Toplumumuzun kanayan yaralarından biri olan otlakçılık küçük yaşlarda başlar. Bir otlakçının çocukluğuna inildiğinde çocukken en çok kurduğu cümlelerin şunlar olduğunu görürüz:
- Gazozun dibinde azcık bıraksana lan.
- Oğlum benim beslenme evde kalmış az çıbık kıraker versene.
- Simitin ucundan azcık bana da koparsana la acuhtum. Tabi otlakçılık müessesesi her zaman bu kadar masum kalmaz, zaman içinde şöyle evrimleşir: Vaay birader ne yiyon getir bakalım az biraz.
- Oo hacı Malbuş almışız, ver bakalım bi tane dostluğumuz pekişsin vs. vs. Otlakçılık müessesesine gönül vermiş insanlardır onlar. Zaman içinde büyüyen isteklerle beraber yüzsüzlükleri de büyür.
Cüzdanı evde unuttum ayaklarına yatıp hesap yıkmaya çalışmalar mı istersiniz, "Sadece çay içicem kanka" deyip bütün sigaranı bitirmeye mi, her türlü numara vardır bunlarda.
Eğer bir defa kolunuzu kaptırmışsanız bir daha hayır demeniz çok zordur artık.
Oysa ne güzel olurdu en baştan hayır demek her gün bıkıp usanmadan "çıbık kıraker" soran o çocuğa...
Bunların klasik replikleri vardır.
- Sonunda bırak!
- Valla bi yudum!
- Küçük ısırcam!
- Bak ağzımı değdirmicem!
- Bende olunca veriyorum ama!
- Söz bi dahaki sefer ben alcam!
- Çok canım çekti!
- Aslında sevmem ama..
- Ya evde unutmuşum paketi.
Bi sigara versene. En popüleri sigara otlakçılarıdır. "Sigarayı bıraktım, paket taşımıyorum artık. Ama canım çekti versene bir tane" yalanı arkasına sığınan kişilere verilen addır.
Bu durumda önemli olan bir verilen bir sigara değil, bu davranışı alışkanlık haline getirmiş şahsın bunu yaşam tarzı haline getirmiş olmasıdır.
Kişiye sokulan laflar bile fayda etmez devam eder pişkinliğe.
Otlakçılıkta sınır yoktur her şeyin üstüne çöreklenebilir bu tipler.
Sigarayı azaltmak istiyorsanız otlakçı bir arkadaşınız olsun.
Sigara paketin çok çabuk azalıyor benden söylemesi.
BARMEN
Adamın biri bara girmiş.
"Garson, herkese içki ver, kendine de al" demiş.
İçkiler içilmiş garson hesap için gelince adam, "Para yok" demiş.Tabii garson bunu bir güzel dövüp dışarı atmış.
Diğer akşam tekrar gelmiş ve yine "Garson herkese içki kendine de al" demiş ve sonuçta parası olmadığı için yine dayak yemiş ve gitmiş.
Bu 3 akşam böyle devam etmiş.
Dördüncü gün yine gelmiş ve garson herkese içki fakat bu sefer sen içme, içince sapıtıyor, sonrada kavga çıkarıyorsun.
MEYDEY
Pilot Temel, telsize var gücüyle bağırıyordu:
Ula, sağ motor bozuldu.
Düşeyrum.
Meydey düşeyrum.
Kule düşeyrum.
Kule hemen cevapladı: Mesaj anlaşıldı. Yerinizi bildirin, yerinizi bildirin.
Temel gayet ciddi: Pilot kabini, ondeki sol koltuk, pilot kabini, ondeki sol koltuk!
AlkışlıYorum
İnişe geçtiği sırada türbülansa giren uçakta sizi en çok neyin tedirgin edebileceğini hiç düşündünüz mü? Ben cevap vereyim; ellerini açıp dua eden kabin ekibi görmeniz.
Korkudan bayılıyordum az daha.