ÖPÜCÜK, talebin her zaman için arzdan fazla olduğu bir alışveriştir...
ÖPÜCÜK, geri dönüşüm sağladığı için kar oranı yüksek bir tür kredidir...
ÖPÜCÜK, sonsuzluktur. Çünkü burada 2'nin böleni yoktur.
ÖPÜCÜK, iki dudak arasındaki en kısa mesafedir...
ÖPÜCÜK, kalbin yoğunlaşması sonucu iki dudağın birbirine yapışmasıdır...
ÖPÜCÜK, iki kalbin birleşmesi sonucu ortaya çıkan reaksiyondur...
ÖPÜCÜK, aşk ve heyecan taşıyan bakterilerin tükürük yoluyla ağızdan ağıza geçmesidir.
ÖPÜCÜK, insan vücudundan 2 adalenin heyecanla birbirine değerek kasılmalarıdır.
ÖPÜCÜK, hem bulaşıcı hem de antiseptiktir.
ÖPÜCÜK, 90-60-90 ölçülerindeki artma ya da azalmaya bağlı olarak değişiklik gösterebilen bir olgudur.
ÖPÜCÜK, çocuklar için oyun, gençler için zevk, yaşlılar için güvendir.
ÖPÜCÜK, iki dinamik nesnenin arasında sağlam bir köprü oluşturan değerdir.
ÖPÜCÜK, bazen iki sistemin iletişimini hızlandıran önemli bir sistem dosyası, bazen de bütün sisteminizi altüst eden bir virüstür...
GÜZELLİK
Meliha, komşusu Zülbiye'ye:
- "Sabah sana uğradım. Evde yoktun" dedi.
- "Güzellik salonundaydım Melihacım."
Meliha, Zülbiye'nin yüzünü dikkatle inceledikten sonra dudak büktü:
- Demek bu kadar bekledin, hala sıra gelmedi.
KIZILDERİLİ
NASA, 1966 yılı civarında Ay'a gidecek Apollo astronotlarını eğitmek için Kızılderili rezervasyonu sınırlarında bulunan ve ortamı Ay yüzeyine çok benzeyen Tuba City'e götürmüş.
Astronotlar çalışmaya başlamış. Acayip görünümlü kamyonların arasında sadece 2 uzay giysili astronot görünüyormuş uzaktan.
Yakınlarda da yaşlı bir Navajo çobanı ile oğlu koyun otlatıyormuş. E iki astronot dikkatlerini çekmiş izlemeye başlamışlar. Bu arada da bazı NASa personeli onları farketmiş ve yanlarına gelmiş. Çoban, İngilizce bilmediği için oğlu aracılığıyla o iki acayip adamın ne olduğunu sormuş. NASA personeli de "O adamlar Ay'a gidecek astronotlar, eğitim yapıyorlar" deyince çoban çok heyecanlanmış ve astronotlarla Ay'a bir mesaj yollaması mümkün mü diye sordurmuş oğluna. NASA personeli bunun çok orijinal bir şey olacağını düşünüp bir koşu teyp getirmişler ve adamın mesajını Navajoca teybe kaydetmişler. Mesaj kayıdı bitince NASA personeli, çocuktan babasının mesajını tercüme etmesini istemiş ama çocuk reddetmiş.
Daha sonra Kızılderili rezervasyonunda birçok kişiye yanaşmışlar, her biri önce "Cık cık cık" demiş sonra da mesajı tercüme etmeyi reddetmiş. Ama en sonunda eline para sıkıştırılınca bir genç, yaşlı adamın mesajını tercüme etmiş:
- Bu heriflere dikkat edin, topraklarınızı çalmaya geldiler.
YOLCU UÇAĞI
Büyük bir yolcu uçağında altı yaşlarında yaramaz bir çocuk vardı. Durmadan bir oraya bir buraya koşuyor, gürültü patırtı ediyordu.
Nihayet yaşlı yolculardan biri dayanamadı, başını kaldırıp:
'Küçük' dedi. 'Neden çıkıp da dışarıda oynamıyorsun!'
AlkışlıYorum
Kocama ''Kocacığım, diyelim ki doktorsun ve diyelim ki estetikçisin. Neremi kesip düzeltmek istersin?'' diye sordum. ''Dilini' dedi. Üç gündür susuyorum; ne olur, ne olmaz...