"Neredesin hayatım"
"Arkadaşlarımlayım canım"
"Hangi arkadaşlarınla?"
"Tanımazsın"
"Ne yapıyorsunuz?"
"Pardon da sen bana hesap mı soruyorsun?"
"Çıktın mı?" "Çıkmak üzereyim"
"Ne giyindin bugün, atsana bi' bakayım"
"Tamam canım"
"Göbeğin çok açık değil mi?"
"Pantolon giyeceğim ve hırka alacağım üzerime canım"
"Olsun yine de çok açık"
"Baskı yapma bana"
"Ne yapıyorsun" (Saat 22:00)
"Oturuyoruz öyle"
"Kaçta eve gidersin?"
"Bilmiyorum, oturuyoruz şu an"
"Çok geç gitme eve"
"Canım ne zaman isterse o zaman giderim"
"Dikkatli ol, seni eve bıraksın bari arkadaşların"
"Giderim ben kendim"
"Bir şey olur, ben gelip bırakayım seni eve"
"Saçmalama ya, kısıtlama beni"
"Son zamanlarda görüşemiyoruz"
"İşlerim var biliyorsun"
"Benim de işlerim oluyor ama seni ihmal etmiyorum"
"Nankörlük yapma, o kadar işimin arasında seninle konuşuyorum ben"
"Çok özlüyorum ama dayanamıyorum sensizliğe" "Abartma :))"
kizlarsoruyor.com/GerminalC
JİM VE MARY
Jim ile Mary akıl hastanesinde iki hastadır. Bir gün hastanenin yüzme havuzunun etrafında dolaşırken Jim aniden suya atlayıp en dibe batar. Bunu gören Mary hemen ardından atlar ve dibe kadar yüzüp Jim'i kurtarır. Tabii Mary'nin bu kahramanca davranışı hastanede olay olur.
Bunu duyan başhekim de Mary'nin artık iyileştiğini düşünüp, hastaneden derhal taburcu edilmesi emrini verir. İşlemler yapılır, belgeler çıkartılır, başhekim aynı gün Mary'nin yanına gider:
-Mary, sana bir iyi bir de kötü haberim var. İyi haberim, yaptığın kahramanca davranıştan ötürü anladık ki akli dengen tamamen yerinde ve böylece hastanemizden taburcu oluyorsun. Kötü habere gelince, kurtardığın hasta, Jim, intihar etmiş. Az önce odasının banyosunda kendisini asmış bulundu.
- Mary gayet sakin yanıt verir: "O intihar falan etmedi ki. Ben onu astım kurusun diye. "
AKILLI
Yurdumun insanı alkollü olarak Boğaz sefasından evine dönerken, Beylerbeyi'nde trafik ekipleri tarafından alkol kontrolü için araç kuyruğuna sokulmuş. Sırasının gelmesini beklemeden motoru stop edip inmiş arka koltuğa geçmiş... Derken öndeki araç gitmiş. Trafik polisi gelip, arka koltukta oturan bizimkine, -'Beyefendi, şoförünüz nerede? Aracınızı ilerletin' demiş. Bizimki de saskin ve üzgün bir ifade ile cevap vermiş:
- 'Memur bey, ben de şaşkınım. Siz bizi alkol kontrolü kuyruğuna sokunca, benim soför aracı bırakıp kaçtı. Demek alkollüymüş.' Trafik polisi şaşırmış.
-'Siz geçin direksiyona. Aracınız yolu tıkıyor', demiş. Bizimki, -'Olmaz, ben alkollüyüm. Araç kullanamam' diye direnince, polis -'Ziyan yok. Bu defalık görmemezden geliriz' diye zorlamışlar. Zorla direksiyon başına geçirmişler. Trafiği açtığı için de teşekkür de etmişler.
AlkışlıYorum
Tamam. Babam cezaevindeyken oldu sanabilir. Annem de unutabilir desek, ben de ilgilenmedim deyince...
15 yaşına gelen kardeşim "Ben neden sünnet olmadım?" diye sorunca doğal olarak hepimiz tek kelime söyleyebiliriz. "Unuttuk!"
Oğluma "Ben markete gidiyorum." dedim. El cevap: "Ne bekliyorsun, takdir mi?" Hayır canım, sen öyle cevap verince küçük bir kozalak yetiştirdiğinden dolayı babanı yeterince takdir ettim ben zaten.