Erkekler futbolu niye sever?

Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Eklenme Tarihi 25 Mayıs 2025

90 dakika boyunca kimse onlardan çöp dökmesini istemez.
(Uzatmalar dahil.)
Topun peşinde koşan 22 kişiyi izlemek, kendilerinin koşmak zorunda olmamasını hatırlatır.
Gol atılınca bağırmak serbesttir.
(Ve kimse "bağırma komşular rahatsız oluyor" demez.)
Forma giyip ter döken birini görünce "ben de zamanında oynardım" diyebilir.
(Sanki Zidane'ın yedeğiydi.)
Futbol tartışması, duygular hakkında konuşmaktan daha kolaydır.
("Galatasaray mı daha iyi, yoksa Fener mi?" > "Bu ilişki bizi nereye götürüyor?")
Ofsayt anlatmak, erkeklik diploması gibi bir şeydir.
(Ama genelde anlatan da anlamaz.)
Maç izlerken cips, kola, çekirdek… kalorisiz sayılır.
(Kalori futbol kurallarına göre ofsaytta.)
Futbol, sarılmadan dostluk kurmanın yoludur.
("Kanka bu sene şampiyon olursak ağlarım ya...")
Hakeme bağırmak, gündelik hayattaki çaresizliklerin dışavurumudur.
("Orta hakem eyyamcı!" = "Patron bana zam yapmadı!")
Maçta ağlayan futbolcu görünce, "Ben de duygusalım aslında" diyebilmek için fırsat doğar.
Transfer sezonu, erkekler için pembe dizi gibidir.
("Messi geliyormuş... kuzenimin berberi kesin bilgi dedi.")
Taktik konuşmak, her erkeğin içindeki teknik direktörü tatmin eder.
(Antrenör kovulunca "Ben demiştim" demek için yaşanır.)
Penaltı pozisyonları, WhatsApp gruplarında 3 gün boyunca tartışılır.
(Sonuç? Kimse fikir değiştirmez.)
Futbol, erkekler arasında sessiz anlaşmalar yaratır.
("Abi bu sezon alacağız" = "Sen de benim kadar yıkıldın biliyorum.")
Hiç tanımadığı biriyle gol sevinci yaşamak, en saf insan temaslarından biridir.
(Öpüşecek gibi olanlar bile olmuştur.)
"Biz" diye başlayan cümleler kurabilirler.
("Biz bu maçı alırız" = "Ben ve milyar dolarlık kulüp.")
Futbol izlerken duygularını bastırmak gerekmez.
(Ağla, bağır, yerlerde yuvarlan… kimse yargılamaz.)
Her erkek bir dönem kaleci olmuştur.
(Evdeki çamaşır sepetiyle ya da mahallede lastik ayakkabıyla.)
"Yabancı sınırı" konusunda uzman olmaları gerekmez ama konuşurlar.
Futbol oyun değil, dindir.
(Maç günü forma giymek, bir nevi ibadettir.)
Hakem hatası varsa, hayatta her şeyin adaletsiz olduğunu hatırlatır.
Bir takımı desteklemek, hayata karşı alınan bir pozisyondur.
("Ben Beşiktaşlıyım" = "Ben sadakati seçtim ama travmaya da razıyım.")
Tarihi goller, milli duyguları kabartır.
(Bir golle 85 milyon kişi kardeş olur, sonra yine birbirine girer.)
Kadınların "topun peşinde ne koşuyorsunuz" sorusuna verilecek cevabı hâlâ yoktur.
(Ama koşuluyor.)
Çünkü başka hiçbir şey bu kadar saçma olup aynı anda bu kadar tutkulu olamaz.
(Ve bu, erkek aklına tam oturur.)
"Kadınlar alışverişi niye sever?"
Arkadaşlar, yıllardır cevabı aranan o kutsal soruya geldik:
Kadınlar alışverişi neden sever?
Aslında bu sorunun cevabı çok basit:
Çünkü sevmek zorundalar.
Bakın şimdi, bir kadının hayatı sürekli "almakla" geçiyor:
Al bakayım şu çocukları okuldan.
Al şunu temizle.
Al şu evin yükünü sırtına.
Al sinir, al stres, al yük...
E bu kadar "alma"ya karşılık, biraz da "alma"k istemesi normal değil mi?
Yani bi' Zara çantası almasa çatlayacak kadın.
Hakkıdır!
"İhtiyacım yok ama çok güzel!" sendromu Kadınlar alışverişe çıktığında şöyle bir ses gelir:
"Ay ama ihtiyacım yok ki..." Ama hemen ardından başka bir ses:
"E olsun, güzel işte!" Bu ses kim mi?
İçlerindeki iç gıcıklayıcı şeytan!
O ses her kadının içinde doğuştan yüklü geliyor.
Erkekte yok.
Erkekte "çorap alacağım" diye çıkar, çorap alır, biter.
Kadın "çorap alacağım" diye çıkar, çorap alır, ayakkabıya uymadı der, Ayakkabı alır, pantolona gitmedi der, Pantolon alır, üstüne yakışmadı der, Üst alır, saç uymadı der, Kuaföre gider.
Yani çorapla başlar, saçla biter olay.
Alışveriş Kadının Beyninde Nasıl Çalışır?
Kadın beyni:
"İndirim var." Bu bir cümle değildir.
Bu bir savaşa çağrıdır!
Kadın o anda Amazon yerlisi gibi hazırlanır.
Topuklular çıkar, spor ayakkabılar giyilir.
Gözler lazer keskinliğinde tarar:
"%70 + %30 daha?!
Savaş başlasın!"
Erkek Ne Yapıyor Bu Sırada?
Erkek alışverişte sadece üç yerde bulunur:
Kabin önünde çocuk gibi beklerken, Poşet taşırken, "Bence bu güzel" deyip sonra yine kadının kararına razı olurken.
Erkek alışverişte sadece bir hakkı olduğunu bilir:
"Kart bende" demek.
Sonrası zaten hesapta sürpriz yumurta…
Sosyalleşme Bahane, Kıyafetler Şahane Kadınlar için alışveriş sadece alışveriş değil:
Terapi, Dedikodu seansı, Moda araştırması, Göz tembelliği için egzersiz...
Her şey içinde bir çeşit mental fitness.
Sonuç:
Kadınlar alışverişi sever çünkü:
Dünyayı güzelleştirirler, Ruhu şarj ederler, Bunu gerçekten iyi yaparlar.
Ama en önemlisi:
"Dolabımda hiçbir şey yok" yalanıyla evreni kandırmayı da başarırlar.
Çünkü gerçekten dolabında hiçbir şey yoktur...
"Giyecek hiçbir şey yoktur." Ama bak, "şey" çoktur.

TESPİTLİ YORUM
@vismaiorr Sayısalların yanında rahat rahat konuşamıyorsun her yanlışta o öyle değil yalnız diye araya giriyorlar. sözelciler tmciler öyle mi, yanlarında dünya düzdür desen olabilir abi diyip geçiştirirler ayıbını

BUNLARI BİLİYOR MUSUN?
İngiltere'de yaşayan John, bir öğle vakti bahçesinde çayını yudumlarken gökten mavi bir "şey" düştü. Korkunç bir ses, pis bir koku ve ardından gelen şok...
Meğer bu şey, bir uçaktan yanlışlıkla düşen dondurulmuş tuvalet atığıymış.
Neyse ki John hafif yaralarla kurtuldu. Ama olay sonrası ne dava açtı, ne de şikâyet etti. Sadece bahçeyi hortumla yıkayıp hayatına devam etti.
Yetkililer bunun nadir görülen bir teknik arıza olduğunu söyledi. John'un yorumuysa durumu özetliyordu: "İlk kez biri gerçekten üstüme sı..ı."

GÜLÜ YORUM
@merkurmerkuri Portakal inanılmaz kaliteli bi yiyecek..
Allah'ım şeker oranını harika ayarlamış, güzel koku eklemiş, dilimlemiş.. Renk seçimini çarpıcı yapmış, vitamin eklemiş.. Hiç hak etmiyoruz portakalı