Başbakan'ın Suriye'nin kimyasal silahları teslimi konusunda endişeleri var.
Başbakan'ın verdiği rakamlara göre, Suriye'de olayların başladığı günden bu yana ölenlerin sayısı
110 bine ulaşırken, bilinmeyen kayıt dışı rakam 200 bine ulaşmış.
Suriye'den kaçan 7 milyon göçmen var. Suriyeli göçmenlere kapılarını açan Türkiye'nin harcadığı para 2 milyar dolar. Türkiye'nin yaptığı harcamalara karşın dışarıdan sağlanan destek ise sadece 140 milyon dolar.
Ticari hayat etkilendi
Rakamlara bakıldığında işin gerek insani gerekse maddi boyutu ile Türkiye'yi doğrudan etkilediği ortada.
Bazıları eleştiriyor, "Neden Türkiye, Suriye meselesinin bu kadar içinde?" İnsani açıdan baktığımızda Suriye'de olanların kabul edilemez noktada olduğunu söyleyebiliriz.
Başta Hatay olmak üzere Suriye ile devam eden akrabalık ilişkileri var.
Bu ilişkiler Suriye'deki olaylara kadar devam ediyordu. Örneğin; Kilis, Suriye sınırına 10 km uzaklıkta. İnsanlar günübirlik karşılıklı ziyaretler gerçekleştiriyordu. Suriye'de sorunlar başladığı döneme kadar Hatay'dan Akçakale'ye kadarki bölümde yoğun sınır ticareti yapılmaktaydı.
Birçok Gaziantepli işadamı Suriye'ye yatırımlar yapmıştı. Türkiye-Suriye ticari hacmi büyüklük olarak toplam ticaret hacmi içinde büyük paya sahip olmasa da bölge açısından çok büyük öneme sahiptir. Şimdilerde bu yatırımların çoğu yakıldı ya da talan edildi.
Esad zaman kazanıyor
Türkiye'nin doğrudan etkilendiği bir konuda net tavrını koyması kadar doğal bir durum yok.
Geçmişte PKK'nın en büyük destekçisi Suriye'ydi. Eğer o dönemlerde Türkiye, Suriye'ye karşı PKK konusunda net tavır koyabilseydi bugün çok daha farklı şeyler konuşuluyordu. Bunu ne yazık ki yapmakta çok geç kaldık.
Öte yandan dünyanın başka yerlerinde en basit olaylara karşı tutumunu ortaya koyan Birleşmiş Milletler'in ve Batı'nın duyarsız kalması manidar.
Başbakan, bu duyarsızlığın ileride daha büyük felaketlere neden olaylara neden olacağını söyledi. Başbakan'ın açıklamalarında hiçbir savaş söylemi yoktu. Bunu da istediğini sanmıyorum.
Başbakan'ın endişesi, Suriye için alınan kararın Esad rejimine zaman kazandırmaktan başka bir şeyi ifade etmediği. Suriye'de belirsizliğin devam etmesi halinde bundan en büyük zararı Türkiye'nin gördüğünden hiç kimsenin şüphesi olmasın. Eğer tüm bu gerçeklere rağmen Türkiye hiçbir açıklama yapmasa ya da tavrını koymasaydı bu durum Türkiye'nin aciziyetinden başka bir şey olarak ifade edilmezdi.
