Düşüşün nedenleri
Küresel finans krizinde ilk beş yıllık dönem tamamlandı. Güvensiz ve kriz ortamında çıkış arayan merkez bankaları bol likidite politikaları ile ekonomiyi canlandırmaya çalıştı. Krizde risk ve belirsizlik ile beslenen altın fiyatları yükseliş yönünde destek buldu.
Küresel krizin güvenli limanı altının ons fiyatı 2011'de 1.900 dolara ulaşmıştı.
Küresel ekonomi canlanma sinyalleri verdiği dönemlerde ise altın talebine bağlı olarak fiyatlarında yükseliş trendi yavaşladı.
Son dönemde ise altın fiyatlarında düşüşün nedenini tam olarak küresel ekonomideki toparlanmaya bağlı olduğunu söylemek zor.
ABD ve Euro Bölgesi için en kötüsü atlatılmış olsa bile hale gelişmiş ülke ekonomileri risk görünümlerini koruyor. Son aylarda küresel ekonomideki toparlanma sinyallerine yönelik açıklamalar ve gelen veriler altına olan ilgiyi azaltmaya başladı. Böylesi bir dönemde Amerikan Merkez Bankası (FED) içindeki tartışmaların etkili olduğunu söyleyebiliriz.
FED'in her ay gerçekleştirdiği yüksek tahvil alımları nedeniyle piyasadaki bol likiditenin enflasyon yaratacağı endişesi yüksek sesle tartışılmaya başlandı. FED içinde bu konudaki görüş ayrılıklarının olduğu biliniyor. Bu tartışmalar FED'in teşvik politikalarını yıl bitmeden bitirebileceği yönünde yorumlandı. Ancak daha sonra teşvik politikalarının devam edeceği açıklamaları geldi. Ayrıca Asya'da fiziki altın talebinin azalması altın fiyatlarınında aşağı yönlü trendin güç kazanmasına neden oldu.
Altının ons fiyatı son bir haftalık dönemde 1580-1595 dolar bandında hareket ediyor.
Yükselişi destekleyen unsurlar
2013'e girerken ABD'nin borç sorununu çözmesi ve Avrupa'nın Yunanistan sorununu ötelemesi iki önemli risk faktörünün şimdilik ortadan kaldırıyor.
ABD'den gelen istihdam verileri ve Euro bölgesinde geçmiş yıllarda risklerin daha yönetilebilir hale gelmesi olumlu. Ancak henüz küresel ekonomide toparlanma ivme kazanmadı. İtalya'nın kredi notunun düşmesi devam ediyor. Tüm bu gelişmeler altın fiyatlarında orta vadeli görünümde yükseliş beklentilerini artırıyor.