Rize'de 'maç oynanmayabilir' dedirtecek kadar bir yağmur vardı tüm gün. Bunun üzerine zeminin de berbat halde olması, İsmail Kartal'ın maç önü açıklamalarının tek konusuydu.
Bunları, İsmail hocanın saha şartlarının farkında olduğunu belirtmek için yazdım. Ancak hoca sanki Kadıköy'de güneşli bir havada oynuyormuşçasına bir 11 ve taktik plan belirlemiş. Sarı lacivertli futbolcular sürekli olarak pas yapıp zeminin en kötü bölgesi olan kanatlardan gelmeye çalıştı. Rizespor ise bulduğu her fırsatta topu Fenerbahçe ceza sahasında gönderdi. Golün yanında farkı açabilecek fırsatları da yakaladılar.
Kadro tercihi ve taktiksel hata yetmiyormuş gibi duran topları da cömertçe harcayan bir Fenerbahçe izledik. Bu zeminde direkt gol pozisyonu yaratabilecek olan duran toplar paslaşarak kullanıldı.
İkinci yarıda ise Rizespor gibi oynadı Fenerbahçe... Ayaklar da daha yetenekli olunca skor hemen dönüverdi. İlk yarı için İsmail Kartal'ı ne kadar eleştirirsek ikinci yarı için hakkını vermemiz lazım. Batshuayi varken Serdar Dursun'u oyuna sokmak her hocanın yapabileceği bir şey değildi. Karagümrük'te bile forma şansı bulamayan Serdar'ın nasıl performans vereceği bilinmezken bir de uzun süredir forma giymeyen Mert Hakan'ı da oyuna attı. İrfan Can ile birlikte oyuna giren 3 isim de skor katkısını yaptı ve çok kritik 3 puanı getirdi.
Oyuna girdikten sonra sahada ayakta kalabilen nadir isimlerden olan Mert Hakan, Dzeko'ya çok şık bir asist yaptı. Çıkan gerilimde Jayden'ı uzaklaştırıp ortamı yumuşatmaya çalışması da Kayseri'de yaşananlardan ders aldığını gösterdi. Mert Hakan'ı en fazla eleştiren isimlerden biri olarak, Kasımpaşa maçında Krunic mi Mert Hakan mı diye sorsalar, artık 'Komutan' derim...
