PTT 1. Lig başladı.. ama ne başlama. Sahalarda futboldan çok gerginlikler vardı. Saha içinde mücadeleler var ama nedense futbolculara bakıyorum her pozisyona itiraz ediyor, teknik adamlar ise saha kenarında her pozisyonda soluğu dördüncü hakemin yanında alıyor. Belli bir yere kadar agresif olmak, maçı kazandırma anlamında futbolcular ve teknik heyete bir şeyler katabilir. Fakat aşırı gerginlik ise kendinize ve takımınıza büyük zararlar verecektir.
BİRAZ DAHA SAKİN!
Ligin başladığı günden itibaren teknik adamların her zaman biraz daha sakin olmasını söylüyorum. Sezon başındaki gerginlikler hissedilmese de artık telafisi olmayan ikinci yarının başlaması ile birlikte gerginlik had safhaya çıktı. Hafta sonu oynanan maçlara baktığımda Antalyaspor ile Elazığspor maçının ardından saha kenarındaki iki teknik adam Hami Mandıralı ve Ümit Özat sanki saha içinde top koşturuyorlar gibi birbirleri ile adeta mücadele etti.
ZORLU MAÇLAR OLACAK
Halbuki en sakin olması gereken oyuncularına direktiflerini vermesi gereken onlarken kendilerini kaybetmiş gibiydiler. Yine Osmanlıspor teknik direktörü Uğur Tütüneker, saha kenarında daha sakin olup oyuna gerekli müdahaleleri yapması gerekirken maalesef oluşan gerginlik sonucunda kendisini tribünde buldu. Sonra takımı berabere kalınca şampiyonluk yarışında iki puan birden bırakmış oldu. İkinci yarı anlaşılan tüm liglerde olduğu gibi sahalarımızda birbirinden zorlu maçlar olacak. Saha kenarında oturan teknik adamlar, saha içinde top koşturan oyuncularına göre hem tecrübeli hem de onların abisi pozisonda. Gün görmüş kişiler diyeyim. Bu nedenle onların biraz daha sakin olmaları gerekiyor ki saha içinde mücadele eden oyuncuları da sakin olsun. Eğer mücadele sırasında teknik adamların her pozisyona itirazları sonuncudan sahada mücadele eden futbolcular bu defa daha da agresif oluyor.
SÜREKLİ İTİRAZ OLMAZ
Her pozisyonda hakeme itiraz ediyorlar. Sonuç mu? Belki birkaç maçı bu gerginlik sayesinde kazanıyorlar ama uzun vadede takımlarını yalnız bırakmak olarak cezalandırılıyor. Bu cezalandırma sonucunda hem takım eksik kalıyor hem de maddi olarak cezalar alıyorlar. Bana göre ligin ikinci yarısında sakin olan, saha kenarında sinirlerine hakim olan hocanın takımı da saha içinde biraz daha sakin olacaktır ve şampiyonluk ipini göğüsleyecektir. Sinirlerine hakim olamayan takımların başarıya ulaşması zor gibi görünüyor. Bu nedenle takımlarımızın üzerinde yer alan hep kazanmak zorundasın baskısının azaltılması ile mümkün olacaktır. Bu gerginlik kimseye birşey kazanmayacaktır.
BOLU DİRİLİR Mİ?
Boluspor, yıllarca Türk futboluna yetiştirdiği oyuncular ve oynadığı başarılı futbolla damga vurdu. Sonrasında ise klasikleşen sorunlar nedeniyle takım, hedeflerinden hep uzakta kaldı. Takımın başına hedefeleri olan, kişisel kariyer planlamasını iyi yapan Reha Erginer getirildi. Reha hoca, tüm olumsuzluklar ve imkansızlıklara rağmen sadece işine konsantre oldu. Boluspor, tekrar toparlanma sürecine girdi. Böyle giderse play-off görürler.
GİRESUN'UN MİMARI SÖZERİ
Erkan Sözeri, kariyeri başarılarla dolu bir futbolcuydu. Şimdi ise teknik direktörlük kariyerinde yoluna devam ediyor. Değişik takımları çalıştı. 8. haftada göreve geldiği Giresunspor'da takım küme düşmeye adaydı. Ancak Erkan hoca, bilgi ve birikimini oyuncularına aktardı. Takımı toparladı ve 8. sıraya kadar yükseltti. Erkan hoca ve yönetim, böyle giderse bu takım play-off oynar.