Sadece kendilerini ve futbol kamuoyunu aldatıyorlar. Ya futbolun çatı yönetimindeki TFF'ye ne demeli. Onlarda aynı ifadeleri kullanıyorlar.
Ancak gelin görün ki icraat konusunda yaptıkları hiçbirşey yok.
Aslına bakarsanız TFF'nin kasasında milyon dolar paralar var ama bunları Türk futbolunun geleceği konusunda işletilebiliyor mu büyük bir soru işareti. TFF bünyesinde görev olan o kadar antrenör var ki sayısını başkana sorsanız bile bilmeyebilir.
Hepsinin görevleri yeni gençleri bulup Türk futboluna kazandırmak acaba bunu yapıyorlar mı ?
Bana kalırsa hayır. Hepsi Beylerbeyi'nde bulunan TFF'nin bir binasında oturup günü gün ediyorlar.O antrenörleri göndereceksin Anadolu'nun ücra köşesindeki maçları izlesinler, yeni gençleri Türk futboluna kazandırsınlar. Yoksa inanın ülke olarak futbolda dip yapma noktasına doğru hızla ilerliyoruz. Kulüplerin ekonomik olarak batma noktasına gelmesinde tek neden alt yapıdan oyuncunun gelmemesinden kaynaklanıyor.
Beyler Türk futbolu bitiyor lütfen acilen önlem alınız. Bunların onda birine alt yapıya verseniz 5 yıl içinde kulüplerimiz bir yere gelecek.
Savurganlık devam ederse kulüplerimiz tarihteki yerlerini alırlar.
Düşünsenize Erzurumspor, Diyarbakırspor, Sakaryaspor, Kocaelispor şimdi nerelerde. Hep transfer mantığı ile yürütüldü, borçlar yüzünden kapanma noktasına geldiler. Türk futbolunu kurtarmak istiyorsak acilen alt yapıya önem vermeliyiz.
Orduspor nereye gidiyor?
FUTBOLDA her zaman konuşulan bir tabir vardır yönetimde, hocada ve kadroda istikrar diye. Bunları sağlayamayan takımın işi gerçekten zor olur. Şampiyonluk hedefi varsa bu hedeften kopar ve kendisini bir alt ligde bulur. Orduspor'a bakıyorum daha sezonun ilk yarısı bitmemiş ama takımdaki hoca değişikliği sayısı dördü bulmuş. Böyle giderlerse ligde tutunmaları çok zor.
Acilen Orduspor yönetiminin teknik kadroda istikrarı sağlaması şart. Yoksa Orduspor, sezon sonu lige veda eder. Dost acı söylermiş ben Ordusporlulular'ın dostu olayım ve onları uyarayım.
BÜYÜK ALTAY ÇÖKÜŞ İÇİNDE
KÖŞEMDE Türk futboluna geçmişte iz bırakmış kulüplerden de bahsediyorum.
Bu haftada bir parantez İzmir'den Altay'a yani herkesin Büyük Altay diye bahsettiği Siyah-
Beyazlılar'dan söz etmek istiyorum. İzmir'de futbol denilince akla gelen takım, 2000'li yıllardan sonra büyük bir çöküş sürecine girdi. Nedeni mi yine aynı sebepler.
Alt yapıdan vazgeçilip, transferlerle başarılı olunmak isteği. Ancak geçen yıllara bakıyorum ama nedense bir türlü bu başarılar gelmedi. Şöyle bir bakıyorum Spor Toto Süper Lig'de mücadele eden birçok futbolcunu alt yapısı Altay'dan gelme. Ne oldu da bu kulüp hale geldi. Kimse düşünmüyor mu ? Acaba diyorum Türk futbolunun yönetiminde bir dönem sahip olan ve Altay camiası içinde ağırlığı bulunan Özgener ve Zorlu aileleri hala kenarda bekleyip Altay'ın çöküşünü mü izleyecekler.
NEREDE ESKİ MALATYA
BİR dönem Türk futboluna damga vuran başka bir kulüp Malatyaspor eski günlerini özlemle anıyor. Malatyaspor, 2004'te UEFA Kupası'nda Basel takımı ile oynamış deplasmanda az gol attığı için elenmişti. Sarı-Kırmızılı takımın düşüş süreci 2008-2009'da başlamış ve 5 yıl gibi bir sürede Malatya Amatör Ligi'ne kadar düştü. Sonrasında Malatyalılar, Yeni Malatyaspor'u kurdular.
Yöneticilerin sahipsiz kaldıkları çığlıklarını duyuyorum. Herkesin Malatyaspor'a
mutlaka destek olması lazım.
Sakaryaspor'a SAHİP ÇIKILMALI
BİR zamanlar Türk futboluna damga vuran Sakaryaspor, tekrar eski günlerine dönmek için çabalıyor. Ana yazıda da belirtmiş olduğum gibi alt yapıya önem veren kulüp sonrasında bu politikasını bırakıp transferlerle bir yerlerle gelmeye çalıştı.
Sonuç kısa vadede başarılar gelse de kulüp ekonomik olarak bitme noktasına kadar geldi ve şu anda Üçüncü Lig'de mücadele ediyor. Yeşil-siyahlı takım, 12 hafta sonunda liderlik koltuğuna oturdu. Sakarya'yı sevenlerin biz nerde yanlış yaptık demeli sonra da mutlaka takımlarına destek çıkmaları gerekiyor
