Hasan Basri Yalçın

HASAN BASRİ YALÇIN

Tarihi 24 Nisan 2018

Muhalefetin işleri

İlk başta yanlış anladığımı düşündüm. "15 ne vermişler" diye sordum. "15 milletvekili vermişler" cevabını aldım. Tekrar sordum.
Aynı cevap geldi. Sonra resimlerini gördüm. Acıklı bir resimdi. Milletin 15 vekili boy boy dizilmişler. Suçlu gibi. Buradan alınıp öbür tarafa bırakılmışlar. İstenmeyen eşya gibi. Hepsinin yüzünde tarihe geçecek acıklı bir hal var. Yapılan siyasi manevra her ne ise kendilerinin böyle bir manevrada harcanmasını çok aşağılayıcı buldukları ortada. Tarihe geçecek bir fotoğraf karesinde siyasi kariyerlerini bitirdiklerini anlamışlar mı bilmem ama en azından kötü bir hisse kapıldıkları belli. Ne anlama geldiğini açıklayabilmiş halde değiller. Ama kötü bir şey olduğunu içgüdüsel olarak fark etmişler. Yüzlerinde endişeli ve tatsız bir ifade var. "Kariyerim için çok mu kötü acaba şu resim" diye düşünmeden edemiyorlar. "Neden ben? Biz kurban mı ediliyoruz? İstenmeyen 15 miyiz?
Siyasi kariyerimizi bitti mi?" Bütün bu sorular kafalarında dönerken bir de fotoğrafını çekmişler.
Siyasi tarihimizde Güneş Motel gibi örnekleri olan işlerdir bunlar.
Ama hiçbiri iyi anılmaz. Böyle bir konuma sokulmuş olan bir siyasetçinin artık gelecekten beklentisi olması için hiçbir gerek kalmamıştır. Kendilerine tavsiyem bir sahil kasabasına çekilmeleri yönünde. Bundan böyle herkes onları bu fotoğrafla hatırlayacak. Kurban edildikleri fotoyla.
Ne adına? Basitçe cevap verelim.
Erdoğan'ı indirmek adına.
İşe yarar mı? Hayır.
Anlatayım. Bu manevrayla yapılan iş İyi Parti'nin seçime katılımını garanti altına almaya çalışmaktan ibarettir. Peki İyi Parti'nin seçime katılması Erdoğan'ı düşürmek için yeterli mi? Meral Akşener mi aday olacak? Yoksa CHP kendi adayını mı çıkaracak? Eğer çıkaracaksa hangi tipte bir aday çıkaracak? Muhalefet ilk turu mu hedefleyecek ikinci turu mu hedefleyecek? Bu sorulara bile cevap vermeden alelacele atılmış bir adım olarak görünüyor.
Zira biliyoruz ki, İyi Parti en fazla oyu CHP'den koparıyor. Normal şartlarda böyle bir adım atmaları son derece yanlış olurdu? Ama sanırım muhalefetin hedefi seçimi ikinci tura kadar taşımak.
Bunun dışında henüz bir planları yok.
Nasıl taşınabilir ikinci tura? Mümkün olduğunca çok aday çıkarmakla. Yani alternatif sayısını artırıp oyları bölmek istiyorlar. Böylece Erdoğan'a gidebilecek bazı oyları alternatif adaylarda küçük küçük toplamak isteyecekler. Erdoğan yüzde elliye yakın bir grubun birinci tercihi olduğu gibi bundan çok daha büyük bir çoğunluğun da ikinci en iyi tercihi. Bu ikinci grup seçmenin birinci turda Erdoğan'a yönelmesini engellemek için çok sayıda adaya ihtiyaç var diyebilirler. Çünkü Ekmeleddin İhsanoğlu tecrübesinden ders çıkardıklarını düşünüyorlar. Tek değil çok adayla gidip ikinci turda tek adaya yönelebileceklerini düşünüyorlar. Fakat aslında böylesi bir yöntem ikinci tura otomatik olarak CHP'nin adayını çıkartır. Bu adayın hem HDP'den hem İyi Parti'den hem de Saadet'ten oy alamsı neredeyse imkânsız. Dolayısıyla seçimi ikinci tura taşımış olmak hiçbir anlam ifade etmiyor. Hatta Erdoğan'ın çok daha büyük bir çoğunlukla seçilmesine de neden olabilir.
Öte taraftan çok sayıda adayla gitmek de ikinci turu garanti etmez.
Bir önceki seçimde üç adayla gidildi ama ikinci tura kalmadı. Bu nedenle ikinci tur için en az dört aday gerekir diyebiliriz. Ama bu sefer MHP'nin Erdoğan tarafında olduğunu da düşünürsek, seçimi ikinci tura götürmek için en az beş aday gerekir. Bu da çok mantıklı görünmüyor. Yani bu haliyle ikinci tur da garanti değil.
Sonuç olarak CHP'nin yaptığı manevra çok da iyi hesaplanmış gibi görünmüyor. Can havliyle geliştirilmiş bir reaksiyondan ibaret. Öteleme dışında hedefi yok. Ötelemeden ne elde edeceğini de iyi hesaplamış değil.