SADECE lig şampiyonluğuna odaklanan bir düzende, asıl gerçekler görmezlikten geliniyor. Son haftalarda bazı maçların bahislere yem edildiğini kim inkar edebilir? Ama bu ülkede ahlaki değerlerin hükmü yoktur, kara para her şeyin üzerini örter.
Çünkü pazara çıkarılan ipliklerin bile itibarı vardır, o yüzden adalet ve zarafet para etmez.
Pozisyonları sorgulamaktan başka şey bilmeyen ve işlerine gelenlerin koltuk altına sığınan bir futbol medyası varken, asaletin gücü de kara paraya yetmez.
***
Peki, bu kadar paranın döndüğü futbolda kulüplerin borçları neden bizim sırtımıza biner?
Kulüplerin borçlarından muaf tutulduğu tuhaf düzende bizler neyiz? Ayağı kırıldığı için vurulması gereken atlar mıyız, ayağını yorganına göre uzatan eşekler miyiz?
***
Kara para maşalarının caka sattığı bir ülkede, kulüplerin sadece vergi borçları değil adalete ve zarafete borçları da var da bunları kim hesaplar kim sorgular?
Sosyal medyada renkli uyku hapı dağıtımı kusursuzca işlerken ve kendini satmak için çırpınan o kadar çok insan varken, insanlığın lüzumu olur mu?
***
Ne çok şeyi kaybettik aramıyoruz.
Cerahat bakışlı futbolcular vardı ki sezon sonunda her biçimde ödüllendirildi. Bazı hakemler vardı ki futbolumuzda kimyasal atık. "Onların önümüzdeki sezon sahalara sokulması adalet cinayetidir" desek kimin umurunda?
***
Her son yeni bir başlangıçtır.
Her başlangıcın umudu çoktur ama alışkanlığa dönüşen yanlışların bedeli de büyüktür.
Transfer sezonunda itinayla istiflenen kazıkların çakılmasıyla, kulüplerin yere çakılması arasındaki bağlantıyı da hesaba katmak gerekiyor. Para hesabı her şeyi silip süpürmediyse!