En büyük sürpriz Sergen Yalçın'ın Beşiktaş'ı.
Bir enkaz yığınından bir lider yaratmak herkesin harcı değilse, kalp krizi geçirmesi beklenen zamana karşı bu kadar dik durabilmenin alkışlarını Sergen'e göndermeliyiz.
Prebabrik bir futbol düzeninde gördük ki mesele hazıra konmak değil emek harcamak!
Yetenek bir şeydir ama emek her şeydir.
***
Fenerbahçe'nin onca transfere karşılık futbol oynamadan kazandığı maçlar çoğunluktaydı.Hiçbir teknik direktöre nasip olmayan imkanların üzerine bir de Mesut Özil takviyesi yapılmışken izin versinler de ligin ikinci yarısında Fenerbahçe'de biraz da futbol görelim.
Yanlışlarını gizlemeyi ustalık sayanlar gerçeklerden korkmasın.
***
Galatasaray, yabancılara kurban olmanın bedelini daha ağır ödeyebilirdi, bazı maçları talihiyle kazanmakla üst katlarda durmayı başardı ama futbol olarak nafile.
Bu takımın düşünce devrimine ihtiyacı var, bu da ancak yerli gençlerle olur.
Trabzonspor'un Abdullah Avcı'dan sonraki dönemi karanlık bir tünelden çıkmanın ustalığıydı.
Bir metro üst katlara yola çıktı ve ligin ikinci yarısında çok farklı bir yolculuk izleyebiliriz.
Kendilerini bolluğa berekete değil futbolun ruhuna emanet edenlere saygılarımı yolluyorum.
***
İlk yarının kirli penceresine bazı hakemlerin isimlerini yazdım.Bahattin Şimşek, Ümit Öztürk, Arda Kardeşler ve Ali Şansalan.
Bu ülkenin hakemlerin elinden de dilinden kurtarması gereken gerçekleri var.
Onun yolu da böyle hakemlerden kurtulmaktan geçiyor.
Ama ne yazık ki birçok başkanın ve teknik adamın içinden "adaletli bir düzen" geçmiyor!
Çünkü bu ülkede ganimet adaletten değerli.
