Biz de inadına film afişlerinin içine dalardık.
O zamanki filmleri bütün çocukların izlemesi gerektiğini bilirdik çünkü.
Yerde bulduğumuz cüzdanın sahibini aramayı Sadri Alışık'tan öğrendik.
Kimselere minnet etmeyen onurlu duruşu Türkan Şoray'dan.
***
En çok oyuncak dükkanlarına gıcık olurduk.
Kaderin elinde oyuncak olduğumuzun farkına vardığımız için, her oyuncağı kendimiz icat ettik.
Tahtalardan, tellerden, bilyelerden.
Ve kimsenin hayatıyla oynamadık.
***
Çarliston günleriydi, İspanyol paça modası. Mahalle kültürü diye bir gerçek vardı, kötülük ayak basamazdı o topraklara.
Arkadaşlık için dağlar yıkılırdı.
Tom Amca'nın Kulübesi sevilirdi Sam Amca'nın puştlukları değil.
Ne kadar susulursa o kadar birikirdi cümleler.
Her haksızlıkta sokağa çıkılırdı.
***
Her genç kızın çeyiz sandıkları tıka basa. Sokak lambaları bacayı saran ateşlerin durağıydı.
Bahçelerden çiçek koparırdık, abiler ablalara versin diye.
Yakalanmamak için birimiz diğerini gözetlerdi.
Konuşurken şapkasını önüne koyardı büyükler, biz gizlice dinlerdik.
Ne güzel muhabbetlerdi onlar.
Yoksul ama onurlu insanların her biri bir tarihi özetlerdi.
***
İki eli dirseğine kadar beyaz eldivenle süslenmiş trafik polisleri, şoförleri de selamlardı yolcuları da.
O zamanlar herkes görevini layıkıyla yapardı.
Bakkallar mahallenin bankası sayılırdı, ne faiz tanırlardı ne haciz.
"Paran olunca ödersin" derdi babalara. Borcunu namus bilen onurlu babalar ceketini satar öderdi.
***
Teknoloji sadece ahşap evleri değil, güzel insanları da yıktı.
Geleneklerden kaçıldı, yer açıldı çakallığa.
Elbette yeniliklere ayak uyduracaktık ama o kalleş teknolojinin ruhumuzu bile ele geçirmesine izin vermek nereden çıktı?
***
Takvimlerden düşerken yapraklar, topraklar çocuk ölüleriyle doldu.
O yüzden yürek boşluğumuzu şimdiki zaman dolduramıyor.
Bazen "Bir gün belki hayattan bir teselli ararsın, bak o zaman resmime" şarkısını dinliyoruz da.
Ve hala yüzüne bakacak resimlerimiz olduğu için gurur duyuyoruz.
Gözlem!
Televizyonlara bakın.
Ahlaksızlığın paha biçilmez hale getirilmesine. Dizilerdeki tecavüz ve ihanet kabinlerine.
Bütün evleri kuşattılar.
Eğer onları hafife alıyorsanız, daha ağır bedeller ödeyeceksiniz demektir.
Eğer gözlerinizi onlardan ayıramıyorsanız. Çok şeyi gözden çıkarmışsınız demektir.
MUTLULUK TAKVİMİ
Sende kaybolup bir daha
Hiç görünmemek vardı
Ne yazık ki aramızda
İnsafsız bir kader vardı
Canı yandı sevgimizin
Düşler başka gerçek başka
Kaybedeceğimizi bile bile
Dahil olduk biz bu aşka
Bir zaman treninin
Takıldık arkasına
İkimiz de yar olmadık
Kendimizden başkasına
Hakkı YALÇIN