O yüzden Yargıtay Başsavcılığı aşkına karşılık vermeyen kadını 15 yerinden bıçaklayan zanlının "tutkulu sevda" cezasındaki indirimin yok sayılıp, "tasarlayarak öldürme" gerçeğinden işlem görmesini talep etti.
Neyin tutkusu?
Bir kadını 15 yerinden bıçaklayan tutkunun adı "katletmekten başka" ne olabilir?
Ve böyle insanlara ceza verirken, onlara katil değil "Romeo" gözüyle bakmak, hangi insanlık yasasına sığar?
Hangi gazetecilik edebine?
Cinayetin adını "tutkulu sevgi" koyanlar, 15 bıçak darbesine kendi bedenlerini koysunlar!
Böyle derin bir sevgi ancak bu şekilde fark edilir!
***
İşlenmesi en kolay cinayetin adıdır kadın.
Sırtından vururlar kadınları, bıçaklarla karnından vururlar, karnında bebek varsa o da nasiplensin diye Gözlerine vururlar görmesin diye.
Bileklerini keserler.
Yetmez,yakarlar!
Nasılsa satışı sudan ucuzdur da, pompalı tüfek kullanırlar.
***
Daha önceki gün lise öğrencisi 17 yaşındaki Helin Palandöken, pompalı tüfekle öldürüldü.
Sokaklarda avını koklayan erkekten geçilmiyor.
Erkeklerin şiddetine hala erkek toplumu baskısıyla sinsi bir destek verilirken.
Kadınlara yapılan hukuksuzluğun kaymağını yiyen erkeklerle, hukukun dayağını yiyen kadınlar arasındaki gerçeklere suskun kalınırken.
Katillerin çıkmayan kan lekeleriyle giydikleri gömleklerin üzerine bir kravat!
Alın size iyi hal indirimi.
Yeme de yanında yat!
***
Ülkemizde en değerli gerçeğin adıdır kötülük!
Her yıl kadın ölümlerinin sayısı artarken.
Kadınlar Günü'nde kadınlar için yılda bir sayfa ayırmakla, katilleri kayırmak arasında kalmış bir ülke konumundan kurtulamıyorsak.
Katillerin nelerden cesaret aldığını sorgulamaya gerek yok!
***
Yargıtay Başsavcılığı kadın cinayetlerindeki ceza indirimlerine el koydu.
Belki mahkemeler bugünden sonra cezai indirimlerden vazgeçerler de.
Kadınları öldürmek için sırasını bekleyen erkekler ne olacak?
Meselenin öznesi, kadına şiddetin cezasının artmasından önce, kadına şiddetin önünün kesilmesi.
O da şimdilik bizde mevcut değil!
ÇOCUKLAR İÇİN
Kadınlardan sonra çocuklar da ülkemizin asli sorunu.
Öğrencisine uyuşturucu satan öğretmenden, uyuşturucu servisi yapan servis şoförüne kadar, çocuklarımız da abluka altında.
Kime güvenecek bu çocuklar?
Öğretmenleri bile korkulacak bir gerçeğe dönüşmüşken!
MUTLULUK TAKVİMİ
Hayat görünmez ufukta
Umutlar hep karanlıkta
Sırtımızdan vurulduk da
Ölmüyoruz ölmüyoruz
Günler geçti beklemekle
Derdi derde eklemekle
Her akşam kuru ekmekle
Doymuyoruz doymuyoruz
Kan yağıyor gözümüzden
Dert damlıyor yüzümüzden
Namus bildik sözümüzden
Dönmüyoruz dönmüyoruz
Hakkı YALÇIN