Fenerbahçe'de sezon başı kayıpları istikrarlı bir hal aldı.
Ayaklara dargın pabuçların hikayesinde, Aziz Yıldırım ve Aykut Kocaman kaybedilenlere "puan" diyorlar. Bizler "Fenerbahçeli çocukların ömrü" diyoruz.
"Ama baskılı oynadık" diye teselli bulanlara notumuzu ekliyoruz.
"Futbolun artistik puanı yoktur!"
***
Fenerbahçe onca borcun altına girip, hala ayağa kalkamıyor da.
Başakşehir, bir takım yaratmanın en anlamlı projesi olarak duruyor.
Abdullah Avcı dört büyükler efsanesini tepetaklak etmenin işlevine soyunan adam.
"Gücümü sınamayın" diyor.
Başakşehir'de takım oyununa bağlılık bağımlılığa dönüştüyse.
Büyüklük tarihine yazılmanın şartları da değişti demektir.
***
Antalya maçının ikinci yarısında geçen sezonun Galatasaray'ı geri geldi. Üç haftanın starları pazar gecesi boş gezenin boş kalfaları pozisyonundaydı. Ama asıl mesele Galatasaraylı taraftarlar için tribünlerde icat edilen kafesti.
İnsanlık suçlarını masum göstermek ancak futbolumuzun yöneticilerine hastır!
O vicdansız muhafızlara!
***
36 yaşındaki Samuel Eto'o ile 37 yaşındaki Emre Belözoğlu'na parantez açıyorum. İkisi de kaybetmeye karşı üst düzey direnç gösteren emekçiler.
Bazıları futbolcu doğar ve öyle yaşarlar! O yüzden taraflı tarafsız herkesin alkışlarını alırlar.
***
Trabzonspor'da 18 yaşındaki Abdülkadir Ömür, haftanın en ilgi çekici isimlerinden biriydi.
Gençleri oynatmak için yürek gereken düzende, Ersun Yanal'ın da hakkını verelim. Abdülkadir'in de.
Altyapı Trabzon'un hamurunda varsa. Bu yatırım kaçınılmazdır!
Ruhsuz yabancılara inat!