Dün gece eski Fenerbahçe'nin sahneye çıkma seanslarını izledik. Başkaldırıyı, özveriyi.
Rakip kale önü bereketini.
Gördük ki, tehirli tren hızlandı.
Kayıp puanların çarmıhından üst katlara doğru yolculuk başlarken.
***
Aslında maçın ilk yarıda bitmesi gerekirdi. Çünkü Fenerbahçe'nin harcadıkları attıklarından çoktu.
İkinci yarıda beraberlik davetiyesi basıldı ama. Fenerbahçe'de olanlar da Gaziantep'te yoktu.
***
Hasan Ali sezon başından beri en diri gecesindeydi.
Rakip kaleye yakın oynayan Mehmet Topal ilk yarıda orta alandaki genişliğin sebeplerinden biriydi.
Orta alanın ikinci yarıda oyundan düşmesiyle bastırılan beraberlik davetiyesi.
Ve anında tepki.
***
Sahanın en çalışkan ve yaratıcı isimlerinden isimlerden Lens için gecenin sonunda düşülen not.
"Aranan kan bulunmuştur." Onda traktör havası var.
Hem işliyor, hem dağıtıyor.
***
Volkan Şen'in özverisi ve teknik puanı tam.Topu ayağına aldığında giderek hızlanan bir tren gibi.
Ama son vuruşlardaki telaşe ustalığının bir açıklaması varsa. "Rakibini düşürmeyi değil yormayı amaçlayan boksör!" Yine de takımda gol kaçırma toleransı en yüksek adam.
***
Ama bu kadar pozisyon harcamanın nelere mal olacağını da hesaba katmak gerek.
İkinci yarıda her ne kadar Gaziantep'in dişini gösterdiği dakikalar, geride soru işaretleri bıraksa da.
Dün gece Fenerbahçe'nin galibiyetinden başka bir sonuç geceye haksızlık olurdu.
***
Fenerbahçe dün gece futbol olarak da puan olarak da çoğaldı.
Şüpheler mi?
Onlar da zamanla azalır.