Sohbetten bana kalan.
Devlet taksi sahiplerinin ve kiralık taksi meselesinin bütün hesaplarını incelemeli. Çünkü bütün bedeli şoförler ödüyor.
Bindiğim taksinin patronu, şoförlere yevmiyenin üzerine 5 liralık ek ücret yüklemiş. "Sizin için 5 liranın önemi yok ama benim için var!"
Patronun hesabı kendi acımasızlığında gizli. "Bende 50 tane kiralık taksi var. Günlük iki şoförden 5 lira alırsam. Ayda 15 bin lira yapar. Bir plakamın taksitini öderim."
Şimdi akbabalar zamanı!
Bitmedi.
Yemeği durakta yemek zorunlu.
Patronun karısına yaptırdığı bir tabak ıspanak yemeğinin fiyatı 10 lira.
Ayrıca "hafta sonlarında sosyetik bir barın önünde çalışacaksınız" talimatı var.
Şoför çalışsa da çalışmasa da haftalık ekstra ücret 110 lira.
Taksi şoförlerinin sigortalı olma zorunluluğu var ama patronlar pirimi şoförlere ödetiyor.
Bu ülkede şoförler yılda 500 lira vergi ödüyor. Ayda en 10 bin lira kazanan ve 1 milyon 750 bin lira değerindeki taksinin sahibi ise 2 bin lira yıllık vergi ödüyor.
Taksinin şoförüne, "Bu şartlarda niye çalışıyorsun?" diye sordum da... "Başka şansım yok" dedi.
Çünkü onların yaşama şansı, patronlara yol döşeyen sistemin elinde değil.
Kendi acımasız sistemini kuran taksi patronlarının elinde!