Düşüncelerini yaşamın bir parçası haline getirmiş gençleri sevmiyoruz.
Kendimiz gibi düşünsünler istiyoruz.
Aykırılık bize aykırı.
Sokakta hak aramalarına terörist damgası vuruyoruz.
İçlerine kapanınca korkak damgası vuruyoruz.
Suçsuz yere tutuklanıp, sonra hayatla ilişikleri kesilen nice insan var.
Buna karşılık binlerce insanın kanını emip, hiç suçlanmayan büyükler var.
Gençleri umutsuzluğa sürükleyip, böyle adamların arkasında durmayı adamlık sayıyoruz.
Korkak olan bizleriz.
Bir takım gerçeklere başkaldırmalarından doğal ne olabilir.
Adı üstünde delikanlı.
Okul yıllarında havuz problemlerini çözmeleri için onların yıllarını aldık.
Hayat adına hangi problemlerini çözmek için onların yanında kaldık?
Biz yaşlılar, orta yaşlılar, prostatlılar, gençlerden korkuyoruz.
Hatalarımızı yüzümüzü vurmalarından, onların cesaretinden, bilgisinden, gelişmelerinden korkuyoruz.
Tek tip genç yaratmak istiyoruz.
İçkilerine karışıyoruz, küpelerine, saçlarına.
Onlar bizim suçlarımıza karıştığı zaman ortalığı yangın yerine çeviriyoruz.
Onların geleceğine ışık tutmak yerine, kendilerini yok etmelerini istiyoruz.
Hemen yaşlanmalarını.
Bizlere saygı göstermelerini bekliyoruz ama biz onları sevmiyoruz.
Onlara karşı örgütlenen sistemin uşağı oluyoruz da, onların örgütlenmesine bütün silahları doğrultuyoruz.
Dünya görüşlerinin bizim görüş alanımızın çıkmasına izin vermiyoruz.
Bilinmelidir ki...
Gençleri umutsuzluğa sürüklemek de suçtur.
İnsanlık suçu.
* * *
DENETİM RAHMETLİK!
Hayatını go-kart pistinde kaybeden genç kızın acı ölümünün ardından, aile açıklama yapıyor. "Şikayetçiyiz."
Bunun adına hukuk savaşı deniyor.
Aile bu savaşı kazansa, kaybettiği kızının acısını mı dindirecek sanıyorsunuz?
Tedbir alınmayıp, salt para kazanmak üzerine kurulu eğlence ve spor sektöründe, devletin kontrol mekanizması nerede?
Siyasi konularda her şeyi didikleyen sistem, böyle meselelerde detayları ve insan güvencesini neden sorgulamıyor?
Şartların ölüme yönelik olmasının, gerçek suçlusu o pistin sorumluları kadar, onlara bu izni verenlerdir desek, bir sinek vızıltısı kadar değer bulmaz.
Bizim ülkemiz kolay ölümler ülkesidir çünkü!
* * *
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Ergin Saygun ve Müslüm Gürses ziyaretleri, nezaketin ve insan sevgisinin harika resimleridir.
* * *
Sevinç kapısının anahtarı sabırdır.
* * *
10 Şubat 2013
Mutluluk takvimi
* * *
Senden sonra boş odalara
Sakladım kendimi
Acımı kendime sakladım
Anılarımın bile
Gözünün yaşına bakmadım
Öptüğüm dudakları
Saçlarını unuttum
Uyurken seyrettiğim
Yüzünü de unuttum
Ama gözlerin var ya
Kör olası gözlerin
Onlar hala duruyor
Bende yarası derin
Hakkı YALÇIN