Doğu acının coğrafyasıdır.
Sırtını devlete dönmüş insanları kandırmanın en kolay olduğu topraklardır.
Eğer sinsi bir politikayla alıştırma yapılmıyorsa ve terör bitecekse.
Kürt açılımı tarihi bir olaydır.
Pazarlıklar var.
Yol haritaları çiziliyor, şartlar belirleniyor.
Nerdeyse, Türk insanının nasıl yaşaması gerektiğine karar verilecek.
"Türk vatandaşı denmesin. Türkiye vatandaşı densin!"
Toplumun sesi çıkmıyor ama ülkenin ruhu kaşlarını oynatıyor.
Sistem, toplumu uyutmanın bütün kollarını canlı tutuyor zaten.
Adına demokratik açılım deniyor da...
Basın özgürlüğünün yok edildiği.
Hukukun kişisel güç gösterisine sahne aldığı.
Ve öğrenci toplama kampına dönüştürülen bir ülkenin.
Nasıl bir demokrasiden yana olduğunu merak ediyor insan.
Ayrıca çok önemli bir gerçek var.
Her şey temize çekilirken, bir tarif gerekiyorsa.
Edilmeli.
Yüreği kan ağlayan binlerce şehit anası, kendilerini sahipsiz ve aldatılmış hissediyorsa.
Bu mesele de gözardı edilmemeli.
Doğu mayın tarlasıdır, doğu gözaltıdır.
Doğu meçhul kimliktir.
Meselenin uzağında kalıp seyretmektense, içine girip bir çözüm üretmek elbette çok anlamlı.
Çünkü barış ve kardeşlik adına her şeye değer...
Kürt açılımına karşı değiliz.
Açıldıkça batmazsak eğer...