Beşiktaş fırtınalı bir havada Ankaragücü'nü ağırladı. Dün geceki mücadeleyi izlerken son 3 aydır yaşanan atmosfere ne kadar çok benzediği dikkatimi çekti.
İnönü'de kafası karışık bir Mustafa Denizli'nin haftalarca dağınık takımını izledik... Ankaragücü maçı itibariyle de bu görüntüsünden çok uzaklaşmadığını gördük.
Takımın üzerinde büyük bir gerginlik var. Sahadaki dizilişten, oyun anlayışına kadar çelişkilerle dolu bir takım izliyoruz bu sezon...
Ancak gözle görülür bir toparlanmayı ve üst üste alınan puanları unutmamak gerek. Çünkü taraftar takımı desteklemeye ve maçtan sonra "elele tribünlere" demeye başladı.
Bu da sahada futbol kalitesi yüksek olmasa da kazanma adına gösterilen hırs ve mücadelenin tribünden görülmesi var. Ancak golden sonra ve maç bitimi "Yeter Demirören yeter" tezahuratlarının dinmemesi bu işin kolay kolay kapanmayacağı gösteriyor.
Karakartal dün fırtınalı bir gecede rakibini geçmeyi başardı. Ancak Kasım ayında 1 değil birçok fırtına Beşiktaş'ı bekliyor. Sanırım Kasım ayındaki süreç çok önem taşıyor.