EZAN sesinden tiksinenler ile bir ve beraber olup merhum Erbakan'ın dava arkadaşlarıyız diyenler... Mazlumların, Müslümanların çığlıklarına çare için birlik olacağımıza; emperyalistlerin ekmeğine yağ sürmek için, yeni partiler peşinde koşan muhafazakarlar... "Ben ülkücüyüm" diyen ama İzmir'de, ÜLKÜCÜ katili bir babanın, PKK sevici oğluna destek olanlar...
Ülkücüyüm diyen ama İstanbul, Ankara, Mersin, Manisa, Isparta gibi bir çok şehirde, MHP ve AK parti kazanmasın diye ayan beyan HDP'yle aynı cephede olanlar...
AK Partinin gerçekleştirdiği devasa hizmetleri görmezden gelip, AK Parti mensubu idarecilerin, münferit, bireysel hata ve yanlışlarına kızarak "oy vermeyeceğim" diyenler...
Bu yazdıklarımın tümü, eğer 31 Mart gününe kadar gerçekleri fark edemezler ise, tarihimize bölücüler olarak kaydedilmiş olacaklar...
MUHALİF Mİ...? MİLLET DÜŞMANI MI...?
Rıza Nur anılarında; "Abdülhamid düşmanlığı gözlerimizi o kadar kör etmişti ki, Mekteb-i Tıbbiye'ye İngiliz bayrağı çekecek kadar alçalmıştık" ifadelerini kullanıyor.
Siyaseten muhalefet yapacağız derken... Vatan, millet, devlet, bayrak düşmanlığına savrulanlar, şimdi de karşımızdalar... İktidara karşı olacağız derken... Millet ve memleket düşmanları ile içeride işbirliği yapıyorlar.