Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 14 Eylül 2023

Ayrılan yollar

GEÇTİĞİMİZ hafta sonu, işlerinde önemli sayılabilecek makamlara gelmiş insanlarla oturdum. Sohbet çok güzeldi.
Spor magazin derken konu geldi siyasete BÜYÜK dengeye dayandı.
Yine o hastalık karşıma çıktı!
Pek çok insan olup bitenin kendiliğinden meydana geldiğini düşünmekteydi. Üzerine hiç kafa yorulmuyordu. Yaşanılanları da şablonlar eşliğinde masalların gölgesinde değerlendiriyorlardı.
Şaşırmadım mı? Çok şaşırdım...
Aslında ülkeler de şirketler gibiydi. Esen rüzgarın yönünü şiddetini iyi hesap edemeyen ilerleyemezdi. Kötüsü batardı.
Çok genç yaşlarımdan bu yana KÜRESEL FORMATI biliyordum. Dünyadaki işler genel kitlenin inandığı gibi yürümüyordu! Her dönem gücü elinde tutanlar, YÖN belirliyordu. Kurgu kaçınılmaz olarak vardı. Bizler olaylara böyle bakmadığımız için ıskalamak kaderimiz oluyordu.
Uzatmak istemiyorum.
Konuya girelim...
Delhi'de yapılan son G20 Zirvesi çok önemliydi. İki gündür ana hedefin ne olduğunu yazmaya gayret ediyorum.
Kendi mahallesinden çıkmayı beceremeyenler için anlaşılması zor bir konu vardı karşımızda...
YENİ BİR DÜNYA YENİ BİR DENGE YENİ BİR FORMAT vardı karşımızda.
MUTABAKAT zemininde Türkiye'ye yer verilmiyordu.
Özellikle AVRUPALI ODAKLAR ABD ile yol alırken sanki Ankara'ya fatura kesmek ister gibiydiler.
Açalım... Güncel örneklerle gidelim... Belki daha kolay anlaşılır...
Tam bir hafta önce Wall Street Journal önemli bir habere imza attı. Çin, devlet kurumlarında Apple'ın iPhone'larını iş amaçlı kullanmalarını ve bu cihazları ofise getirmelerini yasakladı.
Bu küçük haber KÜRESEL SAVAŞIN geldiği noktayı gösteriyordu. Oysa APPLE, iPhone'ların yeni modellerini tanıtmaya hazırlanıyordu.
ABD ile Çin arasındaki GERİLİM haliyle arttı. Doğaldı.
Mücadelenin arka planı ise başkaydı ve ÇİP'e dayanıyordu.
Bunu da çok yazdım! ABD asla ve Kat'a ÇİP konusunda Çin'e yol vermiyordu. 1970'den sonra Çin'i büyüten DEV olmasının yolunu açan ABD'ydi. Ancak ÇİP başkaydı. Orada yolları kapatıyordu. Dün de yazdığım gibi Çin'in beyninin büyük bölümü, İNGİLİZLER'e aitti.
Londra Pekin üzerinden hem ABD hem de AB ile mücadele etmekteydi. Gerektiğinde yan yana olsalar da! Türkiye'nin son yıllarına bakın! İPEK YOLU'na, Çin'e, Orta Asya'ya, Washington'a, Londra'ya giden adımları ve izleri bulursunuz.
17-25'ten girin 15 Temmuz'dan çıkın aynı yola ulaşırsınız. ABD uzun zaman önce Türkiye'de filizlendirdiği yapıları, buralara yolladı. Görev alanı ileride hayata geçecek olan İPEK YOLU'nu bunlar üzerinden kontrol edebilmek için.
Görevlerden biri buydu. İngilizler de bunu bildikleri için hep BOZMAK amacıyla adım attı.
Çok kişi görmedi. Şimdi olan biteni görmedikleri gibi...
Neyse...
Çin ayrıca Boeing ve Çip şirketi Micron Technology gibi ABD markalara kısıtlama getirdi.
Bu da APPLE'ın hisselerinin yüzde 6 gibi düşmesine yani 200 milyar dolarlık zarara neden oldu. ABD de aynı yasakları Çin'li Huawei'ye getiriyor, TİKTOK'u blokluyordu.
Tüm gerginliğe rağmen ABD'li dev şirket yoluna devam ediyordu. Ve yeni ürünü olan IPHONE 15'i satışa çıkartıyordu. Ancak ilginç bir ayrıntı göze çarpıyordu!
Daha önce de sık yazdığım gibi ABD'nin OBAMA ile birlikte Hindistan'a ilgisi görünür hale geliyor stratejik bir adıma dönüşüyordu. Sonra Trump ve Biden da bu çizgiye uyuyor ve aynı grafik sürüyordu.
Apple, Çin'de de çok güçlüydü. Yaklaşık pazarın yüzde 23'ü ABD'li şirketindi.
Apple da gelirlerinin neredeyse yüzde 20'sini buradan elde ediyordu. Buna rağmen şirket OBAMA'nın ziyaretinden sonra yani 2015'ten sonra HİNDİSTAN'ı keşfediyordu!
2017'den beri orada kurdukları tesisler şimdi yeni ürünün anavatanı olarak öne çıkıyordu.
Apple Çin'e fren yapıyor Hindistan'ı öne çıkarıyordu.
Aynı zaman diliminde G20 gerçekleşiyor, Çin'in İPEK YOLU PROJESİNE karşı ABD, AVRUPA'yı yanına alarak YEŞİL BAHARAT YOLUNU İNŞA
EDECEKLERİNİ İLAN EDİYORDU. Foxconn gibi Apple'ın taşeronu olan şirkteler de Hindistan'a sıçrıyor orada da Pegatron Corp. ve Tata Group tarafından satın alınan Wistron Corp. yeni denge için sahne alıyordu.
G20'de sözü edilen imzası atılan GLOBAL GATEWAY de ilk yolculuğa çıkan APPLE oluyordu.
Çin, ABD'nin büyüttüğü İngilizler'in aklına katarak gücü eline geçirdiği bir alandı. Koca devdi. Çok güçlü rakipti. Bu nedenle hemen hemen herkes, ÇİN'in ABD'yi silip süpüreceğini söylüyordu. Mümkündü tabi.
Olabilirdi. Ancak ABD'nin de kendi eliyle büyüttüğü bir DEVE karşı kaybetmesi dramatik olurdu! Son tahlilde ÇİN yabancı yatırım alarak büyüyen bir EKONOMİYDİ. Gücünün orijininde bu yatmaktaydı.
Şimdi APPLE ve diğerleri yavaş yavaş uzaklaşıyordu.
Daha ucuz daha çok genç insanın yaşadığı HİNDİSTAN favori hale geliyordu. Yeni ismi BHARAT olan HİNDİSTAN parlıyor BATI BLOĞU da buna katılıyordu. Avrupa adına konuşan Ursula von der Leyen "Kıtalar ve medeniyetler arasında yeşil-dijital bir köprü" diyordu.
Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Fatih Birol, fosil enerjide sonun başlangıcını ilan ediyordu.
Birol 2030'a varmadan petrol, gaz ve kömüre olan talebin limit noktasına çıkacağını ve bundan sonra düşüş yaşanacağını söyledi. Geçtiğimiz 10 yılda dünyadaki doğal gaz talebindeki artışların üçte birinin ve petrol talebindeki artışların üçte ikisinin Çin tarafında gerçekleştiğini söyleyen Birol "Bu yakında değişecek. Çin'de solar, rüzgar ve atom enerjilerindeki artış, kömür enerjisindeki artışı geçecek'' dedi. Birol, ayrıca "fosil enerjiye yatırım yapanlar finansal risklerle karşı karşıya kalacak" diyerek geleceği bir kez daha gösterdi. İpek ve Baharat yolları üzerinde büyük bir savaş başlamıştı ve şimdi tavan yapıyordu. Taraflar belliydi.
Benim ilgilendiğim ve heyecanla takip ettiğim DÜNYAYA FORMAT ATAN AKILLARI izlemekti. Zaten bunu da kaç zamandır yazıyordum. Hindistan yeni ve büyük oyuncuydu. Çin zaten öyleydi. ABD ise Londra- Pekin arasına göz kırparak yeni oyunu sahneye koyuyordu.
Rusya da ucuz hatta çok ucuz petrolle HİNDİSTAN'ın yanında olduğunu daha önce ilan ediyordu! Bir de S-400 yolluyordu! Görüyorsunuz tesadüfe yer yoktu! Herkes rolünü yerine getiriyordu.
Türkiye henüz bu konuda atağa geçmedi. Küresel dengenin değişmez oyuncusu olarak henüz sahne almadı.
Önümüzdeki günlerde sanırım bu konu daha fazla tartışılacaktı.
İster İPEK ister BAHARAT olsun fark etmez. Türkiye'siz olmaz... Bunu da oyunu kuranlar iyi bilir...