Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 24 Ocak 2023

Kurgu!

KÜÇÜK bir hatırlatma ile başlayalım... Sovyetler Birliği'nin çökmesinden sonra Rusya Federasyonu kurulmuş, ülkenin ilk Devlet Başkanı Boris Yeltsin olmuştu. Yeltsin'in elinden tuttuğu ve yol verdiği isim ise Putin'di. Vladimir Putin'in göreve gelmesinin 20. yılı nedeniyle KREMLİN BASIN SERVİSİ bazı görüntüler yayınladı.
Bugüne kadar gizli kalmış birçok görüntü ortaya çıktı. EN ilgi çekici olan Putin ile Bush'un SOÇİ'de dans ettiği görüntülerdi.
Görüntüler de 2008'e aitti.
BALALAYKA eşliğinde iki lider oynuyor coşuyordu. Oysa sahne önünde iki GÜCÜN kavga etiğini sanıyorduk.
Kitleler de buna inanıyordu.
Devam...
Geçtiğimiz gün bir sapık çıktı. Eline aldığı Kur'an-ı Kerim'i Stockholm'deki Türkiye Büyükelçiliği önünde ateşe verdi. Türkiye'den NATO üyeliği için onay bekleyen İsveç'te İslam karşıtı gösterici aşırı sağcı Rasmus Paludan'a izin verilmesi ilişkileri haliyle gerdi. Benzer bir çirkinlik de Hollanda'da yaşandı. Sicili bozuk olan Edwin Wagensveld, yine ortaya çıktı. Daha önce değerlerimize hakaret eden sapık eline aldığı Kur'an-ı Kerim'i yırttı... Ardından yaktı.
Bu iki akıl almaz eylemin de amacı İSLAM ve TÜRKİYE karşıtlığıydı...
Ne oluyordu? Neden bunlar oraya çıkıyordu? Bakılması gereken nokta burasıydı...
Arka planda KÜRESEL KAVGA yatıyor ve burada Türkiye'nin alması gereken rol, kaplayacağı konum hakkında ince hesaplar yapılıyordu...
Konu NATO üyeliğinin çok ötesindeydi.
Atılan adımların yani provokasyonların birden fazla neticesi vardı.
Sık sık yazdığım gibi dünya üzerindeki İKİ BÜYÜK EKOL öteden beri İSLAM'ın içinde de savaşmaktaydı. Biri ILIMLI İSLAM isterken diğeri ise "ILIMLI OLMAZ: İSLAM, siyasetin dışında kalmalıdır" diyordu. Bunun için de KÜRESEL politikalar geliştiriyor ve sahneye koyuyorlardı.
Mesela EL KAİDE, CIA operasyonuydu. İSLAM'ı öteki yapmak ve ILIMLI İSLAM'I bitirmek için meydana getiriliyordu. Dünyanın her yerinde operasyon yapacak güce sahip olan örgütün siyasi bir hedefi de yoktu, yakalanan lideri de! Şaka gibi değil mi. Mağaradaki örgüt, dünyayı şekillendiriyordu.
Yakın zamanda yaşadığımız IŞİD gerçeği de buydu.
İSLAM üzerindeki savaş, tarafların gücü nispetinde gözümüze sokulmaktaydı.
Çok kişinin DÜŞMAN sandığı ABD-RUSYA ittifakı, İSLAM'ı siyasetten uzak tutmak isterken, İSLAM ÜZERİNDEN KÜRESEL bir KURGUYA izin vermek istemezken özellikle AVRUPA, ILIMLI İSLAM'a yatırım yapmaktaydı.
Kapitalizmle uyumlu İSLAM düşünmekteydiler. Zaten bu yönde pek çok operasyon da yapıldı Türkiye'de...
Yani AVRUPALI EKOL İSLAM'I, ILIMLI HALE getirip alanı genişletmek isterken, karşı EKOL İslam'la terörü yan yana getiriyor ve ILIMLI İSLAM formülünü bitirmek istiyordu. Bakın olayın içinde MÜSLÜMAN yoktu! Ancak KÜRESEL OPERASYONLAR böyle yapılmaktaydı.
Milyonlarca insanın öldüğü ve çok fazla yıkıcı olan İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI'nın yerine tercih edilen yol bu oldu...
Taraflar yine savaşıyor, ancak simgelerle ve terörle karşılıklı planları uygulamaya koymak istiyorlardı... Ancak taşların oturması için belli ki RUSYA'nın UKRAYNA'ya girmesi gerekiyordu. 24 Şubat'ta bunun fitili ateşlendi ve olanlar oldu. Savaşın hedefi zaten baştan beri yazdığım gibi AVRUPA'ydı...
Yazdıklarımı onaylayan önemli bir isim vardı! Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron...
Fransız lider AVRUPA'nın, Ukrayna meselesi nedeniyle "benzeri görülmemiş bir krizin" sancıları içinde bulduğunu söyledi. Macron'a göre KITA ya özgür olacaktı ya da ABD ile ÇİN arasında tercih yapacaktı. İki güçten birine bağımlı ve bağlı kalacaktı...
Macron, İspanyol El Pais gazetesine verdiği röportajda, "Bu savaşın sonuçlarından, Avrupa'nın ekonomik modelinin, doğrudan ve dolaylı olarak derinden etkilendiğini" söyledi. Fransız lider, "Dünya ekonomik olarak ABD ve Çin arasında iki kutuplu bir hal aldı. Avrupa'nın 'ikisinden birinin kulu olmak' mı, yoksa 'özgürlük ve dayanışma yolunu mu izlemek mi' yönünde karar vermesi şart. Ancak bu soruya şimdiye kadar cevap veremedi.
Verilmesi gereken cevap ekonomik, teknolojik ve askeri açıdan egemen bir Avrupa..." dedi. Ve Macron zamanla DOĞU'ya doğru genişleyen AB'nin bir sorununun da ÖZERKLİK isteyen bu ülkeler olduğunu vurguladı...
Neyse...
İSLAM terörle yan yana getirildiği zaman SİYASAL YAPISINI kaybederdi. Mesela buna benzer operasyonları SOL'a da yaptılar. Terörle yan yana gelindiğinde sahip çıkacağın bir DÜŞÜNCEN olamıyordu. ÖTEKİ ilan ediliyordun. Mesela Başkan Erdoğan, "DÜNYA 5'ten büyüktür" dedi. Müslüman bir lider olarak bunu her yerde söyledi. Erdoğan'ın bu söylemi MÜSLÜMAN COĞRAFYALARDA heyecan fırtınası meydana getirdi. Müslüman ülkelerin sokaklarında Erdoğan kendi liderlerinden fazla sevilmekteydi. Çok daha fazla popülerdi. Bu nedenle de her yerden de saldırıya uğradı...
Erdoğan'ın yükselişi SOL'un güçlü olduğu ülkelerde de taban buluyordu. Brezilya'da bile bunu görmek mümkündü.
Dönelim başa...
Stockholm'de Kur'an-ı Kerim'i ateşe veren Rasmus Paludan ve benzeri sapık Edwin Wagensveld'in yaptıkları onların boyunu aşan eylemlerdi. Konu NATO üyeliği için destek verilmesi ya da verilmemesinin de ötesindeydi.
Bir güç, TÜRKİYE'ye inandığı değerleri üzerinden operasyon yapıyordu. Asla ve kat'a AVRUPA ile yan yana gelmemesi için düğmeye basıyordu. İki sapık Türkiye'yi Kur'an-ı Kerim üzerinden olası AB yakınlaşmasından uzağa itiyordu. Bu şimdiki iktidar ile de sınırlı değildi! Çok küçük bir ihtimal bile olsa iktidar değişikliğinden etkilenmeyecek bir operasyona imza atılıyordu.
Konu güncellendiğinde Türkiye, NATO için DESTEK ve ONAY vermeyecek, böylece Rusya ile yan yana düşecekti.
Arka planda da ABD'nin sessiz kalışı görülecekti... Macron'un dediği gibi AVRUPA bir tercihte bulunacak ve ABD'nin kontrolünde olacaktı. Rusya savaş kararıyla bunun yolunu açıyor, Türkiye de AB'ye uzak kalarak kıtanın nefessiz kalışını sağlıyordu. Uzun vadeli uzun uzun düşünülmüş bir KURGU saat gibi işliyordu... EN hassas olduğumuz noktalar kaşınarak hem de... Bakalım görelim...