Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 28 Aralık 2022

Masa raporu!

BÜYÜK sürprizlerin yaşanacağı bir evreye girdik.
Türkiye seçimlere giderken, SONUCA ETKİ ETMESİ MUHTEMEL hamleler için herkes elinden geleni yapacak gibi durmakta. Türkiye'nin giyeceği ve uzun yıllar çıkarmayacağı bir ELBİSE kapının önünde bekliyor. Nasıl olacak? Kim ne yapacak? Gelin bugün bunlara bakalım biraz...
Yakın tarih bize gösterdi ki, Türkiye bölgede önemli bir rol alacağı zaman İKİ EKOL'den biri gelip ayağımıza basmıştır. Bizim yanılgımız ABD ile AVRUPA'nın dost olduğu asla ve kat'a mücadele etmediklerini sanmamızdı. İlk düğmeyi yanlış ilikleyince gerisi malum...
Fransa'ya 2015'ten sonra bir bakın! Ne kadar çok terör saldırısı yaşadılar, ne kadar çok insan kaybettiler. Kim yapıyordu bunları! Fransa gibi KÜRESEL İDDİASI olan bir ülkede bunu gerçekleştirmek kolay değildi. Ancak oluyordu.
Bir güç FRANSA'nın rolüne itiraz ediyordu. Zaten saldırıların yoğunlaşmasının ardından İNGİLTERE AB'ye veda ediyordu. Ancak Fransa'da TERÖR durmuyordu.
Birkaç gün önce de Ahmet Kaya Kültür Merkezi basıldı. 69 yaşında bir FRANSIZ kurşun yağdırdı. Üç kişi hayatını kaybetti.
Ardından AVRUPA'daki PKK yandaşları, sokakları savaş alanına çevirdi. Macron olaydan sonra sosyal medyadan yaptığı açıklamada, "Fransa Kürtleri, Paris'in ortasında hain bir saldırının hedefi oldu.
Kalbimiz onlarla..." diyordu. 13 Kasım'da ise İstiklal Caddesi terörle sarsılıyordu. 6 masum insan hayatını kaybediyor, 81 kişi de yaralanıyordu. Saldırıdan sonra 1200 kamera kaydı incelendi. Suriye uyruklu Ahlam Albashir, Küçükçekmece'de ele geçirildi. Paris ile İstanbul, KÜRT KARTI ve bölgesel planlar üzerinden sarsılıyordu.
KÜRESEL MÜCADELE tüm hızıyla sürüyordu. PKK, daha çok AVRUPALI İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİNİN desteklediği bir yapıydı. PKK'yı Irak'ın kuzeyine yerleştirerek oradan Türkiye'nin bölünmesi için her adımı attılar. Türkiye bunun acısını uzun yıllar yaşadı. Zaten PKK'nın yeşerdiği dönemlerde ve sonrasında bölgedeki hakim kod BAAS REJİMLERİYDİ. SOL'a göz kırpan bu yaklaşımın ana özelliği ABD karşıtı olmasıydı.
Avrupa terör ile Türkiye'yi bölecek, hayati önemdeki petrol bölgelerine ulaşacaktı. Biz olaylara böyle bakmıyorduk.
Ancak ABD olan bitenin farkındaydı. Devreye girdiler.
Ortadoğu'dan silinme ihtimalleri vardı. Bu nedenle IRAK'a iki kez askerle daldılar. İki harekata tanıklık ettik... CANLI YAYINLARLA... Birkaç amaç taşıyan bu operasyonlardaki temel motivasyon KÜRTLER'i AVRUPA'nın elinden almak, muhafaza etmek, "DEMOKRASİ GETİRECEĞİZ" diyerek ABD karşıtlığını budamaktı.
Ortadoğu'da ABD ile AB, KÜRTLER üzerinden savaşıyor, faturayı ise ödeyen biz oluyorduk.
AB Kürtler üzerinden BÖLMEK, ABD ise KÜRTLERLE yeni bir formattan yanaydı. AB netti! Kürtler'e ev sahipliği yapıyordu. ABD ise Türkiye'yi karşısına almadan KÜRTLER'i korumak istiyordu. Bu da çözüm getirmiyordu. Kabaca 40 yılın özeti böyleydi...
Sorun hala çözülmüş değil. KÜRESEL mücadele, sınırlarımızın hemen dışında hatta içeride tüm hızıyla sürmekte...
Seçime giderken de KÜRT kartı masada olacaklar listesinin en başında yer alıyordu.
Yaşadıklarımız bunu bize işaret etmekteydi.
Durum böyle olunca, RUSYAUKRAYNA SAVAŞI da çıkınca AVRUPA için atılması gereken adımlar çoğalıyordu. Türkiye burada merkezde yer alıyordu.
Alacaktı. Bundan kaçış da yoktu.
Açalım biraz...
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ABD'ye de, İngiltere'ye de gitti.
ALMANYA'ya gitti ancak çok duramadı. İmamoğlu hakkında verilen karardan dolayı döndü.
Dönmek zorunda kaldı. Tekrar gidecek... Kemal Bey eğer önce ALMANYA'ya giderse sonrasında gitmediği tek merkez olan PARİS'e de uçacak. Fransa'ya inmeden seçimlere gitmeyecektir.
6'lı masa ruhen AVRUPALI'dır!
Oradaki değerleri paylaşır ve yaşatır.
Son derece de doğaldır bu... Ancak masa, 6 üyeden 6 liderden oluşmaktadır...
Ve AVRUPALI DEĞERLERE "ORTAK PAYDA" diye baksalar da aralarında çekişme ve sürtüşme vardır. Bu da doğaldır. Çünkü masanın yükünü Kemal Bey ve Meral Hanım çekmektedir. Kemal Bey ALMANYA ile Berlin'in ufkuyla geleceğe adım atmak ister. Tercihtir bu. Saygı duyulması gerekmekte. Meral Hanım ise DEĞERLERDE ortak duruş sergilese de, İmamoğlu üzerinden İstanbul sermayesine ritmini veren ailelerle İNGİLTERE'ye göz kırpmaktadır. Masa iki büyük ekolün bilek güreşi ile sarsılmaktadır. Olan bu. Ancak Kemal Bey masada yalnız değildi.
Öncelikle Ahmet Davutoğlu, Gültekin Uysal ve Temel Karamollaoğlu kayıtsız şartsız destek vermektedir.
Ali Babacan ise sanki Meral Hanım'a biraz daha yakındı! Durum böyle olunca kavga kaçınılmazdı. Kemal Bey ve arkadaşları, kesinlikle İMAMOĞLU hakkında "OLUMLU" düşünmüyordu.
Almanya'nın dostluğuna değer veren Kemal Bey'in İngiltere ile flörtü süren İmamoğlu'na "EVET" deme ihtimali sıfırdan bile azdı. Masanın 4 üyesi de aynı şekilde düşünecekti.
KÜRESEL İTTİFAK BUNU getiriyordu çünkü. Meral Hanım ise ya yalnız ya da Babacan ile birlikte yeni bir yol arayışında olacaktı. Meral Hanım da KEMAL BEY'in adaylığına asla "EVET" demeyecekti.
Masada durum karışıktı yani.
Eğer herkesin "TAMAM" diyeceği bir ÜÇÜNCÜ ADAY çıkmazsa masa devrilecekti. Meral Hanım ile Kemal Bey'in yolları ayrılacaktı. Böyle bir durumda kazanan İYİ PARTİ ve lideri olacaktı. İnce hesapların yapıldığı mühendisliklerin sahne aldığı böyle dönemlerde arka planda daima KÜRESEL DENKLEM ağır basardı! Hiç şüpheniz olmasın yine öyle olacaktı.

Gidilen seçimler KÜRESEL sonuçlar doğuracağı için anlaşmak da yolları ayırmak da kolay olmayacaktı... Kabaca 6'lı masa AVRUPA'nın değerlerini kazanması için sahadaydı. ADAYLARI kazanırsa Türkiye'deki pek çok şey değişecekti. Rota tamamen AVRUPA'yı gösterecekti.
Başkan Erdoğan'ın Putin'le yakınlığı SIR değildi. İki ülke arasındaki iyi ilişkiler ortadaydı.
Ancak savaşın RUSYA ile AB arasında olamayacağını bildiğim için ABD arka planda kalsa da ANKARA-MOSKOVA yakınlaşmasını destekliyordu.
Rusya UKRAYNA'ya giriyor AVRUPA sarsılıyordu. ABD ise AB'yi kendine hapsedip Rusya ve Türkiye ile çevreliyordu. Sık sık yazdığım gibi AVRUPA bu nedenle seçimlere yüklenecekti.
Bazı önemli isimler üzerinden dengeyi değiştirmeye yönelik sürpriz hamleler yapacaktı.
Muhtemelen ANKARA bunları bilmekteydi. Kemal Bey'in hiç alışık olmadığımız kararlı duruşunun nedeni AVRUPA'nın özellikle ALMANYA'nın olaylara bakışıydı! Yani herkes gidişatı değiştirmek için hem sandıkta hem bölgede savaşacaktı. Savaş bu kadar büyük olunca MASA'nın bunun dışında kalması pek mümkün olmayacaktı. İzleyelim...