Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 13 Ekim 2022

Akım akım Türkiye

RUSYA'NIN Ukrayna'ya girmesi, işgal etmesi kesinlikle kurguydu.
İstenseydi Putin asla ve kat'a böyle bir hamle yapmazdı, yapamazdı.
Yaptı...
Petrol de gaz da emtia piyasaları da tedarik zincirleri de enflasyon da patladı.
Bir taşla onlarca KUŞ vuruldu.
Gelişmekte olan ülkelerin borçları uçtu. Şu an ABD'de onlarca ülkenin temsilcisi IMF önünde kuyrukta! Para bulmak için...
Ta başından beri "ABD, AVRUPA'yı bitirmek için Rusya'yı kullanıyor" diye yazıyorum. Kremlin'in attığı adımların stratejik bir derinliği ve anlamı olması gerekiyor.
Nereden bakarsanız bakın kazanan ABD! O zaman olan biteni Washington üzerinden okumak zorunluluk oluyordu. Oyunun KOD'ları böyle çözülünce, sıra bizi de ilgilendiren İKİNCİ SORUYA geliyor!
Türkiye ne tarafa düşecek?
Rusya'nın yanında mı olacaktı, yoksa soğuk savaş döneminde olduğu gibi BATI ile mi yürüyecekti? Bu sorunun cevabı tam olarak verilmiş değil. Zaman zaman iki tarafa da YEŞİL IŞIK yakılmakta...
Avrupa Parlamentosu'ndaki Fransız milletvekili Thierry Mariani ilginç bir çıkışa imza attı.
Mariani, ABD'nin Ukrayna krizini Avrupa'daki ekonomik egemenliğini artırmak için kullandığını ifade etti. Fransız vekil şöyle devam etti: Fransa ekonomi bakanı sonunda ABD'nin Ukrayna'daki savaşı Avrupa'daki ekonomik egemenliğini artırmak için kullandığını anladı. AB, Rus gaz tedarikini azaltma niyetini açıklar açıklamaz ABD 4 kat pahalı LNG ile sahne aldı.
Pazara doğrudan girdi.
Savaşa rağmen tüm küresel işletmeler pazarlarda yerlerini alırken, Avrupalı işletmelerin Brüksel'in etkisiz yaptırımları nedeniyle zayıfladığı ortada...
Elbette bu operasyon LNG için yapılmıyordu. Amaç AB'yi dağıtmaktı. Gaz, işin küçük bir kolundan ibaretti.
Devam...
Rusya vurdu, istediğini de aldı. 4 bölgeyi ilhak eden Moskova savaşın tonunu azaltmaya razıyken, KERÇ KÖPRÜSÜ havaya uçuruldu. Bir EL'in devreye girmesiyle tansiyon tekrar fırladı. Haliyle petrol fiyatları da... Savaşı başlatan irade, adeta ne zaman biteceğine de kendisinin karar vereceğini açıklıyordu. Kuzey Akım-1 ve Kuzey Akım-2 boru hatlarında patlama yaşanıyordu. Nedenini hala kimse bilmiyordu. Ancak denizin dibindeki patlamalarla vanayı kapatan RUSYA'nın AVRUPA ile olan bağı tamamen kesiliyordu.
Dünyayı şaşkına çeviren bu patlamalardan sonra ABD'de önemli bir ses yükseliyordu... American Enterprise Institute'da Michael Rubin imzalı "Biden, Atlantik ötesi enerji güvenliğini arttırmak için Türk Akımı'nı öldürmeli" başlığıyla bir makale yayınlanıyordu.
Michael Rubin, Kuzey Akımı 1 ve 2'nin patlamasından sonra, Türk Akımı boru hattını hedef aldı.
İşi ileriye götürerek yazısında "Biden, bu boru hattını öldürmeli. Türk Akımı'nın devre dışı kalması, Atlantik güvenliği için önemli" ifadelerini kullandı.
"Türk Akımı, en az Kuzey Akımı kadar kötü ve zararlı" diye not düşmeyi de ihmal etmedi.
Rubin, Kuzey Akımı ve Türk Akımı boru hatlarının, ABDAtlantik/ NATO çıkarlarına zarar verdiğini ileri sürdü.
Türkiye ve Azerbaycan gibi ülkelerdeki yönetimlere "koz verdiğini" iddia etti. Vitesi daha da yükseltip "Türkiye ve Azerbaycan rejimleri, doğal gazı kullanarak Avrupa'ya şantaj yapıyor" noktasına geldi.
Aradan bir süre geçtikten sonra tansiyon yükseldi, KERÇ KÖPRÜSÜ vuruldu.
Kırım'daki bu felaketten sonra Putin, UKRAYNA'yı suçladı. Ve önemli bir noktaya temas etti: Ukrayna, Türk Akım doğalgaz hattını da havaya uçurmak istedi...
TÜRK AKIMI, Avrupa'nın olduğu kadar bizim için de çok önemliydi. Michael Rubin'in açıklamalarından sonra böyle bir olay yaşanması doğal olarak "ABD, Türkiye'yi Rusya'nın yanında Avrupa'nın karşısında istemiyor mu?" sorusunu akıllara getirdi. Türkiye, savaşın başından bu yana DENGEYİ SAĞLAYAN ÖNEMLİ AKTÖRDÜ.
Gelişmeler AVRUPA ekonomisini büyük oranda baltalamak içindi. AB'nin tek eksiği enerjiydi. Çok BÜYÜK olmalarının önündeki engel buydu.
Şimdi Rusya devreye giriyor kimyaları bozuyordu.
BÜYÜK OLMA iddiasından hızla uzaklaşan AB, ayakta kalmak için çırpınmaktaydı.
Sahne önünde bütün yaşananlara ve NATO'nun 2030 vizyonuna rağmen ABD ile RUSYA'nın hiçbir zaman rakip olduğunu düşünmedim. Değil de...
Ancak DÜŞMANLIK paydası altında bütün gelişmeleri yönlendiriyorlardı!
Şimdi olan da bu! AVRUPA ile bütünleşen RUSYA çok daha etkili olabilecekken bunu yapmadı! ABD izin vermedi. Avrupa'yı uçurumun kenarına itti.
Kuzey Akım-1 ve 2'den sonra TÜRK AKIMI'nın hedef alınması haliyle soruların ebatlarını da büyüttü. Putin de dün yaptığı açıklamayla oyunu başka alana taşıdı. Kuzey Akım-1 ve Kuzey Akım -2'de kullanılamayan kapasitelerin, Türk Akım üzerinden aktarılabileceğini söyleyen Rus lider, "Baltık Denizi'nde Kuzey Akım hatlarında kaybedilen hacimleri Karadeniz'e yönlendirebiliriz. Böylece, Avrupa'ya yönelik yakıt ve doğal gaz kaynaklarımız için ana rotayı Türkiye üzerinden sağlayabiliriz. Türkiye'de doğal gaz merkezi kurabiliriz" ifadelerini kullandı.
Bu bambaşka bir kurguydu. Merkez KARADENİZ ve TÜRKİYE oluyordu...
AVRUPA'nın vanası ANKARA'ya geçiyordu...
Normalde insanı son derece heyecanlandırması gereken bir hamleydi bu...
O kadar çok karanlık bölge vardı ki insan doğal olarak "Türkiye hakem rolüyle merkeze mi çekilmek isteniyordu yoksa sorunların göbeğine mi?" sorusunu sormadan edemiyordu...
Gelişmelerin saniye saniye takip edilmesi gereken bir döneme girdik sanki...
Hamleler, Türkiye'yi pozisyon almaya itiyor...