ASLINDA çok iştahlı değildim. Ancak yine de MİLİ TAKIM'ı, Türk futbolunu yazmak istedim.
Köşeye sığmayacağını biliyorum. Bir yerden de başlamak şart. Sorun konuşulduğundan çok daha büyük. Olmayan bir futbolun büyük bir ekonomisi var.
Paylaşamıyorlar. Futbol dışı bütün aktörler sahada.
Çoğu ekranda.
Teknik adamlara da futbolculara da ödenen rakamlar akıl dışı. Ortada futbol yok oyun yok model yok alt yapı yok ancak dağıtılan büyük paralar var. Haliyle kavga da büyük oluyor.
Birbirini yiyenlerin hiçbirinin modern futbolun geldiği yerle ilgisi yok! Bilgisi de...
Futbolu yönetenlerden teknik adamlara kadar uzanan mutant bir zincir var. ALT YAPI olmadan ve bu da YABANCILARIN (MESELA ALMANLAR'IN) desteğiyle kurulmadan gelişme olmayacak.
Veriler değişmeden sonuç değişmez. Şenol Hoca'yı görevden alalım! Hemen alalım. Tazminatını verip yollayalım.
Hemen. Ancak sonuç değişmeyecek ki!
Sadece gelene gidene para saçmaya devam edilecek... Sorun hocanın kim olduğu ya da kadroda kimin olduğu değil! Sahaya çıkan takımın dizilişi ise hiç değil. Birlikte oynama KÜLTÜRÜMÜZ yok. Modelimiz yok...
Son iki AVRUPA ŞAMPİYONASI'na bakın! Pozisyona girmeden döndük...
Ancak başlama vuruşuyla "Bu yolun sonu FİNAL olsun" demeyi biliyoruz.
Gazla olacak iş değil bu.
İtalya'nın kalesine bile gidemeyince gerçekle yüzleştik. Hollanda maçı da böyleydi.
GERÇEK acıdır. Bir önceki şampiyonada İSPANYA'nın ceza sahasına giremeden maçı bitirdik. Koskoca MİLLİ TAKIM tek şut atamadan 90 dakikayı tamamlıyordu.
Milyonlarca insanın gönül verdiği futbolu bilimin dışında düşünüyorduk.
Teknik adamlarımız ALT YAPIDA başarı kazandıktan sonra gelmiyordu! Çoğu seçilmiş isimlerdi. Hep yukarılarda oluyorlardı.
Kulüplerimizin kendi alt yapıları ile temasları yoktu! Şaka gibi ancak böyle. Fenerbahçe'ye, Galatasaray'a, Beşiktaş'a bakın! Kaç oyuncu çıktı alt yapıdan. Kaçıyla gurur duyduk.
Şirketlerini yönettikleri gibi kulüpleri yönetmeyenler sayesinde futbolumuz borç batağına girdi! Şimdi yeni yeni gençler öne çıkmaya başladı. Bir tercih değildi!
Zorunluluktu! Mesela biri çıksa MENAJERLERE ödenen gerçek rakamları bulsa! Ortaya çıkarsa!
Camialarla paylaşsa!
Acaba neler olurdu!
Kulüplerin yönetiminde yer aldıktan sonra işleri açılan isimler araştırılsa!
Yine ekranlarda gazetelerde yer alan futbolu iyi bilen isimler, bize 8 milyon Euro maliyeti olan Bruno Alves gibi oyuncuların Parma'da 400 bin Euro'ya oynadıklarını bir açıklasa. Beşiktaş'ta 1.5 milyon Euro alırken PAOK'a 300 bin Euro'ya giden Kagawa'yı anlatsa...
Oradan da kovuldu zaten. Ya Falcao!
Galatasaray'da 7 milyon Euro'ya oynuyordu.
Sahayı çıkmadan tabii... Gittiği yerden ne aldı! "800 bin Euro" diyenler oldu...
İsimlerin bir önemi yoktu. Çünkü yüzlerce örnek vardı böyle.
Hak edilmeyen büyük bir ekonomi futbol topu üzerinden yağmalanıyordu.
Kulüplerin kasaları boşalırken geleceği ipotek edilirken kimse çıkıp ALT YAPI ile ilgilenmiyordu.
ALMANLAR-HOLLANDALILAR-İTALYANLAR geri zekalıydı çünkü... Bizden daha zengin olmadıkları için dönüp kendi gençlerine bakıyorlardı.
EKOL denilen şey de böyle kuruluyordu...
Hak etmediği bir ekonomiyi sırtlanan futbol bunu tabana yaymazsa sorun hiçbir zaman çözülemeyecek. Futbolu yönetenlerden hocalara kadar herkes AVRUPA ile aramızdaki uçurumun giderek büyüdüğünü BAL GİBİ biliyor.
AVRUPA'da bırakın kupa almayı TUR atlamak bile neredeyse imkansız hale geldi. Zaten ilk 24'e kalan MİLİ TAKIM'a 10 milyon EURO prim verilmesi bunun en güzel örneği! Para çok başarı yok. Hamaset çok sonuç yok. Kavga çok sahada mücadele yok!
Guus Hiddink, Fatih Terim, Abdullah Avcı, Şenol Güneş... Fark etmez. Gelen bir süre sonra yollanır. Gider!
Gitmek zorunda kalır...
Başarı gelmediği için gelemeyeceği için...
Mesela Hikmet Karaman gibi, Bülent Uygun gibi Yılmaz Vural gibi, Mesut Bakkal gibi hocalar 4 hafta üst üste bir takımda tutulmuyor. Ancak başka biri gidince yerine aynı isimler geliveriyor.
Başarısı olmayan isimlerin bir takımdan diğerine geçiyor olmasının MATEMATİĞİ nedir?
Ya da HOCALARI davet eden yöneticilerin motivasyonu?
Her işin bir ANAYASASI olmak zorunda. Futbolun da... Böylesine büyük rakamların döndüğü yeşil sahada dizayn TABANDAN YUKARIYA doğru olmalı. Dünya çapında isimler alt yapıya gelmeli.
Okullarla kulüpler arasında bağ kurulmalı.
Eğitim Bakanlığı ile Spor Bakanlığı organizasyonu yönetmeli. Alt yapıdaki gencin ümidi olmalı ve önü açık tutulmalı.
Bu olmayacaksa Şenol Güneş gider yerine başkası gelir. İki küçük maç daha alırız, sonraki seansta yeni bir çöküşü izleriz...
NOT: Ligde üç hafta geride kaldı. Tam 5 hoca görevden alındı... Şaka gibi değil mi! Film kaldığı yerden devam ediyor...