BOĞAZİÇİ Üniversitesi garip bir şekilde el altından kaşınmaya devam ediyor. Herkes gibi ben de yazıyorum... Bir de farklı adım atmak istedim.
Boğaziçililer'i aradım... Sorularım basitti! Başkan Erdoğan'a karşı mı gösteri yapıyorsunuz?
Bir GEZİ mi çıkartmak niyetindesiniz? Amacınız ülkeyi karıştırmak mı? Neden rektöre itiraz ediyorsunuz? Derdiniz ne sizin? Sorularım üç aşağı beş yukarı bunlardı... İsimlerini gizlememi istedikleri için onlar bende... Ben finalde bir cümle yorum yapıp bırakacağım...
İşte günün BOĞAZİÇİ özeti...
Buraya sığdığı kısmıyla işte o konuşma...
"Bir kere yanlış anlaşılan bir önemli nokta var. Boğaziçi asla Başkan Erdoğan'a ya da attığı imzaya karşı değil.
Olamaz da. 2016'dan 2021'e kadar Rektör Prof. Mehmet Özkan'dı. Muhafazakar bir isimdi. Mehmet Bey gibi çok sayıda hoca üniversitede görev yapmakta. Tıpkı öğrencilerimiz gibi... Solcusu da var, sağcısı da... Burası Boğaziçi... Siz gazetecisiniz. Prof. Mehmet Özkan REKTÖR olarak atandığında yani Cumhurbaşkanı tarafından rektör tayin edildiğinde tek bir protesto var mıydı? Bir tek çatlak ses duydunuz mu? Hayır...
Çünkü Prof. Özkan 1986 yılında Boğaziçi Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü'nden mezun oldu.
ABD'de Vanderbilt Üniversitesi Elektrik Mühendisliği alanında yüksek lisans ve doktorasını yaptı. 1992 yılında doktora sonrası Tokyo'da özel bir kuruluşta çalışmalarına devam etti. 1995 yılından itibaren Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü'nde Müdür Yardımcılığı görevi yürüttü. Sonra da araştırmadan sorumlu Rektör Yardımcılığı'nı devam ettirdi...
Rektörün AK PARTİ'li olması ya da olmaması hiç ama hiç önemli değil. Bizler üniversite ile uyuma ve bizi kapsayıp kapsamamasına bakıyoruz.
Kalite ve akademik başarıya odaklanmış durumdayız...
Önceki rektörümüzün yani Prof. Dr. Özkan'ın AK PARTİ'ye uzak olduğunu kim söyleyebilir...
Mümkün değil! Daha ileri gidelim dilerseniz... Örnek vermek gerekirse mesela NAZIM EKREN... AK PARTİLİ
Mİ? Evet AK PARTİLİ...
Hatta Sayın Erdoğan'la BAŞBAKANLIK yaptığı dönemde birlikte çalıştı mı? Evet çalıştı. Nazım Bey gibi biri gelse inanın kimse tek söz etmezdi.
Tüm Boğaziçililer kucaklardı.
Manchester Business School'da profesör unvanı almış biri son tahlilde! Sorun kesinlikle AK PARTİLİ olması ya da olmaması değil... Baktığımız yer burası değil. Ancak gerginlik nedeniyle taraflar konuşamaz oldu...
-Peki tek suçlu Melih Bulu mu?
Konunun isimlerle inanın ilgisi yok. Başka bir pencereden bakın lütfen...
-Nedir o pencere?
Önce şunun altını çizelim...
Bizim vakfımız var. Bunun da bir yönetim kurulu... Mesela NEVZAT AYDIN gibi, Mehmet Nane gibi isimler REKTÖRLE burada birlikte görev almakta...
Ama daha önemlisi üniversiteye para verenler var. Yardımda bulunanlar var. İçlerinde Özallar'ın akrabaları ve Ülker ailesi gibi isimler var. Peki başka kimler var diye sorarsanız liste çok uzar. PLATİN, ALTIN ve GÜMÜŞ liste var... HSBC, QNB FİNANSBANK, AKBANK, İNAN KIRAÇ,
VEHBİ KOÇ VAKFI, YAPI KREDİ BANKASI, AYDIN DOĞAN VAKFI, M. BARIŞ TANSEVER ve ALİZE TANSEVER, TURKCELL,
ADALET AĞAOĞLU, BURHAN KARAÇAM, ERKUT YÜCAOĞLU, HACI ÖMER SABANCI VAKFI, GÜLER SABANCI, HALK BANKASI, UNILEVER, KÜLTÜR TURİZM BAKANLIĞI, ECZACIBAŞI, HÜSNÜ ÖZYEĞİN, ENKA gibi onlarca bağışçımız var. İçinde sağdan da soldan da isimler, aileler bulunuyor. Ortak bir değeri yaşatmak için...
-Yani ne demek istiyorsunuz?
Tekrar ediyoruz. AK PARTİ'ye ya da Sayın Cumhurbaşkanı'na karşı bir hareket asla yok. Konu saptırılıyor.
-Açık konuşun lütfen. Nedir olay o zaman?
Burası AK PARTİLİ isimlere sonuna kadar kapısını açar.
Açtı da. Ancak son dönemlerde Cumhurbaşkanı'nın önüne giden isimlerde bir sıkıntı görmekteyiz...
Bizce sorunun kaynağı burada.
Doğru isim ve yeterlilik, SIFIR sorunla yolumuza devam etmek anlamına gelir... Boğaziçililer kabaca bunları söyledi... Ben hala aynı yerdeyim... Ortada üstesinden gelinmeyecek bir sorun yok. Yeni Rektör Melih Bulu kendini ifade etsin, itirazlara cevap versin. VAKIF araya girsin ve sorun çözülsün. Türkiye'nin meselesi bu olmamalı... Sorun uzarsa elini sokan çok olur...