Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 23 Nisan 2020

Kapak

OLAN biteni bazı adresler olmasa anlamak hiç de kolay değil. Öyle tabelalar var ki hem mücadeleyi hem savaşı hem de tarafları doğrudan işaret ediyor. Kim kazanırsa dünya nasıl bir çerçeveye oturacak bunu anlatıyor. Açıkça, net olarak... Şartlar farklı da olsa AMERİKA'nın kendi içinde yaşadığı KUZEY-GÜNEY savaşının bir benzeri şu an DÜNYANIN tümünde görülmekte.
CORONAVİRÜS bu iş için gerekliydi ve sahnede!
CORONA sonrası dünya asla ve kat'a eskisi gibi olmayacak.
Bunu delillendirecek pek çok VERİYİ paylaşmak mümkün. Ama ben en sağlam ALANLARDAN, daha öncede yazdığım iki koordinattan gideyim istiyorum... Bildiğiniz noktalardan!
Yaklaşık iki yıl önce şöyle not düştüm.
Dünyanın en güçlü haber dergileri olarak Time, Newsweek, Der Spiegel, The Economist bilinir. Hepsinin reklam geliri ve etki alanının çok güçlü olduğu da doğrudur.
Ancak dünyanın en güçlü dergileri The Economist ve Der Spiegel'dir... The Economist ateştir, Der Spiegel sudur... The Economist siyahtır, Der Spiegel beyazdır... The Economist Londra'dır, Der Spiegel Washington'dır... The Economist korkudur, Der Spiegel kabustur...
İki güç arasındaki savaşı anlamak için The Economist ve Der Spiegel'i dikkatlice incelemek şarttır! 200 ülkede de savaş halinde olan The Economist ve Der Spiegel hiçbir zaman TÜRKİYE'yi de atlamaz!
Time ile Newsweek de önemlidir elbette. Ancak onlar için 'okulun yakışıklı gençleri' benzetmesi yapılır! Popülerdir, ancak etki alanları o kadar güçlü değildir.
Der Spiegel ile The Economist ise okulun dahi çocuklarıdır..
İşte bu iki DERGİ, CORONA'DAN sonra savaşı iyiden iyiye KAPAKLARINA taşıdı. Birkaç gün önce bunu bir kez daha ilan ettiler...
Rothschild Ailesi'nin kontrolündeki THE ECONOMIST "ÇİN KAZANIYOR MU?" diye KAPAKTAN sordu... Modern bir şehir görüntüsünün arkasından COVİD-19 virüsünün gölgesinde hem de... Altına da COVİD-19'la değişecek olan sonuçları sıraladı...
Peki aynı tarihlerde, aynı günlerde çıkan DER SPIEGEL nasıl bir kapakla çıkıyordu?
Onlar geri kalır mıydı?
ASLA! Alman üretimi olsa da Washington'a yani DERİN AMERİKA'ya bağlı olan DERGİ ortadan ikiye parçalanan VİRÜS görüntüsünün üzerine YIRTILMA kelimesini oturtuyordu. Manşeti yırtılma olan DERGİ alt satırlara şunları yazıyordu: YA ŞİMDİ YA HİÇ...
CORONA KRİZİ DAHA GÜZEL BİR DÜNYA ŞANSINI İÇİNDE BARINDIRIYOR!
Parçalanan VİRÜSÜN altında da yeni dünya geliyordu! Ya da dünyayı kapsayan güçten kurtulmayı simgeliyordu!
İki dergiye bakınca hem Londra'yı hem Washington'u görüyorduk. İkisi de kendi içinde iki parça olsa da GENEL FOTOĞRAFI görmek için şeffaf kapaklarla büyük savaşı anlatıyorlardı...
Devam...
Ailelerden söz ettik.
Oradan gidelim... Rockefeller ile Rothschildler'i yazdık.
Ama bir de çok az yazdığım Oppenheimer ailesi vardı.
Kimilerine göre dünyanın en güçlü ailesiydi. Güney Afrikalı bir aile nasıl olur da bu kadar büyük bir güce ulaşabilir? Ailenin kökleri eskiye dayanıyordu.
İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI'nda FRANKFURT'TA bir kolu bulunuyordu. Rothschildler ile komşulardı. Çok kez birlikte hareket ediyorlardı... AİLENİN gücü Rockefeller üzerinden tanımlanır! David Rockefeller'ın 1984 yılında bir toplantıda masada otururken salona Harry Frederick Oppenheimer giriyor. Rockefeller ise ayağa kalkıp başıyla Harry Frederick Oppenheimer'i selamlıyor.
101 yaşında ölen David Rockefeller, Harry Frederick Oppenheimer dışında hayatında herhangi biri için ayağa kalkmadı.
Bu yorumu yapanlar iki aileyi de iyi tanıyanlar...
Rockefeller, hayatını kaybettikten sonra Pocantico Hills'teki Rockefeller Aile Mezarlığı'na defnedildi. Ailenin 15 önemli üyesi bu mezarlıkta.
Pocantico Hills, New York'un en özel bölgelerinden biri. İşte Rockefeller ailesinin yıllardır oturduğu, malikanelerinin olduğu, mezarlığın bulunduğu Pocantico Hills, Oppenheimer ailesinin tapulu arazisiydi.
Rockefeller ailesine hediye edilmişti. O nedenle Rockefeller ailesi birçok kez istemelerine rağmen Oppenheimer'in hediyesi olan Pocantico Hills'dan ayrılamadı. Bu birkaç örnek bile, Rockefeller'in Oppenheimer ailesine bağlı olduğunu ya da büyük saygı duyduğunu gösteriyor.
Oppenheimer ailesi, altın ve elmasın dünyadaki patronu.
Elmas ve altın madenlerinin yüzde 67'si bu aileye ait. 148 ülkede altın madeni olan bu ailenin her geçen gün daha da güçlendiğini, altının sürekli artmasından anlıyoruz.
Bazen önde başka aileleri kullanırlar. Ancak arka planda zenginlik bunlara aittir! Ailenin bugünkü patronu Jonathan Oppenheimer'dır. Belki de bugün dünyadaki 10 güçlü ailenin üyelerini, veliahtlarını araştırsak ilk sıraya kuşkusuz Jonathan Oppenheimer'i koyarız. Ailesinin ne kadar güçlü olduğunu bilmesine rağmen küresel sistemin devam etmesini istedi. Jonathan Oppenheimer kariyerine NM Rothschild&Sons'da başladı.
Babası NICK gibi o da sonra DE BEERS'in BAŞKANI olacaktı.
Baba Nick, Putin'in de çok sıkı dostuydu. En azından Putin büyük saygı duyardı! Aile yani Oppenheimer'lar garip bir şekilde İngiliz Cecil Rhodes'dan zenginliği devralıyorlardı sanki...
CORANA ile dünya değişmeye başladı.
Bu kadar güçlü olmasına rağmen Jonathan Oppenheimer ve ailesi için de elbette riskler var. Jonathan Oppenheimer hangi AMERİKA ile yürüyor?
Hangisiyle büyük ortaklık yapıyor? Ortaklık yaptığı ekibin kaybetmesi halinde ailesinin de ROMANOVLAR gibi yok olacağını biliyor! Dünyadaki altın yataklarını Oppenheimer ailesinden almak elbette kolay değil. Ancak Jonathan Oppenheimer'i oyun dışı bıraktığınız anda aile tamamen savunmasız kalır.
Çok yakın zamanda büyük hareketlilik görebiliriz. Gidişat bu yönde! Bu da ailelerin gelecekteki rolünü belirleyecek.
100 yıldır süren düzeni değiştirmek o kadar kolay değil.
Ancak dünyanın şartelinin kapanacağına kim ihtimal verebilirdi ki... Ancak bunu yaşıyoruz. O nedenle her şeyi ihtimal dahilinde düşünmeliyiz.
Paranın hem çok değerli hem de değersiz olduğu günlerdeyiz.
Rockefeller veya Rothschild'in yönettiği trilyonlarca doların o kadar büyük güç olmadığını gördük. İki ailenin üzerindeki Oppenheimer ailesi bile hala tedirgin. İçlerinde en güçlü olan ve zarar görse de hükmünü devam ettireceğine inanılan Oppenheimer ailesinin tedirgin olması, yaşadığımız buhranlı günlerin en önemli kanıtı.
CORONAVİRÜS ÇOK ŞEYİ DEĞİŞTİRECEK... BU BELLİ...