ABD'DE daha doğrusu derin ABD'de çok ciddi dalgalanmalar var gibi algı meydana geldi. ABD Başkanı Trump'ın Mattis'i görevden ayrılmaya zorlaması, Beyaz Saray içindeki önemli isimlerle karşı karşıya gelmesi, McGurk ile temas kuramamış olması hepsi üst üste geldi. Mattis ayrılacağını açıkladıktan sonra tek bir şeye odaklandım.
PENTAGON Trump'a hamle yapacak mı? Kushner ya da Ivanka üzerinden yürüyecek mi?
Bunu yapacak ciddi güçleri vardı ama bir hamle gelmedi.
Ellerindeki hiçbir DOSYA için adım atılmadı. Mattis, Dunford, Mueller öyle bir anda kenara atılabilecek isimler değil.
Hiç değil. Mümkün de değil ayrıca... Pentagon cenahından KATOLİK koalisyonundan cevap gelmediğine göre olaya değişik bir pencereden bakalım...
Belki bu daha sağlıklı olacaktır...
SORU ŞU!
Derin Amerika yeni bir strateji mi belirledi, yoksa büyük planı uyguluyor mu?
Üzerinde kafa yorulması gereken soru bu...
Cevabı çok önemli...
Açalım biraz...
ABD Savunma Bakanı Jim Mattis, "Derin Amerika" için vazgeçilmez bir isim.
Bu da Mattis'in görevinden ayrılmasının bir yenilgi olmadığı anlamına geliyor!
Derin Amerika'nın büyüttüğü Pentagon, Mattis'in görevden ayrılıp ülke dışındaki büyük planı organize etmesine karar verdi. Mattis'in bu süreçte çalışma arkadaşı Trump'ı, Beyaz Saray'a gönderen adam Steve Bannon... Şimdi Mattis, 2019'da 21 Avrupa ülkesini kapsayan konferans turuna çıkacak.
Biliyorsunuz Bannon, zaten aylardır burada!
Bannon burada kendisine 24 saat eşlik edecek. Kuşkusuz her adımı birlikte atacaklar.
Trump'ın, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak görev yapan Korgeneral Herbert Raymond McMaster'ı da yakında yeni görevinden de alacak. Herkes Trump, KAN DAVASI GÜDÜYOR diye yorumlayacak. Ama gerçek hiç de öyle değil...
Peki McMaster'ın yeni görevi ne olacak. Mattis'le birlikte yıllarca savaştığı Afganistan ve Irak'ta özel toplantılara katılacak olan McMaster, Derin Amerika'nın büyük planını hayata geçirmek için çalışacak.
Genelkurmay Başkanı Dunford da Derin Amerika için önemlidir. O da Mattis, Bannon ve McMaster ile çalışacak.
Bu arada Trump'ın DEAŞ'la Mücadele Özel Temsilcisi Brett McGurk'un görevden alınması, Derin Amerika'nın istediği bir karardı.
Çünkü Brett McGurk'un ABD'nin yeni dönemde Türkiye ile ilişkileri önündeki en büyük engeldi.
O kendisini Beyaz Saray'dan daha güçlü görmeye başlamıştı.
ABD Başkanı Trump'ı araması emredildiğinde, 6 saat sonra tuşlara basan bir yetkili kabul edilemezdi. Derin Amerika, Türkiye ile ciddi gerilim yaşadıktan sonra suların durulmasını sağlayacaktı.
Çünkü Türkiye hem Akdeniz'de hem de Karadeniz'de ciddi bir güç.
Pentagon, geçmişte Türk Genelkurmay Karargahı'nda Ankara'dan daha etkindi.
Genelkurmay Başkanlığı'nda alınacak kararlar, Pentagon'da alınmış kararlardı. Zaten biz duymadan pek çok şeyi onlar öğrenirdi! Tabi bütün bunlar geride kaldı. Artık bambaşka bir sayfa açıldı...
Eski DEĞİŞTİ gitti... Derin Amerika'nın Türkiye ile karşı karşıya gelmesinin nedeni de buydu. Washington için elbette KARADENİZ ve AKDENİZ önemliydi.
Ama TÜRK GENELKURMAY KARARGAHI'NDA ETKİLİ olmak da çok ama çok değerliydi.
Bu ellerinden kayınca, GERİLİM başladı. Asıl mesele bu! Bunu üzerine ABD'de karar veren kanallar hemen değişikliğe gitti... Hızlı reflekse sahip olan kişi ve kurumlar yeni duruma ayak uydurdu!
Bugün Türkiye konusunda ciddi bir U dönüşü yaşanmış gibi görünse de büyük planda bunun böyle olması gerekiyordu.
Washington, Suriye'de YPG ile mi ortaklık ister Türkiye ile mi? Elbette Türkiye ile çalışmak ister. NET!
Ancak Türkiye ile çalışırken, geçmişte PKK gibi YPG'yi büyüttükten sonra bu kararı almalıydı öyle de oldu. YPG'ye verilen silahlar geri alınmadı, alınmayacak da.
Türkiye'nin bu konuda ciddi ısrarı olacak, ardından da göstermelik de olsa belli silahlar geri alınacak.
Bu da Amerikan medyasında güçlü şekilde yayınlanacak.
Dünya ABD'nin oradan gittiğine inanacak. Gerçek tam da böyle olmayacak tabii...
Büyük planın en önemli halkalarından ikisi Karadeniz ve Akdeniz. DOĞRU! Ancak bunların dışında Ortadoğu ile Afrika da çok değerli. Mattis, Bannon, McMaster ve Dunford, büyük planın başarılı olması için çok önemli ekiplere liderlik yapacak.
Eski CIA ajanlarının da iş adamları ve aşiret liderlerinin de ekibe destek vereceği bir OYUN bu! Geçtiğimiz gün Wikileaks ABD ELÇİLİKLERİ CASUSLUK YAPACAK diye duyurdu!
Açmadı ama duyurdu. Şimdi içten içe büyük oyun için son hazırlıklarını yapıyorlar...
ABD, Pentagon üzerinden ciddi bir baskı kuracağı ülkeler içinde, Suudi Arabistan da var. Arabistan, Pentagon'un içinde olmadığı bazı anlaşmalar yapmaya yeltendi. Bu anlaşmalar Pentagon'un büyük planını sıkıntıya itebilirdi.
Karşılık verildi ve Arabistan artık nefes almak için bile Pentagon'un iznini bekliyor.
Mattis, Bannon, McMaster ve Dunford'ın Avrupa'daki ekipleri de koordine edeceği düşünülüyordu. Ancak bu konuda Steve Bannon çok önemli bir yol kat ettiği için sadece Mattis'le ikili çalışacak.
Fransa hem Mattis'in hem de Bannon'ın özel çalışma yapacağı ülke olacak.
Bannon'ın daha önce başladığı çalışmalarda Fransa'da büyük başarı yakaladığını görüyoruz.
Avrupa için Fransa çok önemlidir. O nedenle Fransa'dan start verildi. Fransa ile ortak olan güç Avrupa'yı yönetiyor. Avrupa Birliği'ni yöneten güç de daima dünya yönetiminde etkin olur.
Bu denklem hep böyledir.
İKİ BÜYÜK SAVAŞ DA BU NEDENLE ÇIKTI...
NOT: 14 Kasım'da yazdığım yazıda şu notu düşmüştüm: 2019'da Başkan Trump'ın Ankara ziyareti konuşuluyor. Bunlar hep TÜRKİYE'nin özel gücüyle özel konumuyla ilgili... Demek ki ABD kendi çizgisinde gidiyor. Türkiye de oyunu görüyor ve doğru hamlelerle ilerliyor...