Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 26 Nisan 2013

Bina çoktan çatladı!

Murat Karayılan onlarca gazeteci ve televizyoncuyu karşısına alıp çekileceklerini duyurdu. Kaç günde, nasıl çekileceklerdi? Neden silahları bırakmadan gidiyorlardı? Nerede duracaklardı? Nasıl bir güvence almışlardı? Süreç nasıl işleyecekti?
Soru çok!
Gelin birlikte cevap bulmaya çalışalım...
Hastalanan bir insanı düşünün!
İnsan vücudu ağrılarla, ateşle işlerin yolunda gitmediğini gösterir! Alarm verir!
Binalar da çatlaklarla!
Eğer bir ev ya da apartman depremle yıkılıyorsa sorun ya betonda ya da demirdedir! Yıkılan ev, demir ile betonun bir arada sağlıklı ve uyum içinde olamadığını gösterir! Çökme varsa ya beton ya da demir istenen kıvamda değildir! İkisinden biri AZ KULLANILMIŞTIR! Uyum bozulduğu için de yıkım kaçınılmazdır! Geriye sadece depremin gelmesi kalmıştır!
Bizim de içinde bulunduğumuz Ortadoğu tam bu haldedir! Çeşitli din ve ırkların yaşadığı coğrafya çok önceleri ÇATLAMIŞTIR! Anlayan için ikazları çok önceden vermiştir!
Amerika'nın Irak'a 1990 ve 2003'te girmesiyle iki deprem yaşanırken bunun öncüleri ve çok sayıda artçıları olmuştur!
Aslında bölge ÖZAL zamanında değişmeye başlamış ancak ANKARA bunu bir türlü anlamamıştır!
Ortadoğu'yu anlayamayan Ankara, karşısındaki PKK terör örgütünü de ıskalamıştır! Koskoca ordu, çarpıştığı gücün üç-beş Kürt genci değil de BATI olduğunu fark edemedi! Fark edemediği için de yanlış teşhis ve reçete işi bugünlere getirdi!
PKK, Türkiye'yi bölgede alması gereken role ikna etmek için kurulan bir yapıydı! Her ne kadar lideri Öcalan gibi görünse de patronları yabancılardan oluşan büyük koalisyondu!
Bakın; gücü PKK ile kıyaslanmayacak kadar sınırlı olan bütün TERÖR örgütleri kesinlikle YABANCILARA zarar vermiştir! Sosyalist tabanı olan PKK ise asla ve kat'a bir BATILI hedefe yönelip saldırıda bulunmamıştır!
Emperyalizmle mücadele eden, daha doğrusu ettiğini söyleyen örgüt neden bölgeye gelenlerle savaşmamıştır!
Neden hep Türk askeri ve polisi hedef olmuştur!
Neyse...
Büyük fotoğrafa bakmaya devam edelim. Nasıl olsa Karayılan'ın ne demek istediği bol bol yazılacak! Biz farklı bir şey yapıp bölge turuna çıkalım... Hem çatlayan binayı görelim hem de yıkımdan sonra oluşacak yeni gökdeleni tarif edelim!
23 Nisan resepsiyonunda Kandil'in açıklama yapacağının ortaya çıkmasıyla birlikte aşağısı yani Kerkük karıştı. Maliki'ye bağlı birlikler evlerden 85 Sünni'yi toplayıp vahşi bir şekilde katletti! Tansiyon fırladı. Nefesler tutuldu! Maliki 11 bin askeri Kerkük sınırına yığdı. Aşiretler Bağdat'ı son kez uyardı. Bir kamyonet havaya uçurularak 5 asker öldürüldü.
Bağdat için alternatif isim olan Sünni İyad Allavi'nin korumaları rekor derecesinde artırıldı! Yani aşağısı raydan çıktı! Zaten binadaki ÇATLAK da buradaydı!
Özal'ın ölümünü bile seyreden Ankara ne olup bittiğini anlamadı! Amerika'nın iki kez müdahale ettiği Irak'ta ne yapmak istediğini bir türlü çözemedi!
Çözemeyince alternatif politika da geliştiremedi!
Oysa Washington, Irak'ı Kürtler, Sünni Araplar ve Şiiler olmak üçe bölmek istiyordu! Hiç olmazsa Kürtler ve Araplar diye ikiye... Yani bölünme kaderdi o topraklar için! Bir de Amerikan işgali sırasında bir tek Kürtler'in burnu kanamıyordu! Yani KİN büyüktü! Amerika'nın çekilmesiyle geri sayım başladı! Zaten adamlar bölünme startı verilsin diye çekildi! Petrol pastasının paylaşılamaması, dağılımın adaletli yapılamaması çatlak halde bekleyen yapıyı depremin kucağına itti!
Pastadan pay almak isteyen dev şirketlerden kimi güneye kimi de kuzeye geçti!
Saflar netleşti!
Zaten Patriotlar'ın güneye konulması da beklenen sarsıntının oradan geleceğini gösteriyordu!
Eğer beklenmedik bir gelişme olmazsa Maliki'nin askerleri Barzani'ye saldıracak! Çünkü hazırlıklar çoktan bitti! Bu çarpışma Irak'ı kesin olarak bölecek! Ayrışma tamamlanacak! İki gücün tetiğe dokunması bölgenin depremle yerle bir olması anlamına gelecek! Yıkılan yapı Kandil ve etrafına serpiştirilen PKK'nın Barzani yanında savaşa dahil olmasıyla yeni bir boyut kazanacak! Ancak yıllarca dağda olan PKK'nın katılımı aşağıdan gelen gücün ilerlemesine engel olamayacak!
Etkili gelen Şİİ güçleri Barzani'ye çok zor anlar yaşatacak! Bu noktada tarih tekerrür edip Kürtler yine Anadolu'ya sığınacak! Tıpkı geçmişte olduğu gibi Türkiye yine kollarını Kürtler'e açacak!
Şii rüzgarından kaçan Barzani sahipsiz olmadığını anlayacak!
Arkasında dev bir ordu ve kardeş Türkiye'yi bulacak!
Kürtler'le çatışmanın, Türk askerinin karşısına çıkmaktan çok farklı olduğunu gören Şiiler geri adım atacak. (İnşallah!) Kanın durmasıyla birlikte kurulacak yeni masa sayesinde Türkiye tıpkı Kıbrıs'ta yaptığı gibi Kürtler'in GARANTÖRÜ olacak! Ankara "Kardeşlerimize silah çeken bize çekmiştir" diyerek tavrını ortaya koyacak! Bu Kuzey Irak'ın fiilen Ankara'ya bağlanmasına yol açacak!
Hem Kuzey Irak'ta yaşayan hem de Kandil'de bulunan Kürtler bunu bayram olarak kutlayacak!
30 yıl dağlarda kurşun sıkan PKK, hayatta kalmasını sağlayan Türk askerine sarılacak! Tıpkı Kurtuluş Savaşı'nda olduğu gibi ZAFER yeni bir ülke doğuracak! Bu da Büyük Türkiye olacak! Tabii bunlar olurken bölgedeki bazı ülkeler de bundan olumsuz etkilenecek! İçinde Türk ve Kürt bulunduran ülkeler çözülecek!
Türkler'in kurduğu imparatorluk çekim merkezi haline gelecek. Erbil'de kazanan İstanbul'da harcayacak! 30 yıl süren kanlı ve kirli savaş unutulacak, büyüyen ve zenginleşen Türkiye'de yaşamanın keyfi çıkarılacak!
Sakın bu yazdıklarıma "film gibi" demeyin!
Düne kadar şahidi olduğumuz gelişmeleri kim hayal edebilirdi? Sadece ÇATLAYAN binaya iyi bakın!
Kandil'de kimin ne dediğinin hiçbir önemi yok! Kürt halkı kendileri için savaştığını düşündüğü PKK kadrosunun kimlere, nasıl bağlı olduğunu bilmez!
Hangi ülkenin, kimi seçip destek verdiğini anlamaz!
Bu nedenle bakılması gereken yer Bağdat ve Kerkük'tür! Bağdat ve Kerkük dünya üzerinde mücadele eden iki gücün yansımasıdır!
Yakında bu iki gücün temsil ettiği iki parçalı yapıyı daha net göreceğiz.
CHP ve MHP'nin arkasına saklanan güç içeriden zarar verip, vurmaya çalışacak!
Bu mücadele yerel seçimlerden, Köşk seçimlerine kadar her noktayı tahmin edemeyeceğiniz kadar etkileyecek! Yeni Anayasa'nın yapımı kavgaya dönüşecek! "Türklüğü" ve "laikliği" kalkan yapacak olan bu güçler bölgenin kaderini çizecek olan mimarın TÜRK olmasını istemiyor!
Garip ama gerçek!