Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 27 Mart 2013

Vur de vuralım!

İçinde büyüdüğümüz ideolojiler yüzünden ne değişimleri ne de rotaları doğru düzgün görebiliyoruz.
Hepimiz aynı kalıp eğitim sisteminin ürünleri olduğumuz için bize öğretilen doğruların ışığında çözümler arıyoruz!
Aramasına arıyoruz da bir türlü bulamıyoruz!
PKK denilen hain terör, 1990'ların başında sivrildi! Baskınlar ve pusular bu dönem arttı! PKK'yı içeride aradığımız için net bir sonuç elde edemiyorduk!
Oysa aynı yıllarda Amerika, Irak'a havadan bomba yağdırıp Saddam'a ilk uyarıyı yapıyordu! Kuveyt'e girmenin bedelini ağır ödeyen Saddam, içeride Şİİ ve KÜRTLER'in isyanı ile karşılaştı.
İsyan CIA patentliydi!
Saddam iki gücün üzerine yürüyüp ezip geçti! Kısa dönemde Saddam karlı gibi görünse de ülke artık üçe bölünmüştü! Ama bunu göremiyordu! Halepçe'den beri Kürtler'e yaptığı eziyetin ne anlama geldiğini fark etmiyordu!
Derken Amerika, İkinci Körfez Harekatı'yla bu kez Irak'a girdi!
Amaç Kürtler'i ayrı bölgede koruma altına almaktı!
Önce bunu gerçekleştirdi. Arkasından aşağılamak için saçı sakalı birbirine karışmış Saddam'ı yerin dibinden çıkartarak Kürtler'e teslim etti! Akıbet belliydi!
Asıldı! Hem de Kurban Bayramı'nın sabahı... Asılırken idam görüntüleri telefonla kaydedildi. Dünyaya yayıldı!
Görüntülerin amacı Saddam'ın ölümünü göstermek değil, infazı gerçekleştirenlerin 5 KÜRT GARDİYAN olduğunu ilan etmekti! Bunun anlamı Kürtler'le Araplar'ın artık bir arada yaşayamayacağını göstermekti!
Öyle de oldu!
Ülke fiilen üçe bölündü! Barzani yönetimindeki Kürtler, petrolün üstünde oturuyordu! Kuzey Irak fırlayıp giderken, aşağıdakiler öfke ve kin besliyordu!
Saddam kendisi için yazılan oyunu göremezken, Ankara da PKK'yı bir türlü doğru analiz edemiyordu! Örgütün arkasında iki güç vardı! Biri Avrupa diğeri ise Amerika... Amerika "KÜRT KİMLİĞİNİ TANIYIN" diyerek örgüte destek veriyor, Avrupa başkentleri ise Kürtler'i Türkler'den koparmak için PKK'yı büyütüyordu!
Avrupa neden mi koparmak istiyordu?
Daha önce anlatmıştım...
Saddam idam edildikten sonra en büyük düşmanı Barzani'nin ne yaptığını Türkiye'de bilen çok kişi yoktu! Irak'ın güneyini elinde tutan İNGİLTERE aynı zamanda İran'ın arkasındaydı! Bölgede gözle görülmeseler de Londra'nın gücü hep vardı! Sadece ayak izi bırakmazlardı! Barzani geleceğini burada gördüğü için gizli bir göreve soyundu!
Can düşmanı olan Saddam'ın karısı ile kızlarını bulup yaşatmak zorundaydı!
Saddam'ın eşi Sacide, kızları Raghad, Rana ve Hala artık güvendeydi.
Barzani büyük hayaller peşinde koştuğu için görevinin manasını iyi biliyordu! Amerika'nın elinden kurtardığı kadınlar, ona gelecekte KÜRDİSTAN'ı verecekti! Çünkü asılan Saddam, bilinmeyen ortaklıklar içindeydi!
Ülkesinde ekmek yokken o, İngilizler'in logosunda 33. derece mason işareti bulunan bankanın gizli ve büyük ortağıydı!
Petrol gelirlerini ve altınlarını buraya aktarmıştı! Ama artık yoktu! Amerika, Kürtler'e teslim ederek ölümünü hazırlamıştı!
Geride kalan kadınların bir anlamı vardı! Saddam olmadığına göre bu paraların ailenin kalan üyeleri tarafından BANKAYA devri gerekiyordu! İşte Barzani, bu kadınları kaçırarak bankanın hayalini gerçekleştiriyordu! Bölgede İngilizler'in kalıcı, Amerikalılar'ın ise tutunamayacağını gördüğü için bu karta oynuyordu! Kaçırdığı kadınlar imzaları attıktan sonra Türkiye'nin Güneydoğusu'nu da alıp Büyük Kürdistan'ı kuracaktı! Zaten PKK bu iş için vardı! Çatışma sürdükçe, kan aktıkça Barzani kazanıyordu!
Avrupa, Barzani üzerinden ENERJİYE ulaşacak, sonra da Ankara'nın batısında kalan kısmı içine alacaktı. Küçülen Türkiye, Avrupa Birliği için nüfus ve etki bakımından bir risk taşımayacaktı! 1948'de İngilizler'in kurduğu İsrail de Barzani'ye verdiği desteğin karşılığını fazlasıyla alıp köşesine çekilecekti! Tek kaybeden Türkiye olacaktı! Bu plana Amerika'nın bazı güçlü YAHUDİLER'i de sonsuz destek veriyordu! Ama Seymour Hersh gibi ULUSAL Amerika'nın temsilcileri MOSSAD-PKK arasındaki bağları ortaya çıkarıyordu! Yani savaş Türkiye'nin içinde gibi görünse de aslında KÜRESEL bir mücadelenin PKK üzerinden götürülmesiydi! Bu memleketin çocukları ölürken, DEVLER pastadan pay kapma savaşı yapıyordu!
Ankara'da bunu gören ve anlayan yoktu! Zaten "İsrail, Türkiye'de İsrail'den çok daha güçlü olduğu için" gerçeği göstermeye çalışanlar, boyunun ölçüsünü alıyordu! İstanbul sermayesi de gizli gizli "Gerekirse bölünelim ama ait olduğumuz AVRUPA kulübünden kopmayalım" diyordu!
Avrupa bu kadar sıkı bir şekilde Barzani ve Kürt meselesine asılırken Amerika, EBUGARİP gibi skandallar yüzünden bölgede duramıyordu!
Müslüman coğrafyasından dışlanıyordu!
İşte 60 yıldır Ankara'da oturan AMERİKA'yı dize getiren de bu oldu!
Yönetemedikleri bölgeyi bize teslim ettiler! Karşımızda Avrupa olduğunu bile bile Ankara bu topa girdi! İlk yapılan İSRAİL yanlısı ne kadar isim varsa etkisizleştirmek oldu! Çünkü içerideki TEL-AVİV çökertilirse gerisi kolaydı!
Birkaç yılda bu halledildi! Mavi Marmara olayı aslında İsrail'in sulara gömüldüğünün ilanıydı! Sadece biz atılan imzaları göremiyorduk!
Zaten her hareketin karşılığında "Laiklik elden gidiyor" çığlığı atılıyordu!
Bize sahip olan İDEOLOJİ gerçeği görmemizi engelliyordu! Amerika daha 50 yıl önce otobüslere almadıkları siyahi birinden BAŞKAN çıkarırken, biz içeride Kürt'ün kendisine "KÜRT" demesine izin vermiyorduk! Oysa 20 yıl önce buna izin verseydik, bütün Irak bize gelecekti! Ama gözlerimiz uzağı göremiyordu! "Irak" denilince sadece Türkmenler'in bulunduğu KERKÜK'ü anlıyorduk! Büyük düşünemiyorduk!
Sen küçük olunca büyük olan gelip tokadı yapıştırıyordu!
Kürtler'i kışkırtıp üstümüze salan güç şimdi de Türkler'i kışkırtıp içeriyi karıştırmak istiyor! Sayın Bahçeli bunu göremediği için "Ülkeyi böldürmeyiz" diyor!
Farkında olmadan Londra'nın ekmeğine yağ sürüyor!
Önümüzde iki yol var...
Ya Kürtler'i kucaklayıp BÜYÜK olacağız, ya da Kürtler'i itip bölgede başka bir unsurun öne çıkmasını sağlayacağız!
Unutmayın Kürtler'i itmek demek, bölünmek demek!
İsterseniz "Vur de vuralım"ı bir daha düşünelim...
Vurmadan AKILLA gidelim...
Barzani mi? Onu da Öcalan halledecek!
Bekleyin!