Dün burada gündeme taşımaya çalıştığımız Genelkurmay'daki DEFTERLER AÇILSIN çağrımıza birçok tepki geldi. Yazıda ismi geçen şahıslar dışında defterlerde adının geçme ihtimali yüksek olan isimler de aradı. Gördüğüm kadarıyla herkesin bir MAZERETİ vardı.
Olması da doğaldı zaten...
Amacım kimseyi zor durumda bırakmak değildi.
Yalnızca bu ilişkilerin DEŞİFRE edilmesine katkıda bulunmak istedim.
O kadar...
Yoksa isim isim yazmaya kalksak yelpazeyi, Genelkurmay'a KIRMIZI DOSYA İLE CİDDİ TEKLİFLER götüren, TAYİN TERFİ işine karışan KUDRETLİ ailelere kadar genişletirdik.
Neyse...
Defterlerden çıkıp daha önce pek ele alınmayan bir bölgeye geçelim... TİB...
TİB nedir?
Toplumla İlişkiler Başkanlığı'dır...
MGK Genel Sekreterliği'ne bağlı en özel birimdir. Toplum mühendisliği burada yapılır.
Solcu, sağcı, militan, İslamcı, kapkaççı yani günün ihtiyacı neyse burada karar verilir. Ve gereği yapılır... Bu birimi çok önemli isimler yönetmiştir. MİT Müsteşarlığı yapan TEOMAN KOMAN buranın unutulmaz komutanlarındandır... Başka ünlü isimler de var... İsterseniz konuyu daha rahat anlamak için bir örnek üzerinden yürüyelim...
E. Kurmay Topçu Albay Oğuz Kalelioğlu...
1945 yılında Artvin'de doğdu. İlk ve orta tahsilini İzmit'te yaptı. 1966 yılında Kara Harp Okulu'nu bitirerek topçu subayı oldu.
Değişik kıtalarda Batarya Komutanlığı ve Harp Okulu Öğrenci Alayı'nda görev yaptı.
1973 yılında Kıbrıs'a atandı. Magosa Mücahit Tabur Komutanı oldu.
1974 Kıbrıs Barış Harekâtı'nda Tabur Komutanı olarak, 8 bin kişilik üstün düşman kuvvetlerine, silahsız ve cephanesiz 800 kişilik Magosa halkıyla karşı koydu. Kıbrıs Barış Kuvvetleri'nin yetişmesine kadar Magosa Kalesi'ni aç, susuz ve cephanesiz 1 ay savunarak adanın en büyük limanı olan Magosa Limanı'nın Türk tarafında kalmasını sağladı. Magosa'ya GAZİ ünvanını kazandırdı.
1978 yılında Harp Akademileri'ni bitirdi. Şanlıurfa ve Adıyaman'da görev yaptı.
Yurtdışında çeşitli ihtisas kurslarına katıldı.
NATO Karargâhı'nda Daire Başkanlığı, Toplumla İlişkiler Başkanlığı'nda KOORDİNATÖRLÜK yaptı...
Buraya kadar her şey güzel...
Ancak KALELİOĞLU, 1997 yılında Genelkurmay Harekat Başkanlığı'nda Daire Başkanı iken, kadrosuzluk nedeniyle emekli oldu. Ve ilginç bir şekilde 1997-2002 tarihleri arasında Diyanet İşleri Başkanlığı
Başkan Başdanışmanı olarak göreve başladı.
Topçu bir albayın Diyanet İşleri Başkanı
Mehmet Nuri Yılmaz'ın danışmanlığında ne işi vardı?
Bir albay bu makamda nasıl faydalı olabilirdi?
Ve en önemlisi, bilgisi neydi?
Bir de o zamanlar MGK Genel Sekreterliği Tunus Caddesi No. 50'de, TİB ise Maliye Bakanlığı'nın arkasındaki askeri birliklerin olduğu bölgedeydi... Yani PSİKOLOJİK harbin merkezi MGK'ya çok yakındı...
Devam edelim..
Oğuz Kalelioğlu göreve başladıktan sonra Cuma namazına 23 milyon insanın katıldığını ve bunların yarısına yakınının GENÇ olduğu tespitini yapar. Ve asıl iş bundan sonra başlar.
Bizim emekli Topçu Albay, CUMA hutbelerine doğrudan müdahale etmeye başlar. Amaç devletin gür sesini her vatandaşa ulaştırmaktır... Bunu yaparken de İLAHİYAT mezunlarına taş çıkartır...
Bunları sakın albayı karalamak için yazdığımı düşünmeyin. Çünkü bu yazdıklarımın bir kısmı daha önce yazıldı.
Bütün bunları Ergenekon'la mücadele ederken topu taca atanları gördüğüm için yazıyorum. Toplumla İlişkiler Başkanlığı en az Genelkurmay'daki ziyaretçi DEFTERLERİ kadar önemlidir... O dairenin arşivine bir girilse karşımıza kim bilir kimler çıkar?
Sürpriz isimler görür müyüz?
Bence SÜRPRİZ kelimesi yeterli olmaz şaşkınlığımızı anlatmaya...
Bakarsınız YENİ TÜRKİYE bir süre sonra onları da bizimle paylaşır...
Şüpheniz olmasın, iyi şeyler oluyor...
NOT: MGK Genel Sekreterleri bazen kara, bazen hava, bazen de denizci olurdu. Yani ya ORGENERAL ya da ORAMİRAL olurdu...
MGK Genel Sekreterleri'ne bağlı bir baş yardımcı Korgeneral rütbesiyle görev yapardı. İlker Başbuğ da, MGK Genel Sekreter Baş Yardımcılığı yaptı ve rütbe bekleme süresi uzatıldı. Uzatılma olmasa Genelkurmay Başkanlığı'na kadar yükselemezdi. Peki o kararı kim aldı?
Ben bilmiyorum...