Türkiye yeni yıla ŞIRNAK ULUDERE'de bir HATA sonucu öldürülen 35 vatandaşının acısıyla giriyor... Nasıl oldu?
Kim düğmeye bastı?
Amaç neydi?
Soru çok... Ama önemli olan doğru cevapları bulabilmek.
GENELKURMAY'da çok önemli görevlerde bulunmuş bir dostumla bir araya geldik. Tabii benim ısrarım üzerine...
Neler söyledi neler... Ancak önce başımıza bela olan YIRTICI HAYVANI yani PREDATOR'ları bir inceleyelim... Çok uzatmadan 2 yıllık bilançoyu ortaya koyalım.
Sanırım böylece her şey çok daha kolay anlaşılır...
14 Ocak 2010: 18 sivil
3 Şubat 2010: 10 sivil
29 Mart 2010: 19 Sivil
11 Mayıs 2010: 29 sivil
11 Haziran 2010: 15 sivil
28 Ağustos 2010: 5 sivil
12 Eylül 2010: 19 sivil
25 Ekim 2010: 50 sivil
12 Kasım 2010: 7 sivil
14 Kasım 2010: 4 sivil
21 Kasım 2010: 21 sivil
14 Aralık 2010: 14 sivil
10 Ocak 2011: 19 sivil
20 Ocak 2011: 11 sivil
12 Mart 2011: 4 sivil
17 Mart 2011: 24 sivil
22 Nisan 2011: 33 sivil
12 Temmuz 2011: 41 sivil...
7 Eylül 2011: 14 sivil
"Peki bunlar ne?" dediğinizi duyuyorum.
Yukarıda özetlemeye çalıştığım tablo ABD'nin Afganistan ve Pakistan'da son iki yılda PREDATORLARla işlediği cinayetlerin kanlı bilançosu... Şimdi en başa dönüp etkili ve yetkili dostumu dinleyelim:
Türkiye 30 yıldır PKK belasıyla mücadele ediyor. Birçok kez HUKUK dışına çıkıldı.
Bunu engelleyemedik. Ancak hiçbir zaman bilerek ya da yanlışlıkla kendi vatandaşımızı vurmadık. Ne Heronlar'la ne de Termal kameralarla yanlış yapmadık şu ana kadar.
Çünkü bütün bu işlemlerde Türk askeri karar verici olarak işin içindeydi. Mesela Heronlar'ın gönderdiği bilgi bizim askerimizin önüne geliyordu. Kararı biz veriyorduk.
Ancak İNCİRLİK'e indirilen PREDATORLAR'da durum farklı. Bu araçlar 4 saat havada kalabiliyor. Zaten sicilleri de hiç iyi değil... Uludere'deki faciada vahim noktalar var. 'Yırtıcı hayvan' denilen PREDATORLAR kaçakçı topluluğunu görüp bizim askerlerin de bulunduğu merkeze bilgi aktarıyor. Bizimkiler ikna olmayınca yeni bilgi akışı ve ısrarı sürüyor. Zaten ilk bilginin gelişinden çok sonra jetler havalanıyor. Yani Türk askeri kaçakçıların PKK'lı olduğuna inanmıyor. Ancak bilgi akışı ısrarla bu yönde olunca yapılacak bir şey kalmıyor. Sonuçta adamlar terörist çıksa kimse bu yükü kaldıramaz. Emir veriliyor ve F-16'lar havalanıyor. Jetlerin havadan aşağıdakileri algılama şansı hiç yok. Onlar emri yerine getiriyor. Ve vahim hata böylece meydana geliyor...
Şimdi soracaksın "amaç ne o zaman?" diye...
Amaç Başbakan Erdoğan'ı köşeye sıkıştırmak. Bunu doğrudan yapamadıkları için hiç hazetmedikleri MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile İçişleri Bakanı'ndan kurtulmak istiyorlar. Son günlerde eleştirilen İçişleri Bakanı hep MİLLİ demeçler veriyor. Bunu unutmayın. Bu da bazılarını rahatsız ediyor.
Hakan Fidan zaten vizyonuyla teşkilatı büyüttü. Koyduğu hedefler nedeniyle hem içeride hem dışarıda çok rahatsız olan var.
Anlayacağınız Başbakan Erdoğan'dan kurtulmak için büyük bir koalisyon var. ABD, Fransa ve İsrail yüzde yüz işin içinde...
Büyüyen Türkiye daha doğrusu YENİ TÜRKİYE'nin önü kesilmek isteniyor. Bütün operasyon bu. PREDATORLAR'dan alınan 4 saatlik görüntüler incelendiğinde dananın kuyruğu kopar. Başbakan bunun hesabını sorar. Ama şu an Hükümetiyle, MİT'iyle, Genelkurmay'ıyla ve halkıyla bir bütünlük sergilemeliyiz... Özellikle Kürt vatandaşlarımız serinkanlı olmalı... Şu anda olan biten DOST KAZIĞI olayıdır... Ama Leyla Zana'nın "artık özerklik yetmez ayrı devlet" çıkışını ayrı bir yere not edin. Çünkü ABD'nin Irak'tan çıkmasıyla başka bir film vizyona sokulmak isteniyor.
Bunun önündeki tek engel YENİ TÜRKİYE ve Erdoğan...
Biz neleri atlattık, bunu da atlatırız...
Akıl galip gelir...
ABD ve diğerleri için burası zor deplasman.
Yakında TSK'dan çok anlamlı bir cevap göreceksiniz. Buna şimdiden hazırlanın...