Demokrasi...
Ev, araba, doğalgaz Hastane, doktor, hemşire İlaç, okul, öğretmen Cami, imam, lokanta Yol, su, elektrik Cafe, hotel, düğün Aşk, flört, nişan Fabrika...
Para, sigorta, huzur Tatil, deniz, konfor Louis Vuitton, Burberry Coca-Cola, mojito Mantarlı flaminyon, suşi Chateau Lèoville Barton Cabarnet Sauvignon Mavi yolculuk Alaçatı'da taş evde tatil Serpme Ege kahvaltısı Enflasyonsuz hayat 52 çeşit peynirli şarküteri İşi gücü olan eş Özgürlük...
Sinemaya gitmek Kaşlarını aldırmak Kot pantolon giymek Fön çektirmek Topuklu ayakkabı ile dolaşmak Ruj sürüp çıkmak Severek evlenmek Eniştesi ve babasıyla aynı odada sohbet etmek Fırından ekmek almak Butikte elbise denemek Erkek kadar değer görmek Big Mac yemek Kentucky Fried Chicken'da 10'lu HOT WINGS götürmek Anne olmadan çocuk olmak TÖRERİSTlerle karşılaşmamak İstinyePark'ta Kıvanç Tatlıtuğ'dan imza almak İphone, Cep, Bilgisayar, Facebook Chat yapmak...
Kordon'da balık yemek Açıkhava'da kendinden geçmek Tophane'de nargile içmek Hisar'da çay içmek Topkapı Müzesi'ni dolaşmak Yavuz'un tahtını görmek Kendi diliyle konuşmak Bahşiş bırakmak Çocuğuna piyano dersi aldırmak Mos'ta pedikür-manikür yaptırmak...
Bunları neden mi yazdım? Çünkü Nişantaşı'ndaki bir çocukla, Alsancak'taki bir kadınla, Bodrum'daki bir adamla Hakkari'dekinin farkına inanmadığımız için...
Tarihi kardeşliğin galip geleceğine inandığımız için... Oyunların bozulacağını gördüğümüz için, silahlar sustuğunda herkesin kazanacağını bildiğimiz için...
Ve en önemlisi bu ülkeye güvendiğimiz için...
Şimdi herkes kafasını kaldırıp bir haritaya baksın... 75 milyon TÜRK-KÜRT elele verirse ateşe atılan bu coğrafyada tek farklı ve güçlü ses olmaz mı? Unutmayın, ne Türk'e Kürt'süz, ne de Kürt'e Türk'süz bahar gelir.
NOT: İki gündür yaptığımız BENGİ YILDIZ haberlerinden en çok BEYAZ TÜRKLER'İN rahatsız olduğunu gördüm.
İlginç değil mi?
Onlar da YILDIZ'ını seçti diyelim şimdilik...