Tarihi 28 Mayıs 2014

1 koyup 15 alma formülü

Teknoloji o kadar hızlı ilerliyor ki, bu hıza yetişmekte zorlanıyoruz. Düşünün bir zamanlar konuşmayı bile 'harikulade' diye nitelediğimiz cep telefonlarıyla artık neler yapıyoruz. Yanımızda taşıdığımız bu teknoloji harikaları yerini giyilebilir teknolojilere bırakmak üzere. Saat, gözlük derken; lens biçimindeki çiplerle dünyayı vücudumuzda taşıyacağız. Önceki akşam sohbet ettiğimiz Microsoft Türkiye Genel Müdürü Tamer Özmen, baş döndürücü hızı "Bu gelişmelerin sonunu tahmin edebilmek mümkün değil" sözleriyle anlattı. Özmen, Boston Consulting Group'un (BCG) teknolojinin KOBİ'lere etkisini ortaya koymak üzere önemli bir araştırma gerçekleştirdiğini söyledi. 24 ülkede 4 bin KOBİ yöneticisiyle yapılan araştırma, hem dünya genelinde hem de Türkiye özelinde çok çarpıcı sonuçlar ortaya koyuyor.

KİM İSTEMEZ
Türkiye gibi, işletmelerinin yüzde 90'ından fazlası KOBİ olan ülkeler için teknolojinin ne kadar önemli olduğunu bu araştırma çok güzel anlatıyor. Çünkü bizde işletmelerin teknolojiyi rekabet ettiğimiz ülkelere göre daha az kullandığı ortada. Özmen'in verdiği bilgilere göre; Türkiye'deki KOBİ'ler teknolojiyi yüzde 10 daha fazla kullansa, 360 bin yeni istihdam doğacak. Gelirlerinde ise 15 milyar dolarlık bir artış yaşanacak. Sonuçlara göre, geçtiğimiz 3 yılda teknolojiyi kullanan KOBİ'ler gelirlerinde yüzde 15 daha hızlı büyümeye imza attı ve 2 kat daha fazla istihdam açtı. Kim istemez bu kadar fazla kazanmayı... Üstelik 15 milyar dolarlık bu gelir için harcanacak para ise sadece 1 milyar dolar... Yani 1 koyup 15 almak mümkün. Bugün yaklaşık 2 trilyon 570 milyar euroluk bir büyüklük olan dünya bilişim pazarında Türkiye olarak payımız yüzde 1'in altında. Bu rakam bile ne kadar fazla yol almamız gerektiğini gösteriyor. Bırakın bulut teknolojisini, sadece e-mail kullanmak, anında haberleşmek ve dökümanlara her yerden ulaşıp analiz yapmak bile KOBİ'lerde verimliliği, dolayısıyla kârlılığı kat kat artırıyor. Artık küçülen dünyada rekabet için bu gücü kullanmak zorundayız. Sadece katma değerli ürünler yeni pazarlara açılmak için yeterli olmuyor. Teknolojiye yapılacak bu yatırım işletmeleri büyüttüğü gibi, ekonomiye de katkı sağlıyor. Tamer Özmen, bu noktada KOBİ'lere yönelik yazılım konusunda çalıştıklarını da aktarıp, "Bizim açımızdan sevindirici olan bir başka sonuç ise bu KOBİ'lerin en çok kullandığı ve faydalandığı 8 teknolojiden en az 5 tanesi Microsoft teknolojisi ya da ürünü" diyor. Bulut teknolojisi şirketlerin işini kolaylaştırıyor. Özmen, bunu şu ifadelerle anlatıyor: "Yalnızca bir masa, bir bilgisayar ve bir internet bağlantısıyla işe başlayan bir şirket düşünün. İhtiyaç duyduğu tüm hizmetleri, tüm uygulamaları bulut üzerinden alıyor. Teknik birikimle, altyapı kurgulamakla, bakım ve işletim masraflarıyla uğraşmıyor. İhtiyaç ölçüsünde sınırsız genişleme kabiliyetine sahip."

NELER KAZANDIRIR

Araştırmada, KOBİ'ler, teknolojinin kendilerine açtığı kapıları şöyle sıralıyor: Yeni iş modellerinin kapılarını açıyor. Değişimi ve uyumu hızlandırıyor. Müşteriye olan erişimi ve etkileşimi güçlendiriyor. Yeni kurulan şirketlerin bile çok yüksek kapasitelerde hizmet vermesini sağlıyor. Otomasyon sayesinde işletmelerin etkinliği artıyor. Çalışanların etkileşimine ve verimine katkıda bulunuyor. Daha geniş pazarlara açılmayı ve rekabeti kolaylaştırıyor.

KADINLAR DAHA ÖNDE

Tamer Özmen, araştırmanın Türkiye ayağı ile ilgili de çarpıcı bir sonucu bizimle paylaştı: "KOBİ'nin sahibi kadın ise teknoloji o şirkete daha fazla giriyor. Kadınların kurduğu şirketlerde şirket web sitesi, sosyal medya sayfası, çevrimiçi alışveriş ve müşteri portalı gibi online tekliflere daha çok rastlanıyor."