GÜZEL ve derin anlamı olan bir atasözümüzden birisi "Kaynayan Kazan Kapak Tutmaz" sözüdür.
Atasözünün, Türk Dil Kurumu'ndaki anlamı, "İçten içe, gizlice gerçekleşen olaylar veya duygular bir yerde patlak verir" şeklindedir. Toplumsal veya bireysel konuların gizli tutulmaya çalışılması sonucu daha büyük olaylara sebebiyet vereceği söz konusudur.
Yani gelecekte işin içinden çıkılmaz bir hale gelişi ifade eder. Muhalefet için için kaynıyor. Özellikle de CHP ve İyi Parti kazanı çok kaynıyor.
Muhalefetin bugün içinde olduğu tablo sadece bir seçim yenilgisi tablosu değil, daha da ötesi 'Çaresizlik ve ümitsizlik' girdabı, birbirine çelme takma hastalığının ilerlemiş olmasıdır.
Evet Türkiye'de milli ve yerli muhalefeti yeniden inşa etmeye büyük ihtiyaç var. CHP'de kasetle gelen Kemal Kılıçdaroğlu'nu Ekrem İmamoğlu'nun vekili olarak hançerleyen Özgür Özel, genel başkanlığa geldi. Bir baktık, CHP'de ne değişirse değişsin darbeci ruhu hep yaşıyor. Yassıada zihniyeti değişmiyor.
CHP'de yeni seçilen genel başkanın ilk işi Cumhurbaşkanımızın meşruiyetine saldırmak olmuş.
Hortlayan vesayetçi ruhun tezahürü olarak Özgür Özel, tam bir demokratik meşruiyetle ve millet iradesiyle görevinin başında olan Başkan Erdoğan'a saldırmakla yola çıktı. Özgür Özel, kavga ederek, sokakları kaşıyarak siyaset yapacağını göstererek, CHP içindeki rahatsızlıkları, karışıklıkları, gizleyeceğini sanıyor. Şu bir gerçek ki, Kılıçdaroğlu partideki gücünü asla bırakmayacak. İmamoğlu ve Özgür Özel onun hedefinde. Partideki 10 Aralıkçılar'ın güçlü ismi Oğuz Kaan Salıcı, "Acele değişim yenilenme getirmez. Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybeden sadece Kemal Kılıçdaroğlu mu? Ben de soruyu tersten soruyorum, 'Kazanmış olsaydık kim kazanacaktı?' Tek başına Kılıçdaroğlu mu? Başarı olsaydı bu başarı herkese ait olacaktı. Hatta birçok siyasetçi başarıdaki payını anlatacaktı" derken, mitingden mitinge koşan, seçim gecesi yalanlar söyleyen Ekrem İmamoğlu'nu ve tabii ki Özgür Özel'i ima ediyor. O nedenle CHP'de gerilim sürecek. Özgür Özel'in bu gerilimi bitirecek ne siyasi geçmişi ne de becerisi var. Meral Akşener'i kafaya alacağını sanan Özgür Özel, Devlet Bahçeli ile Akşener'in yakınlaşmasından rahatsız oldu.
Hatırlarsınız İYİ Parti lideri Akşener ile MHP lideri Bahçeli'nin sohbet ettiği anlar kameralara yansımıştı.
Evet, CHP içindeki savaş daha da şiddetlenirken, Özgür Özel'in kurnaz adımları bu savaşı gölgelemeye yetmez. İYİ Parti'de de gerilim ciddi.
Son üç günde ağır toplar, Durmuş Yılmaz ve Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Bahadır Erdem'in istifaları Akşener'in oyun planını bozmuş durumda. Meral Akşener, 8 Kasım'da partisinin grup toplantısında yerel seçimlere tek başına gireceklerini vurgulayarak, 'kendisini hançerleyenlerin parmaklarını kıracağını' söylemişti. Kulislerde, İYİ Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır ve Antalya Milletvekili Uğur Poyraz'ın parmaklarının kırılacağı öne sürülüyordu. Dikbayır, partinin lideri Meral Akşener'in banka hesaplarını inceletmekle ve belediyelerle ticari ilişkilere girmekle itham ediliyor.
SONUÇ: İYİ Parti'deki gelişmeler TBMM'deki aritmetik değişimini sağlayan özellikler göstermesi, bunun sonucunda olası Anayasa değişikliği için sürpriz gelişmelere yol açacağı değerlendiriliyor. Belli oldu ki, İYİ Parti, CHP'den tamamen uzaklaştı. Her yerde aday çıkarma kararının, yeni istifalara yol açacağı, İP'in bölünmesi sonucu en az 25 milletvekilin Cumhur İttifakı ile işbirliği içine gireceği kulislerde konuşuluyor. Bu durumda olası Anayasa reformu için REFERANDUM SAĞLAYACAK 360 üzerine çıkılarak, YENİ BİR ANAYASA için bir tablonun oluşacağı değerlendiriliyor.
RAHMETLİ SÜLEYMAN DEMİREL'İN "SİYASETTE 24 SAAT UZUNDUR" sözü akıllardan hiç çıkmıyor.
