BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 27 Mart 2022

Her ikisi de zor durumda

AK Parti'yi zayıflatmak için istifa ettirilen ve parti kurdurulan ve CHP-Kemal Kılıçdaroğlu'na eklemlenme sürecinde Ali Babacan ve Ahmet Davutoglu'nu nasıl bir gelecek bekliyor?
YENİ SEÇİM KANUNU teklifi ikisinin de moralini bozdu. Onların tek hayali var. O da YÜZDE 1 CİVARINDA oy alıp, BÜYÜK TÜRKİYE yürüyüşünü durdurmak...
Siyasette çökmüşlerdi, şimdi daha da zor durumdalar. Kendilerinden köy de kasaba da olmayacakları anlaşılmıştı.
Seçim kanunu teklifi geldiğinde bir bakıldı, MİLLETVEKİLİ olma imkanları da zora girdi.
Kendi başlarına girseler seçilmeleri zor. NE YAPACAKLAR? Kemal Kılıçdaroğlu veya Meral Akşener'in kanatları altına girmek zorunda kalacaklar. BAŞKAN ERDOĞAN sayesinde biri Başbakan yardımcılığı yaptı, diğeri başbakanlık. Ancak onlar sanıyordu ki, kendileri bu göreve geldi.
HAYIR... Erdoğan size o görevleri verdi. ONLAR İÇİN HÜSRAN YAKIN. Düşünsenize, daha seçim kanunu teklifi geldiğinde dağılma sürecine girdiler.
Kendilerini dev aynasında gören Babacan ve Davutoğlu'nu Kemal bey ve Meral hanım kurtaracak.
NEREDEN NEREYE. Kendi kurdukları partilerden değil de, CHP veya İP'ten milletvekili olmak için kapıları aşındıracaklar. Aynalara baksalar düştükleri bu acizliği görebilecekler mi acaba? Gerçi bu ilk olmayacak. Altılı masadan Gültekin Uysal da 2018 seçimlerinde başkanı olduğu partiyi bırakıp İP'ten kontenjan adayı olmuş, Meral hanım sayesinde Afyon'dan milletvekili seçilmişti.
Sonra da yeniden DP'ye dönmüştü.
Hatırlayın Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener'e 20 milletvekili hediye etmişti.
Babacan ve Davutoğlu, her ne kadar aksini iddia etseler de, kişisel hırsları, "baş" olma sevdaları onları ne hale düşürdü.
Batı siyasal mühendislerı onları, 'AK Parti'den oy çalsınlar ve başkanlık seçiminin hiç değilse ikinci tura kalmasını sağlasınlar' diyerek AK Partı'den koparmışlardı. Şu iyi bilinmelidir ki, AZİZ MİLLET ana gövdeden ayrılan ve çıktıkları yumurtayı beğenmeyenlere iktidarın anahtarını vermez. Bunun sonucunda da "ayrılıkçı" partiler ya kısa sürede kepenk indirmiş veya siyasi hayatlarını "tabela partisi" olarak sürdürmüşlerdir.
Bu tablonun ortaya çıkmasının sebebi, "seçmenin ana gövdeden ayrılan partileri samimi bulmaması" olarak özetlenebilir.
Anlaşılan bu kez de öyle olacak.
Yeni seçim kanunu teklifi, ALTILI MASA sakinlerinin kimyasını bozdu.
Tartışmalar bu noktada yoğunlaştı.
Aman gözden kaçmasın. Meral Akşener'in bir tv programında, "İsimsiz cumhurbaşkanı adaylığı"nı ortaya atmıştı. Bu konu gelecek aylarda karşımıza yeniden çıkacak. Meral hanım, "Biz cumhurbaşkanlığına yeni bir Sayın Erdoğan seçmeyeceğiz. Yani Almanya, Finlandiya Cumhurbaşkanı gibi adını bile bilmediğiniz bir kişiyi aday göstereceğiz" demişti. Yani sabah söylediklerini akşam inkar ettiklerini kanıtlamıştı.
Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanının devleti bilen ve siyasetten gelme birisi olacağını söylerken, Akşener'in açıklaması, Kılıçdaroğlu'na KIRMIZI KART olarak yorumlandı. Altılı masadakiler birbirlerinde nefret eder. Onlar da biliyor asla bir başarı yakalayamayacaklarını. Ancak onlar için önemli değil ki.
SONUÇ: Doğrusunu söylemek gerekirse, CHP veya İP'e yamanma zor iş. Kemal KIlıçdaroğlu'nun polit bürosunca şişirildikçe şişirilen, adeta "kurtarıcı" olarak sunulan Davutoğlu ve Babacan'ın düştüğü durum ibretlik.
Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu, kendilerini kurtarsa bile partili arkadaşları için siyaset tarih olacak.
Ancak bu da Babacan ve Davutoğlu için önemli değil. Onlar kaybettikleri gücün hayaliyle yaşamlarına devam edecek. İçten içe sattıkları davanın vicdanı ile yaşayacaklar.