Cumhurbaşkanımız Erdoğan-Türk Devlet Aklı, nereye şefkat eli uzatsa, nerede yardıma muhtaç insan olsa oraya elinden gelen her imkânı kullansa, orada karşımıza birilerinin kuklası, İngiliz anahtarı olarak BİRLEŞİK ARAP EMİRLİĞİ çıkıyor.
BAE Batı'ya, Derin Amerika, İsrail, Fransa ve Mısır'a güvenerek, Türkiye'ye karşı kumpasların İngiliz anahtarı oluyor.
Somali'de Türkiye var. BAE, orada karşımıza çıkarılıyor. Libya'da, Kıbrıs Rum Kesimi'nde, Suriye'de, Irak'ta, Yemen'de BAE kendini adam zannediyor.
Muhammed bin Zayid'in İslam dünyasındaki en büyük rakibi, Arap halkları nezdinde popülaritesi çok yüksek olan Cumhurbaşkanımız Erdoğan...
Bu İNGİLİZ ANAHTARI MUHAMMED BİN ZAYİD'in Türkiye düşmanlığını köpürten ABD, İsrail ve Fransa'nın kuklası olarak ortalıkta dolaşıyor.
Muhammed Bin Zayid'in cibilliyetini yıllardır biliyoruz. 15 Temmuz CIA-NATO aparatı FETÖ'nün arkasında Türkiye'ye işgal harekatına katılması sabrımızı taşırmıştı.
15 Temmuz darbe teşebbüsü sırasında BAE'nin Washington Büyükelçisi Yusuf el-Uteybe, basına sızan e-maillerinde BATI KUKLASI olduklarını gösterircesine, teşebbüste yer almaktan dolayı memnuniyetini ifade ediyordu.
Darbe teşebbüsüne finansal destek veren PROVAKATÖR Filistinli Muhammed bin Dahlan BAE'nin adamıydı. Sızan bilgilere göre, BAE 15 Temmuz için 3 milyar dolar harcamıştı.
BAE esas yöneticisi Muhammed Bin Zayed'in, Cumhurbaşkanımız Erdoğan, kıskançlığının altında,2009 yılında, Davos'ta İsrail'e tarihi tokat atan, meşhur ONE MINUTE acısı vardı.
Mısır'da İsrail ve ABD, Mursi'yi devirirken, BAE İngiliz anahtarı oldu.
Göreve getirilen Batı'nın valisi SİSİ'nin askeri darbesinin arkasında durdu.
Türkiye, Suriye'de Esed zulmüne uğrayan muhalif halkın yanında yer alırken, Muhammed Bin Zayed, katil Esed rejiminin yanında yer aldı.
BAE, Türkiye'nin Suriye'de yaptığı meşru harekâtları kınamakla kalmadı, İdlib'de sağlanan ateşkesin bozulması için de elinden geleni yaptı.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Libya'da Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tanınan meşru Libya hükümetiyle antlaşmalar yapıp, DOĞU Akdeniz'de yeni denklem kurarken, Muhammed Bin Zayed, ülkedeki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Hafter'in yanında saf tuttu.
Mursi'yi deviren darbenin ardında İsrail ve BAE İngiliz anahtarı oldular.
ABD-İsrail-BAE, Cumhurbaşkanı Mursi'yi darbeyle devirerek, Türkiye- Mısır hattına mayın döşediler. Doğu Akdeniz parselasyonunu başlattılar.
Erdoğan ve Mursi beraberliğinden, Türkiye-Mısır hattının derinliğinden ABD-İsrail rahatsız oldu. Kuklaları BAE de İngiliz anahtarı olarak devreye girdi.
BU TEZGAHI ERDOĞAN 6 YIL SONRA BOZDU
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Mısır'da Mursi'yi deviren güçlerin, Doğu Akdeniz'de Türkiye-Mısır hattına sabotaj yaptıklarını çok iyi biliyordu. 2013'te bozulan Türkiye-Mısır merkezli DOĞU AKDENİZ DENKLEMİNİ, 6 yıl sonra Türkiye-Libya hattıyla tekrar kurmuş oldu.
SONUÇ: MAVİ VATAN STRATEJİMİZ, BAŞKAN ERDOĞAN'IN EMPERYALİSTLERE ATTIĞI TOKATTIR. Bugün, Libya'da Türk askeri yine tarih yazıyor. Emperyalistlerin kuklası Hafter, adım adım toprağa gömülüyor. Türk donanması, Doğu Akdeniz'de de yine tarih yazıyor.
BAE-İsrail-Rum ve Mısır'ın nefesi kokuyor. Amerikan, Fransız ve İtalyan petrol şirketleri birer birer tüyüyor.
Rumlar/Yunanlılar ağlıyor. EN ÇOK DA ABD-ISRAİL KUKLASI BAE'NİN UFAKLIĞI MUHAMMED BİN ZAYİD AĞLIYOR. ORTADOĞU MAYIN EŞEKLERİ BİRER BİRER ÖLÜYOR.
