BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 23 Kasım 2019

‘Yalan makinesi’

CHP Kemal Kılıçdaroğlu'nun ardı ardına ortaya attığı iftiralar aslında kimseyi şaşırtmıyor.
Ana muhalefet partisi CHP bir dağınıklık içinde.
Eksenini kaybetmiş.
Atatürk'ün kurduğu parti diye yol açıkmış, CHP bugün YAPICI DEĞİL YIKICI BİR TAVIR İÇİNDE.
Millete verecek ne fikri, ne de özelliği kalmamış, savrulup duruyor.
Yalan makinesi devamlı çalıştırılıyor.
Suriye krizinde katil Esad'ın dostu olmaktan başlayın, tank palet fabrikasına, başörtülü milletvekiline karşı kin kusmaları, Cumhurbaşkanına giden CHP'li yalanına kadar, bir savrulma içindeler.
AK Parti Grup Başkan Vekili Av. Özlem Zengin TBMM'de konuşurken CHP'li Engin Özkoç "Bu hanımefendiye haddini bildirin" diye saldırması Aziz Milletin sınır uçları ile uğraşmak demektir.
29 Ekim törenlerinde İBB Başkanı İmamoğlu'nun eşi üzerinden "Cumhuriyet kadını" kampanyalarıyla, başörtüsü düşmanlığını CHP merkezli platformlar bel altı vuruşlarıyla ortalığı karıştırmışlardı.
Başörtülü kadınlara düşmanlıklar değişiş örneklerle ardı ardına göze batıyordu.
Nihayetinde CHP'li Özkoç, Meclis'te "had bildirme" hadsizliğiyle, bilinçaltını gösterdi.
Geçmişte de Meclis'ten başörtülü vekil kovdukları o sahne canlandı gözlerimizin önünde.
Meclis sıralarından erkekli kadınlı militan -Kemalist milletvekillerinin masalara vurmaları bir fılm şeridi gibi geçti.
İstanbul'da, İmamoğlu'na "bu CHP'li başka' diyerek oy veren vatandaşlarımın, neler düşündüğü aklımdan geçti. Belli ki, CHP'de zihniyet aynı.
Kılıçdaroğlu başkanlığındaki CHP'nin eksen kayması, bölücü Terör örgütü PKK'nın siyasi kolu HDP ile sürdürdüğü AŞKLA her gün biraz daha göze batıyor. Meclis'te CHP-HDP beraberliği, sokakta beraberliği, CHP'nin ulusalcılarını çıldırtıyor. Kılıçdaroğlu'nun CHP'si var ya, HDP'nin son 'erken seçim' tezgâhlarına el altından uzatmıştır.
Aslında, Kılıçdaroğlu, "ah oratlık karışsa da, CHP önde olmadan erken seçim iklimi olursa" diye ellerini ovuşturarak beklemektedir Suriye'de PKK uydu devletçiğini kurdurmayan, İkinci İsrail projesini paçavraya çeviren, ABD-İsrail koridorunu havaya uçuran Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın Aziz Milletin büyük çoğunluğu tarafından beğenilmesi, Kılıçdaroğlu'nu çıldırtmaktadır. Bizi üzen, dıştaki hasımların değil, içte bir muhalefet partisi Başkanı'nın kıskanmasıdır.