İSTANBUL sadece İstanbul değildir.
23 Haziran seçimleri de sadece İstanbul Belediye Başkanlığı seçimi değildir.
Mesele çok daha büyüktür. Çok daha derinliklidir. Mesele sadece İstanbul'u CHP'nin, Ekrem İmamoğlu'nun idare etmesi değil, mesele Türkiye'nin yeniden NATO-ABD-Avrupa'nın kontrolüne geçip geçmemesidir. CHP-HDP-İP'İ-SP'Yİ- Abdullah Gül'ü-Ahmet Davutoğlu'nu- TÜSİAD'ı bir araya getiren kimlerdir? 15 Temmuz darbesini başaramayan Derin ABD-Avrupa mahfillerinin hedefine İSTANBUL'u neden koydukları sorusuna cevap ararsak, 23 Haziran üzerinden kurgulanmış BATI PLANLARINI çok daha iyi anlayabiliriz. YSK'nın İstanbul seçimlerini yenileme kararı sonrası ABD Avrupa, İsrail, CHP, HDP, İP, TÜSİAD'ın yaşadığı paniğe dikkatle bakmalıyız.
İstanbul'un CHP'nin eline geçmemesinin nasıl bir panik oluşturduğunu çok iyi düşünmeliyiz.
Birbirini tamamlayan PANİK CEPHESİ'nin tavırları, İstanbul üzerine kurgulanan "Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ı boğma, 'Türkiye dümenini tekrar ele geçirme projesi'nin apaçık ortaya koyan bir tablodur. 23 Haziran'da sandığa gidecek güzel İstanbullular, atacakları oylarla ya CHP-HDP-İP üzerinden kurgulanmış bağımsız Türkiye yürüyüşünü durdurma planlarına bilerek ve bilmeyerek maalesef katılmak durumunda kalacaklar ya da, "İstanbul üzerinden yürütülecek '2020'de ERKEN SEÇİM, BAŞKANLIK SİSTEMİNİ ESKİYE DÖNDÜRMEYİ ANLADIK. İZİN VERMEYECEĞİZ' denilecektir.
Yaptığımız analizlerin CHP, İP, SP'ye oy veren-oy vermeyi düşünen değerli vatandaşlarla ilgisi yoktur. İç ve dış sisli bulvarlardan, karanlık korıdorlardan sızan bilgilerden, ABDP-AVRUPALI DERİN ADAMLARIN verdiği mesajlardan, Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan ve siyasetin en tecrübeli liderlerlerinden Devlet Bahçeli'nin sık sık vurguladıkları sözlerin ışığında 23 Haziran'ın arka planını ortaya koymaya çalışıyoruz. Çünkü Türkiye'de darbeler yapmış, darbecileri saklayan ABD-Avrupa, Türkiye'ye DEMOKRASİ DERSİ VEREMEZ. CIA gladyosu Fetullah'ı koruyan DEAŞ'ı kuran ABD'nin, Türkiye'nin dümenine yeniden geçmemesi için, PKK-YPG-DHKP-C aparatlarına kucak açan Almanya, Fransa, İngiltere'nin, Yeni Türkiye'ye çelme atmaması için, 23 Haziran'da aziz vatandaşların ortaya çıkan tabloya göre oylarını atmasını düşünerek konuşuyoruz.
Çünkü, İstanbul üzerinden kurgulanmış ESKİ TÜRKİYE HAYALLERİNE son vermek için çırpınıyoruz. Değerli okuyucularımız. Gözleriniz önünde sergilenmekte olan gelişmelerin arka planında çok çok hayati networklar bulunuyor.
CHP'nin, Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul'u idare etmesiyle işimiz yok.
İstanbul üzerinden kurgulanmış BATI PLANLARINI gördüğümüz, duyduğumuz için 23 Haziran'ın sadece bir İSTANBUL SEÇİMİ olmadığını söylüyoruz. Gezi olaylarında ağacı bahane ederek Türkiye'ye 'renkli devrim' ihraç etmeye çalışan Derin ABD-Avrupa uyumuyor.
Yeni senaryolarla, ardı ardına gelen açıklamalarla kitleleri CUMHUR HÜKÜMET SİSTEMİNE karşı sistematik olarak kışkırtmaya çalışıyorlar. Gezi olaylarına sempatik yaklaşan TÜSİAD, sadece bir kuruluş değildir. Batıya, küresel sisteme, Avrupa'ya eklemlenmiş bir network'un, büyük sermaye çatı kuruluşudur. YSK kararı sonrasında, "Kapsamlı bir ekonomik ve demokratik reform gündemine odaklanmamız gereken bu dönemde, seçim ortamına geri dönmek kaygı vericidir" diyerek mesaj vermişlerdir.
PKK-KCK'nın sözde eş başkanları apar topar Duran Kalkan, Bese Hozat'ın açıktan basına beyanat vererek "Biz bu seçimlerde faşizme karşı olduğumuz için Ekrem İmamoğlu'nu destekleyeceğiz. Oy vereceğiz" demşlerdir. Bunu bir haber diye geçip gidemeyiz. Ağababalarının derin ABD-Avrupa olması, işin vahametini göstermektedir.
SONUÇ: Ekrem İmamoğlu'nun, PKK'nın yönlendirdiği oylarla soyunduğu yere İstanbul'a gözler dönerken, PKK'nın ağabaları derin ABD-Avrupa senaryoları 82 milyonu çok rahatsız ediyor. EVET. 23 HAZİRAN SADECE BİR İSTANBUL SEÇİMİ DEĞİLDİR.