MHP Lideri Devlet Bahçeli, 15 Temmuz'un arka planını çok iyi okuyarak, Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'la beraber Yeni Türkiye inşasına, BEKA HATLARIMIZIN korunmasına, MİLLİ YÜRÜYÜŞÜN HAYATİ MEVZİLERE DOĞRU YÜRÜNMESİNE karar verdi.
Bu durum, Haçlı-Siyonistlerinintaşeronlarının uykularını kaçırıyor. Batının gözünün içine bakan mahfiller, AK Parti-MHP beraberliğinden çok rahatsız.
'Nasıl yapsak da bu beraberliği bozsak, 2019 cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan ile Bahçeli arasını kara kedi sokarak seçimde Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçilmesini önlesek' diye kafa yoruyorlar. Buldukları en küçük fırsatı değerlendirmenin peşindeler. Örneğin, AK PARTİ- MHP'nin bir süredir uyumlu hareket etmelerinden rahatsızlık duyan Doğan medyanın oyun kurucu yazarları, kurgulanmış her olayı köpürtmenin peşindeler. Aynı çevreler, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan-Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar-MİT müsteşarı Hakan Fidan arasındaki uyumu ve beraberliği bozma yolunda psikolojik harp teknikleri uyguluyorlar.
Türkiye'nin stratejik kurumlarını yıpratmak ve millette bu kurumlara karşı şüphe-güvensizlik duygusu oluşturmak için çırpınıyorlar, algı operasyonlarından medet umuyorlar.
CHP-HDP (PKK)-FETÖ beraberliğinden tutun, Almanya'ya vicdanı sızlamadan Türkiye'yi şikâyet eden Kemal Kılıçdaroğlu, 250 vatan evladımızın devlet tarafından öldürüldüğünü söyleyecek kadar kendini kaybeden Antalya Milletvekili Akaydın'ın sözleri, MİLLİ YÜRÜYÜŞÜN KESİNTİSİZ YÜRÜMESİNDEN duydukları rahatsızlıktır.
Bakınız. Bu mihrakların hedeflerinde MİT ve Genelkurmay gibi devletin namusu sayılan kurumlar var. MİT ve Genelkurmay, uzunca bir süre İsrail ve bağlantılı basın kurumlarının hedefindeydi. Hakan Fidan'ın MİT Müsteşarı olmasından en çok Siyonistler ve ve Amerikan Neo-conları rahatsız olmuştu. Fidan ile ilgili daha ilk günden itibaren sistemli bir şekilde müthiş bir karalama kampanyası başlatmışlardı.
FETÖ' nün Türkiye içindeki beyin yıkama merkezleri fısıltılar, mesajlarla rezillikte sınır tanımıyorlardı.
Neden? Fetullah'ın ağababaları Haçlı-Siyonistler, Türkiye'nin MİLLİ VE YERLİ ZİHİN DEVRİMİNDEN fevkalade tedirginlerdi. 7 Şubat'ta MİT Müsteşarı'nı ifadeye çağıran FETÖ'nün beynini satmış adamlarıydı. Başbakanlık konutunda ve çalışma ofisinde dinleme cihazlarını rezilce yerleştiriyorlar, CIA emirleri doğrultusunda Oslo'yı sızdırıyorlar, MİT TIR'ları kumpasları kuruyorlardı.
MİLLİ ADAM Hakan Fidan'ı yemek için çekmedikleri operasyon kalmıyordu.
Şimdi 15 Temmuz NATO gladyosu Fetullah darbe girişimine 'Kontrollu Darbe' diyecek kadar vicdanları mühürlenmiş insanlar karşımızda.
15 Temmuz hain darbe girişiminin amacı sadece yönetime el koymak değildi. Sonrasında Türkiye'yi bir iç savaşa sürükleyecek koşulları yaratmaktı.
Darbe girişimi sonrasındaki süreç Türkiye'nin işgal edilmesine zemin hazırlamaktı.
Haçlı kuklaları olarak 15 Temmuz gecesi, Aziz Milletimizin canını kasteden Fetullah canileri planlı -kurgulanmış senaryolarla ordumuzu felce uğratmak için Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ı hedef haline getiriyorlar.
SONUÇ: 15 Temmuz darbe girişiminde stratejik kurumlara saldırmaları, salyaları akan FETÖ'cülerin ruhunu çok iyi sergiliyor. Marmaris'te Cumhurbaşkanımıza, Ankara'da TBMM'ye, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne, MİT karargâhına, Gölbaşı Özel Kuvvetler, Komando ve Polis merkezlerine özellikle saldırdılar. Akıncı davasında yargılanan katil ruhlu, yalan makinesi adamlara bakınca, NATO-Pentagon'da planlama yapanların ve kuklası FETÖ'nün ne kadar çift ruhlu-cani olduklarını açıkça görmekteyiz. Bu nedenle, ileride ders olarak okutulacak, kitapları yazılacak, filmleri çekilecek 15 Temmuz'un arkasını ve mahkemeleri çok iyi takip etmeliyiz.