BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 13 Temmuz 2017

15 Temmuz ruhu

Dünyadaki olası jeopolitik gelişmeleri anlama konusunda 2 zirveye dikkatle bakmakta çok büyük yarar var. 1) Bilderberg (illuminati) 2) NATO. Bu 2 zirvenin sonuçları dünyanın en önemli jeostratejik konumlu Türkiyemiz'e muhakkak dokunur. Stratejik Beyin Bernard Lewis, 1990 yılında yayımladığı (CIA) analizinde "İslâm'ın sadece Hıristiyanlık'la değil, Hıristiyanlık Dünyası (Christendom) da denilebilecek bütün bir Batı ile kavgalı olduğu" tezini işlemişti.
1990 yılında İskoçya'da yapılan NATO zirvesinde İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher da yeni düşmanın 'İslam' olarak belirlendiğini açıkladı. Sonra neler oldu?
NATO, Soğuk Savaş'ın sona ermesi sonrası dünyanın hassas bölgelerindeki olası gelişmelere müdahale etmeye, daha proaktif modele geçişe karar verdi. Terörizm tehdidi ve kitle imha silahlarının yayılması örtüsü altında Haçlılar, giderek ulusal topraklarından çok uzaklardaki olaylara güya müdahale edeceklerdi. Aslında, İslam topraklarına çökeceklerdi. Ve NATO, elini Doğu'ya, Kuzey Afrika ve Orta Doğu ülkelerine uzattı. Baba Bush, Kuveyt-Irak'a el koyma harekâtını başlattı. Bunun anlamı şuydu:
NATO, İslam dünyasını dizayn etmeye başlamıştı. Afganistan'ı, Irak'ı işgal ederken, Müslümanlar'ın topraklarına düşman eli giriyordu. Böylece; Hıristiyan dünyanın geçmişte geliştirdiği 'Haçlı Seferleri' fikriyatının modern sürümünü hortlattılar. Geçmişte de din istismarına dayalı yapılan seferlerin asıl amacı Doğu'nun zenginliklerini ele geçirmekti.
Şimdi de öyle ve sürüyor. Aynı süreçte Türkiyemiz ise kafasını kaldıramayacak duruma sokulmuştu. Asimetrik saldırılara hedef olduk. Koalisyonlar, PKK, DHKP-C saldırılarıyla meşgul edildik. En kanlı Türkiye tarihine tanık oldu. Sık sık değişen hükümetler, pazarlıklar, fail meçhuller ve nihayetinde 28 Şubat darbesi ile dibe vurdurulduk. Ekonomi battı. IMF valisi Kemal Derviş geldi. CIA-IMF kementleri atıldı. Türkiye yakın coğrafyasına gözünü çeviremedi. 11 Eylül 2001 CIA-MOSSAD tarafından kurgulanan saldırıların ardından ABD Başkanı George Bush, "Haçlı seferi başladı" diyor ve İslam coğrafyasına yeniden çöktü. Haçlılar, Libya'ya, Gazze'ye saldırdılar. NATO'nun 1990'larda aldığı kararlar doğrultusunda zihin dünyalarına hakim olan düşünceyi açığa vuruyorlardı.
Fakat, Türkiye'de ummadıkları bir olay gelişti. Büyük Türk Milleti, kaderine el koymuş, Batıcı NATO'cu partileri eritmiş, yerine milli ve yerli lider Tayyip Erdoğan'ı iktidara getirmişti. Müslüman dünyanın yeni sesi, Ankara'dan yükseliyordu.
Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan ayağa kalkıyordu. İsrail'e, ABD'ye, Avrupa'ya, Haçlı işgallere meydan okuyordu. NATO da gladyoları PKK-PYD- DEAŞ-FETULLAH militanlarını sahneye sürdü. Yeni Türkiye lideri Erdoğan'ı kuşatmaya kalktılar. Gezi kalkışması, 17-25 Aralık darbesi, MİT TIR'ları casusluğu ve 15 Temmuz Türkiye'yi NATO işgaline yönelik darbesini sırayla gündeme soktular.
Hainler kaybederken, kazanan Tayyip Erdoğan-Türk Milleti oldu. Bir büyük darbe de 16 Nisan'da yediler. Derin planlarını revize ettiler. Çatısında CHP olan yıkım koalisyonunu harekete geçirdiler. Bu çerçevede, NATO gladyosu FETÖ menzilinde Kemal Kılıçdaroğlu ile askerimizi, polisimizi ve sivilleri şehit eden HDP-PKK'yı gözümüzün içine soka soka ittifaka soktular. "Adalet" vitrinli, uluslararası dozu ayarlanmış, malum medyanın parlatmaları altında, HDP-PKK-FETÖ destekli sokakları hareketlendirerek, KONTROLLÜ GERİLİM STRATEJİSİ icra ettiler.

SONUÇ: CHP-HDP-PKK-FETÖ- MERAL AKŞENER-15 HAZİRAN BİLEŞENLERİ-CIA-PENTAGON-NEWYORK TIMES-WASHINGTON
POST-BILD-WALL STRETT JOURNAL-THE ECONOMICS-GUARDIAN-CNN YÜRÜYOR. NATO uyumuyor. Gladyolar uyumuyor. Onların gözüne beynini kiralamış çakma aydınlar uyumuyor.
O halde, Haçlı zihniyetini yıkmaya muktedir Aziz Türk milleti de, 15 Temmuz ruhuyla, demokrasi nöbetleriyle, büyük Türkiye'ye sahip çıkıyor. MİLLİ VE BAĞIMSIZ KARAKTERLİ MİLLETİMİZİ NATO GLADYOLARI ASLA DURDURAMAZ..