Gandi kampanyalarıyla parlatılmaya çalışılsa da, FETÖ'nün kankaları, Cumhuriyet, İngiliz, Amerikan, Alman gazeteleri çok pompalasa da olmadı Kemal bey olmadı.
"Yapıcı lider" olmanız için daha bir fırın ekmek yemeniz lazım. O konuşma nedir!
Kim yazdıysa, ne adaletten, ne hukuktan, ne haktan anlamayan bir zihniyet o. Eğer siz kaleme almışsanız, aziz Türk milletinin seçtiği Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı hedefe koyarak ağır suçlamalar, ağır benzetmeler yapmanızla vicdanınızın mühürlendiğini tescil ettiniz.
O rezil, Nazi ve Hitler lafları, Firavun küstahlıkları, beyin arkanızı gösteriyor.
İnsaf sınırlarının aşıldığına işaret ediyor.
Haksız, dinleyenlerin ruhlarını karartan cümlelerinizde sağduyu yok. Gereksiz ve üzücü sertliklerle nereye varacaksınız?
Keskin ifadelerinizle, 10 Ağustos 2015 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Tayyip Erdoğan'a oy verenlere ihanet ettiniz.
16 Nisan 2017 referandumunda "EVET" diyen vatan evlatlarına ihanet ettiniz.
Milletimizin seçtiği Cumhurbaşkanı'na bu kadar ağır benzetmeler yapmasının altında tek bir şey yatıyor. 8 defa seçim kaybetmenin ızdırabını yaşıyorsunuz. Türk milletinin Cumhurbaşkanı'na Hitler-Nazi benzetmelerinizin muhakkak altında kalacaksınız. Hesaplar yapmışsınız.
Erdoğan muhalefeti üzerine planlar kurmuşsunuz. Atlantik'ten gelen dalgaların şehvetine kapılmayın.
Türkiye içinden çok, dışarıya mesaj vermeniz suçüstü yakalanmaktır.
Milli ve yerli olmanın ruhunu hala kavrayamamanın altında kaldığınızı, yabancı ellerden, 'Haçlı Siyonistler'den yardım beklemenizden anlıyoruz. Milli ve yerli olmadan, "Alternatif benim" diye havalara girmeniz hiç de samimi değil. "9 Temmuz, bir birlikte yaşama iradesinin ortaya konmasının başlangıcıdır" diyorsunuz. Aziz milletimizin seçtiği Cumhurbaşkanı'na, Hitler-Nazi benzetmeleri yapıyorsunuz. Bu sözlerinize rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan'a oy verenlerle, nasıl beraber yaşıyorsunuz?
Kemal Bey, Kemal Bey, "Can ve mal güvenliği olmadığı için korku iklimi nedeniyle yürüdük" diyorsunuz. Yaptığınız yürüyüş, Türkiye'de oldu. Afrika'da değil.
Asya'da değil. Ankara-Bolu-Sakarya- Kocaeli-İstanbul yolları, Türkiye'de.
Can ve mal güvenliği yok dediğiniz Türkiye mi? Herhalde hangi ülkede yürüdüğünüzü biliyorsunuz. Sizi koruyan polis, jandarma Türkiye'nin insanı. Nasıl da bu acımasız lafları ediyorsunuz? Eğer diktatör arıyorsanız, CHP'nin İsmet Paşa tarihine bakmanız yeter. Kemal Bey, "Kâinatın da bir adaleti var" diyen diliniz başka. Gerçek başka. Hollanda'da, Almanya'da adalet var mı? 15 Temmuz'u anlatmak için yurt dışındaki evlatlarımıza gidecek bakanlarımıza izin vermeyen, o Hollanda'da, Almanya'da adalet var mı?
Hak, hukuk var mı? 20 Temmuz darbesi lafını size kim söyletiyor? 20 Temmuz'da sivil darbe yapıldığını iddia ediyorsunuz.
Aziz Türk milleti, sizin gibi düşünmüyor.
Size destek vermiyor.
SONUÇ: Kemal bey, Kemal bey...
Mehmetçiğimizi şehit eden PKK katillerinin siyasi uzantıları ile nasıl yürümeyi içinize sindiriyorsunuz? CIA-NATO gladyosu, FETÖ'nün adamlarıyla kolkola yürüyürek nereye varacaksınız?
Kontrollü darbe rezaletleriyle 249 şehidimizin ve 2 bin 301 gazimizin aziz hatırasına kara leke sürmekten ne zaman vazgeçeceksiniz? Olmadı Kemal Bey, olmadı. 8 seçim kaybetme ızdırabını aşamadan ve bir fırın ekmek daha yemeden, "yapıcı lider" olmanız zor.