Öncek i gün 12 Şubat 2016'da, Hıristiyan dünyası aralarındaki tarihi buzları eritti. 1000 YIL sonra, Katolik Papa Franciscus Küba'da Rus Ortodoks Patriği Kiril ile ittifak görüşmesi yaptı. Papa 'Tanrının istediği buluşma' diye bağırdı. Uluslararası Siyonizmle de iş birliği yapan Haçlı Dünyası, Müslümanlara karşı kendi aralarında birleştiler.
Bunun ne anlama geldiğini anlamak, bütünü net görmek için parçaları yerine koyalım ve büyük resme bakalım.
Amerika ve Rusya, beraberce, 21'inci yüzyılın Ortadoğu haritasını çiziyorlar. ABD evanjelist Hıristiyan, Rusya, Ortodoks Hıristiyan...
Çizdikleri coğrafya Müslümanların vatanı...
Tuhaf değil mi? Yazık değil mi?
Müslümanların bayrak ülkesi Türkiye, Hıristiyan-Siyonistlere "Müslüman ülkelere ne karışıyorsunuz? Ortadoğu'yu yeniden sömürge yapmanıza Türkiye karşıdır" diyor, gönül coğrafyamızla ilgilenmemizi engellemek için yapmadıkları hayasızca akın kalmıyor. Türkiyemiz, Müslüman ülkeleri dağınıklıktan kurtarmaya, birleştirmeye, ortak hareket etmeye çalışıyor, Hıristiyan-Siyonistler de YENİ EMPERYALİZM PEŞİNDE.
Irak, Libya, Suriye'de Hıristiyanlar, ABD, Avrupa, Rusya, İsrail ve ŞİA- İran, Müslümanlara karşı ittifak kurdular.
Katolik Papa, "Üçüncü dünya savaşı başladı. Ama parça parça" demişti.
Katolik Papa Türkiye'ye geldiğinde Bizans Patriği Bartholomeos ile ortak ayin icra etti. Ve Küba'da Katolik Papa, Ortodoksların en büyük patriği ile buluştu.
Bir gerçeği tam olarak görelim artık.
İslam dünyasıyla ilgili Hıristiyan Rusya ile ABD arasında taktik farklılıklar olsa da stratejide birlik içindeler.
İsrail çok memnun, Hıristiyan dünya ABD ve Rusya (Almanya-İngiltere-Fransa) Ortadoğu'nun kanını emmek için müttefiktiler. Gerisi hikaye...
NİHAYET İSLAM ORDUSU: Stratejik Düşünce Enstitüsü Yüksek İstişare Üyesi -gazeteci-yazar Alper Tan'ın dikkati çeken analizi büyük resmi netleştiriyor: "2015'in Aralık ayında Riyad'da toplanan İslam ülkeleri Ortak İslam Ordusu ve Ortak İstihbarat Merkezi kurdular. Bu ittifaka dahil olan ülke sayısı 40'ı geçti. Bu gelişmeden sonra Hıristiyan ülkelerde çok önemli ve dikkat çekici gelişmeler oldu."
Papa'nın arabuluculuğu ile 2014'ün Aralık ayında ABD ve Küba arasındaki düşmanlık bitirildi. 2015'in Eylül ayı sonunda ABD'nin gizli teşviki ve yol vermesiyle Rusya, Suriye işgaline ABD, Avrupa ve İran'la beraber dahil oldu.
Rus Ortodoks patriği 'Haçlı Savaşı'ndan utanmadan bahsedip, Suriyeli Müslümanları katletmek için gönderilmekte olan uçaklar, tanklar, silahlar, füzeler ve askerleri Ortodoks rahipleri takdis edildiler.
Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu- Genelkurmay Başkanı (kamuflaj elbiseyle) Hulusi Akar Riyad'a gitti.
SİYONİST-HİRİSTİYANLARDA ŞAFAK ATTI.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil bin el-Cubeyr dünyaya meydan okudu: "Dünyanın ekonomisine katkı sağlayan ABD, Avrupa ve Çin'de bulunan 7,6 trilyon dolar İslam ülkelerine ait yatırım ve paraları geri çekilebilir."
Bu tehditten iki gün sonra Çin Dışişleri Bakanı, "Suriye'ye veya Ortadoğu'da başka bir çatışma alanına asker veya operasyon el güç göndermeyi düşünmüyoruz" açıklamasını yaptı.
Suriye'nin Türkiye sınırındaki Türkmen Dağı bölgesinde, Rus ve Esad generallerinin bir araya geldiği karargâha düzenlenen baskında, 4 Rus, 5 Esad generali olmak üzere toplam 15 üst düzey subay öldürüldü.
Rusya Genelkurmay Başkan'ı Valeri Gerasımov, "Suriye'de olup bitenlerden tamamen Türkiye sorumludur. Türkler, Çeçenistan'da, Ermenistan'da, Ukrayna'da, Kırım'da hep karşımıza çıkanlardır" demişti.
Panikleyen Avrupa ve liderleri Angela Merkel Ankara'yı iknaya çalışıyor.
SONUÇ: Suudi Arabistan Savunma Bakanı: "150 binlik orduyla Suriye'ye gireriz."
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan: "Suriye'de koridor kurdurmayacağız."
Başbakan Ahmet Davutoğlu: "Rusya, nasıl zelil bir şekilde Afganistan'dan çıktı. Bugün Suriye'ye girenler de aynı şekilde çıkacaktır"
Bu sözler Suriye'deki tüm yabancı işgalcilere meydan okudu.
İslam Ordusu'nun kuruluşu bile yetti.
Siyonist-Hıristiyanlarda şafak attı.