BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 9 Kasım 2015

Milli devlet güçlü iktidar

MİLLİ DEVLET GÜÇLÜ İKTİDAR sloganını ilk defa merhum Alparslan Türkeş, 1975 seçimlerinde kullanmıştı.
Türkeş'in 20 Mayıs 1975 tarihli konuşması şöyleydi: "Millet egemenliğinin sembolü olan demokratik milliyetçiliği Türklük şuuru içinde devletin ve devlet kuruluşlarının hakim felsefesi yapacağız. Cumhuriyet Türkiye'sini en kısa zamanda kalkındırıp, çağdaş sanayi toplumu haline getireceğiz. Milli Devlet-Güçlü İktidar ilkesine uygun olarak Aziz Milletimizi Milli Ülküler etrafında toplayıp bütünleştireceğiz... Cihan imparatorlukları kurmuş büyük Türk Milleti'nin özlemi, tekrar büyümek, Büyük Millet-Güçlü Devlet olmaktır. Mazide büyük olan bir millet gelecekte de büyük olacaktır. Yeter ki bu büyüklüğü görmüş, anlamış milli bir kadro, milli bir parti iktidar olabilsin."
1 Kasım seçimlerine giderken, Yeni Türkiye liderleri Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan-Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun sloganı da MİLLİ DEVLET VE GÜÇLÜ İKTİDAR'dı. Rahmetli Türkeş'in 1975'lerde söylediği gibi, BÜYÜK TÜRKİYE olmayı vaat ediyordu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan-Başbakan Ahmet Davutoğlu'na göre, Milli Devlet, Türk devletinin kuruluş yapısını ve kuruluş felsefesini ihtiva etmektedir. Vatandaşlarının tamamını kucaklayan bir devlet anlayışıdır. Bir başka isimle, "Devlet Baba"dır. Bu anlayış modern ve etnik tariflerden uzaktır. Güçlü İktidar, muktedir olmayı ifade etmektedir.
Kendi egemenlik alanını başkalarıyla paylaşmamaktır. İnsanlarımızın yarınlara ümitli bakmasını sağlamak ve güvenli hayat demekti. 1 Kasım 2015'de, Merhum Türkeş'in felsefesiyle, Tayyip Erdoğan'ın stratejik hamleleri, aynı nehirde buluşunca, MHP'li vatandaşların AK Parti'ye destek vermeleri, yeniden MİLLLİ DEVLET GÜÇLÜ İKTİDAR felsefesinde buluşmaları kolay oldu. Bugün MHP'li bir vatandaşımız, bu sloganın ete-kemiğe bürünmüş halini 1 Kasım 2015 seçimlerinde açıkça gördü. MHP'li vatandaşımız, aynı görüşte olmasına karşın, başka partide bulunduğu için uzun zamandır mahrum kaldığı iktidar'a susamıştı. 7 Haziran'da bir gerçeği açıkça gördü. 2015'de, Merkez sağın dörtlü kombinasyonla, (AK Parti-MHP-Saadet-BBP olarak) ayrı ayrı seçimlere gidilmesinde, MİLLİ İKTİDAR'IN az daha düşmesine, yerine CHP'li-HDP'li bir iktidarın çıkma ihtimalini, dikkatle süzdü. 1 Kasım'da, işte bu gerçekle, MHP'li Vatandaş AK Parti'ye oy verdi. Tabanlar onun için birleşti. Şimdi merkez sağ kulvarda "birleşme" faaliyetiyle daha karşı karşıyayız. Tabanda "kültürel" olarak, hayata bakış, o hayatı yaşayış tarzı itibarıyla mevcut ortaklığın tavanda da AK Parti bünyesinde sağlanmış olması, seçimin en önemli ve onun sınırlarının ötesine de uzanacak sonucudur. Büyük olan AK Parti, İslâmi sağdan -merkez sağa kadar geniş bir yelpazede kendi dışında kalmış yakın zihniyetleri fethederek, 2023'lere doğru seyretmektedir. Türk siyaseti, AK Parti sayesinde, 4 kimlik yapısından kurtuluyor, üç kimlik temelinde gelişme gösteriyor. AK Parti'de birleşme siyasi mücadeleye ayrı bir anlam kazandırıyor.