Camları kırıldı, Türkiye'yi ayağa kaldırmak için çok uğraştılar. Kemal Kılıçdaroğlu-Devlet Bahçeli-Selahattin Demirtaş, Hükümet kurmaya yanaşmadılar ama camları kırılan Hürriyet'in kapısında buluştular.
Dertleri Türkiye değil.
Dertleri, içinde oldukları 'ittifak'ı destekleyene HÜRMET ETMEK.
Bir yazarlarına saldırı oldu. Henüz arka plan ortaya çıkmadan, iktidara hücum etmekte yarışıyorlar. Amerikan Büyükelçisi , Avrupa Birliği, AK Parti düşmanı Yahudi-İngiliz basını, kümelenmiş basın kuruluşları, 'küresel ittifak'ın malum kanalları sıraya girdi. Hükümet kurmaktan kaçan, Türkiyemiz'i hükümetsiz bırakmak için çeşitli atraksiyonlara imza atan, malum blok-Kemal Kılıçdaroğlu-Devlet Bahçeli-Selahattin Demirtaş, yine Hürriyet'in kapısındalar. Sektirmiyorlar. Aziz milletimizin seçtiği Cumhurbaşkanımız'a düşmanlar. Kalemlerinden kan damlıyor. 'Kahverengi gömlekliler', 'Hitler', 'faşizm' ibareli yazılar. Faşizm onları korkutamazmış... Aslında, darbeciliğinazizmi- faşizmi çok iyi bilirler.
PSİKOLOJİK SAVAŞ: Hürriyet, darbeciliği, psikolojik savaşı iyi bilir.
Hürriyet, ilk darbe 27 Mayıs ihtilaline zemin hazırladı. Yanında yer aldı. Talat Aydemir cuntası ile Erol Simavi'nin irtibatlı olduğunu Necati Zincirkıran anlatır: "Aydemir darbe yapıyordu.
Saat 21.30'da Hayri Alpar gazeteye geldi. Bana 'Yanlış bir iş yapıyorsun, hem kendini hem de gazeteyi tehlikeye sokuyorsun.
Değiştir bu manşeti' dedi. Tepem atmıştı. 'Sen kimden yanasın?' diye bağırdım. Salondan çıkarken kulağıma, 'Erol Bey de bu işin içinde' demez mi!"
12 Mart sonrası Hürriyet'in genel yayın yönetmeni darbeci Orhan Erkanlı'dır. 27 Mayıs'ı gerçekleştiren, MBK üyesi subaydı. 9 Mart cuntasının basın içerisindeki irtibatlarından biriydi.
Turgut Özal'a 1988'de düzenlenen suikastta Hürriyet'in eski sahibi Erol Simavi'nin de varlığı iddiası olmuştur.
Aydın Doğan, Milliyet'i Ercüment Karacan'dan 1979'da satın alır. Oğlu Ömer Karacan, Abdi İpekçi'nin öldürülmesinden tedirgin olan babasının gazeteyi satarak basın dünyasını terk ettiğini söyler.
Aydın Doğan, Hürriyet'i de alır. 28 Şubat darbesinde, merhum Necmettin Erbakan-Tansu Çiller hükümetini yıkan Hürriyet/Aydın Doğan olmuştu.
Taksim/Gezi, 17/25 Aralık darbe/ Adana MİT kamyonları, Fethullah Gülen'e yakın ilgi, Selahattin Demirtaş'ı parlatma kampanyalarında Hürriyet hep büyük lojistiktir. Bugün, seçimlerden sonra, CHP'yi hükümet ortağı yapma planlarının ana karargahı merkezindedir.
CUMHURİYET-NAZİZM: Cumhuriyet, Nazizmi-faşizmi iyi bilir. Cumhuriyet, Sovyetler'e karşı, Hitler'i desteklediğini açıklamaktan çekinmez. Hatta gazete, Hitler destekçiliğini öyle bir noktaya vardırmıştır ki, 'hükümetin genel politikasına aykırılık' gerekçesiyle kapatılır. Almanya'nın saldırıya geçtiği gün, bu saldırı haberi Cumhuriyet'ten, "Nihayet harp başladı. Alman orduları dört koldan Leh topraklarına hücuma geçtiler (2 Eylül 1939. Cumhuriyet)" manşetiyle duyurulmuştu. Cumhuriyet, darbelerin arkasındadır, İlhan Selçuk, Hasan Cemal ve arkadaşları ordu içindeki genç subaylarla birlikte 9 Mart 1971 günü darbe yapmayı planlamışlardı. Madanoğlu Cuntası, faşist darbe hazırlığı yaparken, Türk Baas'çıları İlhan Selçuk'un Cumhuriyet Gazetesi'ndeki odası karargah olarak kullanmıştı. Dün Marksist solcularla, bugün darbeci FETÖ cuntasıyla beraberler.
SONUÇ: HÜRRİYET...
Bütün darbeleri desteklediler. Bütün muhtıralara omuz verdiler. Cuntacı generallerle sıkı fıkı oldular. Hükümetler yıkıp hükümetler kurdular. Nazi yanlısı ilk gazete: Cumhuriyet. Nazi savunuculuğu Türkiye'ye nasıl girmiştir, kendi tarihlerinde bunu göreceklerdir.
Şimdi çıkmışlar, faşizm üzerine yazılar döktürüyorlar. Ortaya çıkıp DEMOKRAT kesiliyorlar. HAYRET BİR ŞEY...