Erdoğan'ın dünya siyasetine hükmeden liderlerle geniş boyutlu görüşmeler yaptıktan sonra Çin Seddi'ne yürümesi küresel diplomaside dikkat çekici rüzgârların esmesine yol açacak özellikler taşıyor. Cumhurbaşkanımız Erdoğan, (bugün) hem zamanlaması hem de sonuçları itibarıyle son derece önemli Çin ziyaretine başlıyor. Erdoğan-Obama-
Putin-Hollande ve Çin Cumhurbaşkanı Şİ CİNPİNG'in baş başa görüşmesine dikkatle bakınız.
Olası sonuçları: Uygur Türkleri'nin sıkıntıları giderilecek. Türkiye, Çin ile Ortadoğu/Afrika'da daha yakın çalışacak.
Enerji savaşında Türkiye-Çin beraberliği, Doğu Akdeniz'in kaderini etkileyecek.
Suriye'nin sınırlarını 100 yıl önce İngiliz'lerle beraber (Sykes-Pıcot anlaşması) Fransa ile yapılan görüşmenin gelecek aylarda yeni gelişmelerde merkeze oturacağı düşünülmelidir.
Erdoğan'ın Çin'i Suriye konusunda iknna etmesi, yeni Suriye'nin oluşmasında, Türkiye'nin merkeze oturmasını beraberinde getirecektir.
Türkiye-Çin yakınlaşması, Rusya lideri Putin'i de etkileyeceğinden, Suriye'de Esad sonrası yeni yönetim yolunda, çok hayati sonuçlar sağlanması mümkün olacaktır.
2013'te Türkiye, Çin ve Rusya'nın patronluğundaki Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) ile "diyalog ortaklığı" anlaşması imzalamıştı. Bu imzayla, Avrupa Birliği'ne (AB) alternatif olup olmayacağı tartışılan Şanghay Beşlisi ile işbirliği yönünde ilk resmi adım atılmış oldu. İmzayı atan Başbakan Ahmet Davutoğlu, "el ele ve omuz omuza yürüyeceği uzun bir yolun başlangıcında olunduğunu" dile getirmişti. Yeni Türkiye liderleri Erdoğan-
Davutoğlu, Türkiye'nin son dönemde dış politikasını farklı coğrafyalara açıyorlar.
Bir taraftan, Şanghay Beşlisi'yle işbirliği, diğer taraftan Türkiye'nin Avrupa-Atlantik kurumlarındaki pozisyonu nedeniyle, bir KÖPRÜ kazandığı apaçık görünüyor.
Dünyanın ekonomik ve finansal merkezinin giderek Doğu'ya kaydığı bir süreçte, Türkiye'nin de Doğu-Batı arasındaki merkezi konumu nedeniyle Orta Asya ve Uzak Doğu'daki kurumlara ve ülkelere yakınlaşmak istemesinin haklı bir arayıştır. Bu gelişme, Türk-Amerikan işbirliğinin, Asya'ya uzanmasında ayrı bir kanal özelliği de taşımaktadır.
SONUÇ: İPEK YOLUNUN İKİ ESKİ UYGARLIĞININ LİDERLERİ ERDOĞAN VE Şİ CİNPİNG'İN STRATEJİK BERABERLİĞİ, YENİ ORTADOĞU HARİTASININ ÇİZİLMESİNDE HAYATİ BİR ÖNEME İŞARET EDİYOR.