Dünkü yazımda, çözüm sürecindeki türbülanstan çıkış manevralarını yazmıştım. 24 saatte çok önemli gelişmelere imza atıldığı, çok tehlikeli bir eşiğin aşılmasının sağlandığı anlaşıldı.
Ankara ve İmralı gelişmelerini, türbülansa giren-çıkan uçak metaforu ile anlatırsam, son durum şöyle:
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın gözetiminde, İmralı'da Abdullah Öcalan ve Ankara'da HDP temsilcileriyle yapılan açık ve kapalı arka kapı diplomasisi sonucu, türbülanstan çıkış yoluna girildi.
Türbülanstan çıkan uçak ne yapar? Kaptan pilotlar hedefe varmak için uçağı tam hıza geçirirler. Hostesler, türbülanstan hasar gören yolculara gerekli yardımları sağlar. Yolcular, ne olduğunu, nasıl çıkıldığını konuşurlarken, pilotlar, hedeflenen noktaya varışın ne kadar geciktiğini belirler, varılacak alanla temasa geçerek, muhtemel iniş saatine göre izin talep eder.
Türbülanstan çıkan uçak misali, çözüm sürecinde, bundan sonra seçimlere kadar "TAM YOL'' gidilecek.
Şunlar olacak?
1-) Başbakan Ahmet Davutoğlu, 15-16 Kasım'da Avustralya'da düzenlenen G-20 Liderler Zirvesi'ne katılıyor. Zirvenin ardından 17-18 Kasım tarihlerinde Filipinler'e resmi ziyarette bulunacak.19 Kasım'da Ankara'da olacak. Başbakan Ahmet Davutoğlu, G-20 toplantısından döndükten sonra HDP heyeti Kandil' e gidecek. Orada, yeni yol haritası gözden geçirilecek.
2-) Yol haritası şekilleniyor: Kulislerde 2 yol haritası dolaşıyor. Birisi HDP'nin sızdırdığı, diğeri hükümetin süreçle birebir ilişkisi olan kanatların. Bu 2 yol haritasını merkeze alarak yaptığım görüşmelerden şöyle bir harita taslağı çıktı: Aralık başında, Öcalan'ın yanındaki mahkûmlar değiştirilecek. Yeni mahkûmlardan bazıları Öcalan'ın (sekretaryası) yazışmalarını yapacak.
Süreç izleme heyeti oluşturulacak.
Bazı akil adamlar, kamu güvenliği, Dışişleri Bakanlığı uzmanlarından oluşacak. Çok önemli not: ABD 3. Göz olmayacak.
3- Süreçle ilgili 9 ayrı komisyon kurulacak.
Güvenlik ve silahsızlandırma, Siyasi alana, siyasi kurum ve aktörlere yönelik, hukuki düzenlemeler ve insan hakları. Sosyal programlar, ekonomik tedbirler, kültürel programlar... Toplumsal destek ve sivil toplum çalışmaları. Eve dönüşler ile sosyal yaşama katılım, uyum, Psikolojik destek ve iyileştirme çalışmaları...
4-) Öcalan, Kandil'e, KCK' ya, HDP'ye, TAM EYLEMSİZLİK' için tedbir alınması talimatını verecek.
5-) Süreç izleme heyetindeki akil adamlar, bazı gazete-TV yöneticilerinden oluşacak heyet, ilk kez İmralı'ya gidecek.
6-) Eylemsizlik ve çekilmeler sürecek, Abdullah Öcalan, 2015 Nevroz'unda PKK militanlarının Türkiye'yi terk etiğini söyleyecek.
7-) Haziran-2014 seçimlerinden bir zaferle çıkacağı düşünülen Başbakan Ahmet Davutoğlu, Yeni Anayasa için düğmeye basacak.2015 yılı Haziran'ına kadar Yeni Anayasa çıkarılması için referandum yapılacak.
8-) Kandil'deki isimlerin, Kuzey Irak Kürt Yönetimi ve Avrupa ülkelerinde tam yaşama katılması. Silahsız PKK militanlarının topluma entegrasyonu sağlanacak...
Ankara ve İmralı'da türbülanstan çıkış görüşmeleri yapılırken, İngiliz The Independent'ın manşetinde, KCK Eş Başkanı Cemil Bayık'la yapılan röportaj dikkati çekiyordu. Bayık'ın 2 önemli vurgusuna dikkat!
Birincisi, Kobani üzerindeki savaş uçaklarının IŞİD hedeflerine yönlendirilmesinde Kobani'deki PYD'nin ABD Hava Kuvvetleri'yle doğrudan temas içinde olduklarını duyuruyordu. İkincisi, İŞİD'in kardeşi Nusra Cephesi, Kobani'nin batısındaki 1 milyon nüfuslu Afrin'e saldırmaya hazırlanıyor, Afrin'e saldırılarsa, Türkiye'deki çözüm süreci biter" diyor.
SONUÇ: KCK Başkanı Cemil Bayık ve bir İNGİLİZ GAZETESİ. Bu ikili, tehlikeli sulara açılmanın işaretini veriyor olmasın?
Türkiye, hemen Kilis'in karşısındaki Afrin üzerinden, bir göç dalgasına sahne olabilir.
Kandil, Öcalan'a rağmen Türkiye içini karıştırsa, ne olur? Türbülanstan çıkan uçak, hedef havalimanına inerken, başka limanlarında neler planlandığını da unutmamalıyız...