BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 15 Şubat 2011

MİT Müsteşarı Fidan Azerbaycan'a neden gitti

Geçen hafta tüm gözlerin Mısır ve Ortadoğu'ya döndüğü günlerde,Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan'ın Azerbaycan'da Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Milli Güvenlik Bakanı General Eldar Mahmudov'la önemli görüşmeler yaptığı, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Tayyip Erdoğan'ın dostluk ve kardeşlik içeren mesajlarını Cumhurbaşkanı Aliyev'e ilettiği öğrenildi.
Ermenistan'la ilişkiler konusunda kırgınlıklar olduğu bir dönemde, Fidan'ın önemli bilgi ve belgelerle Azerbaycan'da 'can alıcı' temaslarda bulunduğuna işaret ediliyor.

Kafkasya bünyesinde barındırdığı Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan Cumhuriyetleri ve bunlara bağlı birçok özerk ve otonom bölge olarak tüm dünyanın dikkatlerini üzerinde toplamaktadır. Tarih boyunca Anadolu'nun güvenliği bu bölgenin elde bulundurulmasıyla sağlanmıştır.
Hazar ve Orta Asya ülkeleri günümüzde kendilerini dışarıya bağlayan yollar, kapılar, köprüler aramaktadır. Boru hatları olmaksızın sahip oldukları petrol rezervlerinin hiçbir anlam ve faydası olmamakta, prensip olarak petrolün en kısa yoldan Akdeniz'e çıkması gerekmektedir. İşte bu noktada Türkiye ile Orta Asya ülkelerinin siyasi, ekonomik, kültürel ve tarihsel bağlarının devamını ve gelişimi, boru hatları sayesinde oluşturulacak koridor ile sağlanmaktadır.
MİT Müsteşarı Fidan'ın Azerbaycan'a hareket ettiği günlerde, Brüksel merkezli bir düşünce kuruluşunun "Ermenistan ve Azerbaycan:

Savaşı Önlemek"
raporunda, her iki tarafta artan askeri kapasite nedeniyle silahlı çatışmanın, zayıf bir ateşkese dayanan 1992-1994'teki çatışmalara göre çok daha ölümcül olacağı tahmini yer alması dikkatlerden kaçmadı.
Gerilimi düşürmenin aciliyet arz ettiği belirtilen raporda, muhtemel bir savaşta hiçbir tarafın hızla ve kolayca kazanamayacağı ve bölgesel ittifaklar yoluyla Rusya, Türkiye ve İran gibi güçlerin savaşa müdahil olabileceği öne sürülmüştü.
MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın, böyle bir savaş bölgelerine yakın hayati önemdeki petrol ve doğalgaz boru hatlarıyla bölgesel istikrar için hayati önemdeki Türkiye-Rusya işbirliğini de tehdit etmesi üzerinde durduğu vurgulandı.
Bu arada, Uluslararası Kriz Grubu'nun, Ermenistan ve Azerbaycan'a siperlerden keskin nişancıların çekilmesi, cephe gerisinde geniş kapsamlı askeri tatbikatların durdurulması, top atışlarının kesilmesi ve yeni siperler kazılarak askeri birliklerin ilerletilmesinin durdurulması ve Ermenistan'ın silâhaltına aldıklarını Yukarı Karabağ'a göndermekten vazgeçmesi gibi güven artırıcı önlemler tavsiye ettiği belirtildi.
Ermenistan'ın işgal altında tuttuğu Azeri topraklarına Ermeni yerleşimcileri göndermesi, Azeri şehirlerine Ermeni isimler vermesi ve tek taraflı arkeolojik kazılar yapmasının yakından takip edildiği de öğrenildi.
DİPLOMATİK GÖZLEM

Türkiye ve Azerbaycan ilişkilerinin 'Kafkasya güvenliğinin belkemiğini' oluşturduğuna işaret eden diplomatik gözlemciler,son duruma ilişkin bazı konulara dikkat çektiler:
Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin dostluk, kardeşlik ve "Bir milletiki devlet" söylemlerinden öteye götürülmesi ve stratejik ortaklık düzeyine çıkarılması, kurumsallaştırılması zorunludur.
Son yıllarda enerji ve enerji yollarının güvenliği büyük öneme sahip oldu. Enerji konusunda iki ülke birbirine muhtaçtır. Türkiye bölgeye yönelik yeni siyasetini uygulayabilmek, Avrupa'nın enerji arz güvenliğini sağlamak adına üstlendiği yeni rolünü yerine getirebilmek için Azerbaycan'a ihtiyaç duymaktadır.
Azerbaycan da
enerji kaynaklarını dünya pazarlarına ulaştırabilmek ve enerji kaynakları üzerinde Rus baskısından kurtulabilmek için Türkiye hattına muhtaçtır. Bu aşamada iki ülke ortak enerji stratejisi ve siyaseti geliştirmek zorundadır.
Kafkasya'daki karmaşık yapı ve statüko artık sürdürülemez hale gelmiştir.
Bölgesel güç olmaya yönelik siyaset üreten ve uygulamaya koyan Türkiye bu siyasetin istenilen neticeleri verebilmesi için Azerbaycan'ın en büyük güvenlik ve istikrar sorunu Karabağ sorunun çözümü için uluslararası diyalog ve barışçı yolları sonuna kadar zorlamalıdır. Bu sorunun çözümü halinde bölgede birçok sorun ona bağlı olarak ortadan kalkacaktır.