Tarihi 21 Mayıs 2013

Zulüm var, zulüm

Haber güzel ve ilgi çekiciydi. Dün Hürriyet'in manşetinde yer aldı. "Yer Atina, ders Türkçe" başlığını taşıyordu.
Türkiye'den Yunanistan'a göçen Rumlar, torunlarına Türkçe öğretmeye başlamışlardı.
Ancak, bu Yunanistan gerçeğini yansıtmayan küçük ve mevzi bir haberin fotoğrafı. Asıl büyük fotoğraf oldukça farklı.
Büyük fotoğrafta ise tam bir zulüm var!..
Yunanlılar, gerçekte Türkçe'nin "T"sini duyduklarında hop oturup hop kalkıyorlar.
Yunan makamlarının "Türkçe"ye de "Türk" kelimesine de alerjileri var.
Şimdi en baştan alalım...
Lozan Antlaşması'na göre, Batı Trakya'daki azınlıkların kendi okullarını açma ve diledikleri öğretmenleri istihdam etme hakları var. Tıpkı, Türkiye'deki Rumlar'ın yaptığı gibi. Batı Trakya Türk Toplumu, 1967'ye kadar bu hakkını kullandı; seçtikleri Türk öğretmenlerin atamaları yapıldı. 1967'deki Cunta İdaresi ile birlikte, Türkiye'den giden öğretmenlerin sözleşmeleri Azınlık Okulları müfettişlerince feshedilmeye başlandı. Yetmedi, Türk azınlığın teklif ettiği öğretmenlerin atamaları da yapılmadı.
Yunanlılar, Selanik'te "Özel Pedagoji Akademisi" adı altında bir okul açtılar. Batı Trakya'daki okullarda Türkçe öğretecek öğretmenleri kendileri yetiştirmeye başladılar. Bunlara da "Devlet Memuru" statüsü verip, hepsini denetim altına aldılar.
Şimdi Azınlık Okullarında kendi yetiştirdikleri öğretmenler görev yapıyor. Çocuklara ne kadar Türkçe öğrettikleri de tartışmalı. Türkçe saati geldiğinde "köy gezileri" gibi bahanelerle dersleri kaynatıyorlar!

* * *
Lozan Antlaşması yapıldığında anaokulları yoktu. Daha sonra Yunanistan'da anaokulları mecburi kılındı.
İlkokula gidebilmek için ana sınıfından geçmek şart oldu. Lozan Antlaşması imzalandığında böyle bir statü olmadığı için Türk azınlık ana sınıfı açamıyor. Ayrıca, Yunanistan'da azınlığın her türlü özel okul açması yasak.
Batı Trakya'da "Özel Çocuk Kulübü" açtı diye takibata uğrayan Türkler var! Durum bu olunca çocuklar mecburen Yunanlılar'ın anaokullarına gönderiliyor. Oralarda da Yunanca eğitim yapılıyor. Ayrıca 6 yaşındaki Türk çocukları Hıristiyan kültürüne göre yetiştiriliyor.
Yunanistan'da eğitimin her kademesinde din var. Öğretmen, İstavroz (haç) çıkararak derse giriyor. Ders boyunca Hz. İsa'nın öğretilerinden bahsediyor.
Türk çocukları, beslenme saatine İstavroz çıkararak başlıyorlar. Hıristiyan öğretilerine göre "Tanrı'ya şükrederek" bitiriyorlar.Evlerine gittiklerinde de bu öğrendiklerini tekrarlıyorlar.
Batı Trakya'da, anne ve babaları görmesin diye, yemekten önce masanın altına girerek "haç" çıkaran yavrular var. Aileler şaşkın ve çaresiz!
Çocuğunu anaokuluna göndermese, ilkokula kaydettiremiyor. Anaokuluna gönderse, Hıristiyan kültürü ile yetişiyor.
Sıkıntı büyük. Batı Trakya kan ağlıyor!

* * *
İstanbul'daki Rumların Karaköy'de bir "Rum Anaokulu" var. Binaya da koca bir tabela asılmış. Batı Trakya'da bunu yapmak imkansız. Bırakın içinde "Türk" kelimesinin geçtiği bir tabela asmayı, bu kelimeyi kullanmak bile suç!
Millet Gazetesi Sahibi Cengiz Ömer, seçimde "Oylarınızı Türk adaylara verin" dediği için yargılanıyor.
Mustafçova Belediye Meclis Üyelerine "Türk" kelimesini kullandıkları için soruşturma açıldı. Aynı sebeple Türkler tarafından kurulan "Azınlık Eğitim Şirketi" hakkında açılan dava da devam ediyor. Savcılıklar, "Türk" kelimesini kim kullanmışsa hemen "bölücülükle" suçlayıp hakkında iddianame hazırlıyor:
"Toplum arasında nifak çıkarıyor ve kargaşaya sebep oluyor..."
"Türk"
ve "Türkçe" denildiği zaman adamların tüyleri diken diken oluyor! Türkçeyi unutturmak için devlet tarafından elden gelen yapılıyor.

* * *
Atina'da, İstanbul kökenli Rumların torunlarına Türkçe öğretmeye çalışmaları, kulağa hoş gelen magazinel bir gelişme olabilir. Ancak, bu durum Yunanistan ve Batı Trakya gerçeğini değiştirmiyor.
Atina'nın, Türk ve Türkçe düşmanlığı sistemli olarak devam ediyor!